Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/82 E. 2022/74 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2021
NUMARASI :……
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz

Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.12.2021 tarih ve 2018/321 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf … …….. tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyenler vekili, “…” markasının 2007/40100 marka numarasıyla müvekkili … AŞ adına tescilli olduğunu ve diğer müvekkili … Ltd. Şti. tarafından marka lisans sözleşmesi kapsamında kullanıldığını, aynı zamanda … markalı av tüfeği fişeklerinin muhafaza edildiği kutu için ….” tasarım tescili alındığını, müvekkillerine ait marka ve tasarımın uzun yıllardır kullanıldığını ve sektörde herkes tarafından tanındığını, … AŞ.’nin 14.03.2018 tarihinde … markasındaki taç şeklini de ayrıca tescil ettirdiğini, karşı taraf … Ltd.Şti.’nin müvekkilleri ile benzer faaliyetler yürüttüğünü, adına tescilli “… …” ibareli markanın bulunduğunu, diğer karşı taraf … AŞ’nin ise 2009 yılında Osmaniye merkezli bir üretim şirketi olarak kurulduğunu, karşı taraf … Ltd.Şti.’nin kendisine ait tescilli ve ayırt edici unsurlar barındıran markası bulunmasına rağmen müvekkillerine ait tescilli marka ve tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer nitelikte ürünleri piyasaya arz ettiğini, diğer karşı taraf … aracılığı ile dağıtım ve satım faaliyetlerinde bulunarak müvekkillerinin haklarına tecavüz ettiğini, karşı tarafların müştereken yürüttükleri bu faaliyetlerin müvekkillerinin hem marka hem tasarım haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu ileri sürerek açtığı markaya ve tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi istemli davada, davalıların kullanımının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen 01.12.2020 tarihli ara karara itiraz eden karşı taraf …… vekili, ihtiyati tedbir kararına esas alınan bilirkişi raporunun gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan, sektör hakkında gerekli temel bilgiler yeterince araştırılmadan, tamamen anonim bir görüntü niteliğinde olan taç figürü esas alınarak hazırlanmış bir bilirkişi raporu olduğunu, bu haliyle hükme mesnet olacak nitelikte olmadığını, tasarım yönünden yapılan incelemede çok az sayıdaki tutarsız benzerliklere itibar edildiğini ileri sürülerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, verilen 01.12.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakıanın bulunmadığı, karşı tarafın ihtiyati tedbir kararına itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karşı taraf … …. vekili, mahkemece ihtiyati tedbir ile alakalı olarak verilen BAM kararı dahi taraflarına tebliğ edilmeden ve itirazları göz ardı edilerek ihtiyati tedbir kararına itirazlarının karara bağlandığını, ihtiyati tedbire itirazları için HMK 394/4. maddesi gereği önceden taraflarına yapılmış bir tebligatın bulunmadığını, yerel mahkemece alınan ihtiyati tedbir kararında, infaz için bir merci görevlendirilmiş olmasına rağmen, ihtiyati tedbir isteyen tarafın kendisini infaz makamı yerine koyarak müvekkili Şirketin tüm bayilerine yerel mahkemenin kararını gönderdiğini, ihtiyati tedbir kararına mesnet tutulan bilirkişi raporunda belirtilen görüş ve kanaatin, dosyada mevcut önceki rapor ile sonucu etkileyici bilgiler yönünden bir çok çelişkiyi içerdiğini, av fişeği tüketicisinin bilinçli tüketici olduğunu, bilirkişi raporunda mevcut tasarımlar için yenilik ve ayırt edicilik incelemesi konusundaki görüşlerinin yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının ve ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizce verilen 29/04/2021 tarih, 2021/696-639 E.K. sayılı kararın, işin esasına ilişkin olmayıp, karşı taraf Şirket vekilinin 10.12.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebine dair dilekçesinin, itiraz dilekçesi olarak kabul edilip, usulüne uygun olarak duruşma açılıp, inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesine ilişkin olduğu, ihtiyati tedbire itirazın da karşı taraf vekilinin de katıldığı duruşmada değerlendirildiği, bu itibarla Dairemiz kararının karşı taraf Şirkete tebliğ edilmemesinin, tek başına ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektirmediği, lehine ihtiyati tedbir kararı verilen Şirketlerin, kendilerini infaz makamı yerine koyduklarına ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı, zira sübut bulması halinde bu iddianın, inceleme konusu karar ile ilgisinin bulunmadığı, varsa anılan şirketlerin hukuka aykırı eylemlerine karşı karşı taraf Şirketin yasal yollara başvurma hakkının bulunduğu, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için iddianın yaklaşık olarak ispat edilmesinin yeterli olduğu, somut olayda da dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile yaklaşık ispatın sağlandığı, koşulların değişmesi halinde her zaman ihtiyati tedbir kararının değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf Şirket vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf Şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraftan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin anılan taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı tarafça yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 04/02/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2022
…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.