Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/805 E. 2022/687 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

.
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2022
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/02/2022 tarih ve 2022/63 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, müvekkilinin 14 Aralık 2001 tarihinde otomotiv servis bakım, onarım, yedek parça vb. işlerle iştigal etmek üzere Ankara’da kurulduğunu, müvekkili şirkete ait “…” markasının ve ticaret unvanının aleyhine tedbir istenen davalı tarafından haksız şekilde kullanıldığını ileri sürerek, davalının anılan ibareyi ticaret unvanında, internet ortamında, ürün, tabela, basılı evrak vb. şekilde kullanmasının durdurulmasına, “…” ibaresinin davalı şirkete ait ticaret unvanından terkinine, şimdilik 100 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüz niteliğindeki fiillerini sonlandırması, ticari unvan ve levhalarındaki “…” ibaresinin terkin ettirmesi, tabela, baskılı evrak, internet ortamında alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davalının tescilli ticaret unvanına sahip olması karşısında, TTK madde 50 hükmünden hareketle ticaret unvanı olarak kullanmanın terkin edilmediği sürece usulüne uygun olduğu ve ayrıca davalı firmanın (temsilcinin değil) tüzel kişiliği kapsamında, davacının tescilli markasını markasal şekilde kullandığı yönünde dosyaya kanaat verici bir bilirkişi raporu delilinin sunulmadığı gerekçesiyle davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı şirketin müvekkiliyle aynı alanda faaliyet gösterdiğinin, unvan ve tescilli markasını andıracak ve potansiyel müşteriler nezdinde iltibasa-markayla ilişkilendirilmeye sebebiyet verecek şekilde rekabet kurallarına ve marka hakkına riayet etmeksizin kullanmak suretiyle marka hakkına tecavüz ettiğinin anlaşıldığını, bu davranışın yasaya, haksız rekabet, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, tecavüz fiillerinin daha fazla zarara sebep olmamasını teminen ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak talepleri doğrultusunda kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve ihtiyati tedbir isteyen davacının SMK.’nın 159 ve HMK.’nın 390. maddeleri uyarınca, haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı, peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022