Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/772 E. 2022/929 K. 24.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI …….
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/11/2020 tarih ve 2020/224 E. – 2020/272 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi asıl davada davalı …Kurumu ile birleştirilen davada davalı … … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkili şirketin 19.10.2010 tarihinde “… + şekil” ibaresi için 2010/66756 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 2009/59937 tescil numaralı ve “…” ibareli markaya dayanılarak yaptığı itirazın, diğer davalı … YİDK.’nın 2017-M-4884 sayılı kararı ile kısmen kabul edilerek, başvurunun kısmen reddedildiğini, oysa tarafların markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığını, hatta daha önce de müvekkilin başvurusunun davalının markasına dayanılarak 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi uyarınca haksız bir şekilde reddedildiğini, …’nin bu ret kararına karşı müvekkilince açılan dava sonucunda Ankara 2. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/33 Esas, 2013/118 Karar numarası ile ret kararının iptal edildiğini, bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 201/10037 Esas, 2014/16595 karar sayılı kararıyla onandığını ve kesinleştiğini, anılan karar ile markalar arasında iltibasın olmadığının açıkça belirtildiğini ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı …vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, gerekçe olarak sunulan mahkeme ilamının, başka bir YİDK kararına ilişkin olduğunu, müvekkiline ait “…” markasının Türkiye’de karayolu ile yolcu taşımacılığı sektörünün lideri konumunda olan şirketin yolcu otobüslerinde kullanıldığını, müvekkilinin maddi yönden de son derece değerli olan markasının 39. sınıfta tescilli olduğunu, davacıya ait talebin de 39. sınıfa dayandığı hususlarında şüphe bulunmadığını, davacının tescil talebine konu olan “… İstanbul” markası ile müvekkiline ait “…” markasının aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, taraf markaları arasında 556 S. KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira markaların bir bütün olarak korunabileceği, zayıf marka sahiplerinin aynı işaretlerin farklı bazı unsurlarla birlikte tesciline karşı çıkamayacakları, ayrıca davacı markasının İstanbul iline özgü kamu hizmetleri için kullanılacak olması, bu hizmeti aynı isimle uzun yıllardır veriyor olması, her iki markanın da bu süre zarfında birlikte var olduğunun anlaşılması üzerine, taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde benzerlik veya herhangi bir bağlantı kurulmayacağı, iki marka arasındaki belirgin farklar karşısında, tüketicilerin iki farklı marka karşısında olduklarının farkına varabilecekleri, markaların farklı üreticilere ait markalar olduklarını anlayabilecekleri, dolayısıyla her ne kadar taraf markalarının kapsamındaki dava konusu mal ve hizmetler aynı/aynı tür olsa da, davacı markası ayırt edici nitelik kazandığından, tarafların markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 22/06/2017 tarih 2017-M-4884 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olup, markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimalinin bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Kurumu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markalarının kapsamında reddedilen 39. sınıfta aynı hizmetlerin bulunduğunu, ortak “…” asıl unsuru nedeniyle taraf markalara arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar, marka ile ilgili kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve her ne kadar başvuru kapsamından çıkarılan 39. sınıf hizmetlerin aynısı, davalının markasının kapsamında da yer alıyor ise de, “…” ibaresinin büyük şehirlerde raylı ulaşımın adı olduğu, dolayısıyla başvuru kapsamından çıkarılan bir kısım hizmetler yönünden tanımlayıcı, bir kısım hizmetler yönünden de zayıf bir ibare bulunduğu, davacının başvurusuna eklediği “İstanbul” ibaresi ve renk ve logo ile yeterli ayırt ediciliği sağladığı, ayırca davacının aynı isimle uzun yıllardır bu hizmeti vermesi nedeniyle artık ortalama tüketicilerin, tarafların markaları arasında idari veya ekonomik bir bağlantı kurmayacağı ve taraf markalarını birbiri ile ilişkilendirmeyeceği anlaşılmakla, davalı …Kurumu vekili ile davalı …vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …ile davalı …Kurumu vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70’er TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalılarca istinaf başvurusunda yatırılan 59,30’ar TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40’ar TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı …ile davalı …Kurumu tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan davalıların uhdelerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2022
…..
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.