Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/734 E. 2022/692 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/734 – 2022/692
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/734
KARAR NO : 2022/692
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI : 2019/321 E. – 2021/110 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

İLİŞKİLİ KİŞİ :
VEKİLİ : Av. ABDULLAH CEM İLKGELEN – [16815-18775-85965] UETS

DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/02/2021 tarih ve 2019/321 E. – 2021/110 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, … Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarına Ekipman temini için 23/02/2018 tarihinde ihaleye çıkılması üzerine sadece davacı ve davalı firmanın teklif verdiğini, … Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarının 30/04/2018 tarihinde ihaleyi gerçekleştirdiğini, davalı Şirketin ihaleyi aldığını, ihalenin sadece bir firmanın kazanmasına yönelik hazırlandığını, ihale kuralları gereği teknik şartnamenin spesifik olamayacağını ve itiraz edebileceğini, ancak itirazlarının reddedildiğini, ihalenin Prag Kuralları çerçevesinde incelenmesinin gerektiğini, Prag kuralları çerçevesinde yaşanan durumun haksız rekabet oluşturulduğunu, davacı ve davalı Şirkete fiyat listesi veren firmalara eşit fiyat verip vermedikleri hususunun sorulmasının ve celbinin gerektiğini, teknik şartnamenin tamamen … Mühendisliğin çalıştığı markalara yönelik hazırlandığını, aynı cihazların farklı marka ve iyi kalitede ürünleri varken zeyil taleplerine itibar edilmediğini, davacının ihaleden bir kaç gün önce tespit ettirilen spesifik markaları noterden onaylatarak ihalenin … Mühendislikte kalacağını teyit ettirdiğini ileri sürerek davalının haksız rekabetinin tespiti ile oluşan haksız rekabet neticesinde davacı şirketin ihaleyi alamaması nedeniyle oluşan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK’nın 107 maddesi uyarınca şimdilik 30.000,00 TL maddi zarar ile 20.000,00 TL manevi zarar olmak üzere toplam 50.000,00 TL nin haksız fiil tarihi olan 30/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte RKHK 58/2. maddesi uyarınca oluşan maddi zararın 3 katına kadar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazının olduğunu, dava konusu ihalenin Avrupa Birliği destekli bir ihale olup … Bakanlığı Rekabetçi Sektör Programı çerçevesinde hazırlandığını, ihale makamının …, … Bakanlığı olduğunu, dava konusu ihalenin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunları hükümlerine tabi olmadığını, bu ihalede uygulanacak kuralların AB mevzuatı çerçevesinde belirlenen ihale kurallarına tabi olduğunu, ihalede uygulanacak prosedürün PRAG kurallarına göre belirlenmesinin gerektiğini, PRAG kurallarında ihale konusundaki değerlendirmenin kimin tarafından yapılacağının açıkça düzenlendiğinden davalının ihale değerlendirmesine etkide bulunmasının imkansız olduğunu, teknik şartnamenin ihale makamı tarafından hazırlandığını, ihaleyi düzenleyen değerlendiren ya da karar verici mercinin müvekkili olmayıp bu süreçlere davalının herhangi bir şekilde etki etmesine imkan bulunmadığını, davacının iddialarının müvekkiline değil, ilgili karar mercilerine yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda, T.C. …, … Bakanlığı … Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığı uhdesinde, … … Odasına bağlı …. Uluslararası Akredite Metal, Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı Projesi kapsamında AB ile imzalanan anlaşmalar gereğince, ihtiyaç duyulan 26 (Yirmi Altı) kalem kalibratör ve Laboratuvar malzemelerinin Proje ve Kontrat Yönetimi (Taahhüt ve Tedarik) kapsamında tedarik ettikleri cihazları bir araya getirerek söz konusu ihale kapsamındaki cihazları teslim etmeyi taahhüt etme şeklinde çalışma yöntemini benimsedikleri bir ihaleye çıkıldığı, ihaleye sadece davalı ve davacı firmaların katıldığı, davacının 30.04.2018 tarihinde yapılan söz konusu ihaleye katılarak 2.177.300,00 Avro teklif verdiği, davacı ihaleyi kazanması durumunda teknik şartnamede özellikleri belirtilen malzemeleri tedarik edeceğini ve teknik özellikleri verilen cihazları sağlayacağını kabul ettiği, dava konusu ihalenin Avrupa Birliği adına T.C. …, … Bakanlığı, … Genel Müdürlüğü, … Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmesi nedeniyle, iddia edilen tavassut ve ihalenin taraflı ve rekabete açık olmadığı gibi husuların ceza davası konusu olup tazminata esas hususların belirlenebilmesi için davalının kusurunun tespit edilmesi gerektiği, davacının ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik Cumhuriyet Savcılığına bir şikayeti bulunmadığı, davaya konu ihalenin Avrupa Birliği adına T.C. …, … Bakanlığı tarafından düzenlendiği dikkate alındığında; tasarruf ve belirleyiciliğin tamamen ihaleyi düzenleyen tüzel kişilikte bulunduğu, davacının iddia ettiği hususların, tamamen ihale yetkili birimi sorumluluğunda olan hususlar olduğu, dolayısı ile cezai durum hariç tazminat açısından husumet tarafı ihale makamı olduğundan davacı gibi ihaleye katılan isteklilere, yüklenicilere ihaleyi kaybetme sorumluluğunun yüklenemeyeceği, davacının rekabete dair iddia ettiği hususların 4054 sayılı Yasanın 57 ve 58.maddelerine aykırı olduğu, davacının alt tedarik firmaları ile yaptığı yazışmalar, ihalenin adil bir şekilde yapılıp yapılmadığına dair olup tazminata esas delil kapsamında olmadığı, TTK uyarınca davalının başlıbaşına ihaleye katılmış olmasının haksız rekabet teşkil etmeyeceği ve ayrıca ihale ilgili herhangi bir ceza davası açılmadığı, ihaleyi hazırlayan ve yapan kurumun davada taraf gösterilmediği gerekçesi ile davacının davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili Şirket tarafından iddia edilen hususun, teknik şartnamelerin hazırlanmasında davalının müdahalesinin olduğu, davalının, teknik şartnameleri belli markalara yönlendirerek müvekkilinin seçim hakkını engellediği ve bu sayede fiyat avantajı sağladığı, haksız rekabet neticesinde de ihaleyi kazandığı yönünde olup, söz konusu hususların somut delil ve gerekçeleriyle birlikte ispat edildiğini, ayrıca, iddiaya konu teknik şartnamenin davalıya yönelik hazırlandığı hususunda kazanç sağlayacak tarafın davalı olduğunu, davalı tarafın iş bu davada husumet konumunda gösterilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamakta olup, aksi yöndeki kararın kaldırılması gerektiğini, uyuşmazlık konusu ihalenin PRAG kurallarına göre yürütülmesi zorunlu olup, söz konusu uygulama, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı fiilleri nedeniyle eksik yapılmış ve ihale Davalı firma üzerinde kaldığını, ihaleye hazırlık aşamasında teknik şartnamedeki tüm ürünlerin, sadece belirli markaları işaret ettiğini, ihaleye malzeme tedariği yapmayı amaçlayan … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şirketi yetkilisi …’ın müvekkiline göndermiş olduğu yazıda “son kullanıcılar ve … firmasının çok yakın ilişki içinde oldukları ve … firmasının ihaleyi tümüyle yönettiği” yönünde bilgilerinin olduğunun ifade edildiğini, ihaleye malzeme tedariği sağlamayı öngören … Malzeme Test Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ise, sürecin başından bu yana kendileriyle en çok istişarede bulunan firmaya daha uygun fiyat verdiklerini e-mail yolu ile bildirdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1-Dava, haksız rekabettin tespiti ile tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu edilen ihalenin dava dışı T.C. …, … Bakanlığı … Genel Müdürlüğü … Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlendiği, düzenlenen ihaleye sadece davacı ile davalı Şirketlerin katıldığı, davalı Şirketin davacı Şirketten daha az ihale bedeli sunması nedeniyle ihalenin davalı Şirket üzerinde kaldığı, davacının iddialarının ihale hazırlık aşamasına ve teknik şartnamenin hazırlanmasına yönelik olduğu, esasen ihalenin dava dışı Kurum tarafından düzenlenmesi nedeniyle davalının ihalenin sürecinde belirleyici bir rolünün olmadığı, iddia edilen hususlar yönünden dava dışı Kuruma yönelik ceza davasının konusunu oluşturan bir soruşturmanın da olmadığı, kaldı ki davacı tarafça davalıya karşı iddia edilen hususların ancak dava dışı Kurum ile işbirliği içinde yapılabileceği, dosya kapsamında davalının dava dışı Kurum ile birlikte hareket ederek davacıya karşı dava konusu ihale sürecinde, haksız rekabette bulunduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2-Ancak, esasen mahkemece davanın esasına ilişkin değerlendirmenin de yapılmış olmasına, öte yandan davalı Şirketin üzerine atılı haksız rekabet eyleminin dosya kapsamındaki delillere göre sabit olmamasına, davalının davacı Şirket gibi dava dışı Kurum tarafından düzenlenen ihaleye katılımcı olarak katılmış bulunmasına, davacının davalıya yönelik, teknik şartnamelerin hazırlanmasında davalının müdahalesinin olduğu, davalının, teknik şartnameleri belli markalara yönlendirerek müvekkilinin seçim hakkını engellediği ve bu sayede fiyat avantajı sağladığı yönündeki iddialarını tevsik edici bir delilin olmamasına, esasen bu yönde verilmiş bir ceza hükmünün de bulunmamasına göre, davanın yapılan bu tespitlere göre reddine karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yönünden reddine şeklinde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Dairemizce işin esasına yönelik farklı bir karar verilmediğinden, istinafa başvuran davacının aleyhine olacak biçimde karar da verilemeyeceğinden mahkemece hükmedilen vekalet ücreti miktarları esas alınmıştır.
Bu durumda Dairemizce HMK’nın 353/1-b-2. maddesine göre, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmelidir. Diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilen yerel mahkeme hükmünün düzeltilerek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmemiş, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin ise yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/02/2021 tarih ve 2019/321 E.- 2021/110 K. sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın yukarıda gösterilen gerekçe ile REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 943,95 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereği Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk Ücret Tarifesinde belirtilen iki saatlik ücret tutarı karşılığı 1.320,00-TL ticari arabulucu ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.