Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/731 E. 2022/999 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/731
KARAR NO : 2022/999
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2021
NUMARASI : 2020/17 E. – 2021/982 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :
DAVA KONUSU : Menfi Tespit

BİRLEŞEN ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2020/113 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20/12/2021 tarih ve 2020/17 E. – 2021/982 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkili … aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/8671 takip sayılı dosyası ile 48.000,00 TL talepli “belirsiz süreli iş sözleşmeleri” rekabet yasağına ilişkin hükümlerine dayalı icra takibi başlatıldığını, yine diğer müvekkili … aleyhine aynı icra müdürlüğünün 2019/8670 takip sayılı icra dosyası ile 72.000,00 TL talepli icra takibi başlatıldığını, davacılar tarafından imzalanan iş sözleşmelerinin davalı işveren tarafından feshedilmiş olduğunu, haksız rekabet bulunmadığı ileri sürerek, Ankara 4. İcra Müdürlğünün 2019/8671 ve 2019/8670 sayılı dosyaları üzerinden yapılan takiplerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile rekabet yasağının ihlali nedeniyle cezai şart bedeli ödeme borçlarını bulunmadığının ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. maddelerinin batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılar vekili 22.12.2020 tarihli ve 19.11.2021 tarihli beyan dilekçesi ile, davacı … tarafından Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2019/8671 takip sayılı dosyasına 65.273,97 TL’nin ödendiğini ve icra dosyasının infazen kapatılmış olduğunu belirterek, belirtilen tutarın davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, menfi tespit davalarında dava açılabilmesi için arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olarak yer aldığını, eldeki davanın arabuluculuk sürecine dahil edilmeden açıldığını savunarak, esasa girilmeksizin davanın reddini istemiştir.
Birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosyasında davacı vekili, müvekkili ile davalının 30/10/2018 tarihli iş sözleşmesini akdettiğini, davalının davacı şirkette dış ticaret uzmanı olarak çalışmaya başladığını, sözleşme uyarınca işverinin yazılı izni olmaksızın doğrudan veya dolaylı olarak işveren ile rekabet faaliyetlerinde bulunmayacağını, buna aykırı davranıldığı takdirde işverenin maruz kalabileceği her türlü zarara ilişkin tazmin hakları saklı kalmak kaydıyla işverene 60 aylık brüt maaşından az olmayan tutarda cezai şart ödeyeceğinin belirtildiğini, davalı tarafın Şubat 2019 tarihinde işe gelmeyi ortada hiçbir sebep yokken ve davacı şirkete bildirmeden bıraktığını, hemen ardından Şubat 2019 tarihinde … Mühendislik Madencilik Ltd. Şti. İsimli şirketini kurduğunu, 22 Şubat 2019 tarih ve 9773 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 562 numaralı sayfasında kuruluşunu ilan ettirdiğini, davalının kurmuş olduğu şirket ile davacı şirketin kuruluş amaçlarının neredeyse aynı olduğunu, davalının davacı şirket ile haksız rekabete giriştiğini bu nedenle davalı aleyhine Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8670 sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının bu takibe itiraz etmesi ile takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının borcunun olmaması nedeniyle takibe itiraz edildiğini, icra takibinin açılması sonrasında davalının dayanak iş sözleşmesinde yer alan 8. maddesindeki rekabet yasağı düzenlemesine ilişkin maddenin iptali ile davalının borçlu olmadığının tespitini teminen Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/17 E. Sayılı dosyanın açıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava dosyası bakımından, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8. maddesinde; “İşçi, bu sözleşmenin feshinden itibaren Ankara, Kocaeli, İzmir, İstanbul illeri içerisine iki (2) yıl süre ile ve sözleşmede tanımlanan iş ile sınırlı olmak kaydıyla işverenin yazılı iznini almaksızın, doğrudan veya dolaylı olarak, işveren ile rekabet halindeki faaliyetlerde bulunamayacağı” hükmü yer almakta ise de, davacılar tarafından kurulan şirketin kuruluş yerinin rekabet yasağına aykırılık bağlamında belirleyici bir unsur olmadığı, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere, davacılar … ve … tarafından, davalı lehine rekabet yasağına aykırı fiilinin oluşması için gerekli olan, müşteri çalma, üretim tekniklerinin izinsiz kopyası ve kullanımı ile piyasada rakip şirketlerin bilmediği diğer şirket sırlarının herhangi bir şekilde yeni işyerine transfer edildiği ve onun nezdinde kullanıldığı ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının, davalı Şirketin önemli bir zararına sebep olduğuna yönelik dava dosyasında somut bilgi ve belgeler tespit edilemediği, davacıların mevcut işletmeleri nezdinde yapmakta olduğu iş ve işlemlerin bizatihi, eski işverenini ağır bir zarara uğratmayacak ve eski işvereninin iktisadi yaşamını tehlikeye sokabilecek nitelikte değerlendirilmediğinden yapılan iş ve işlemin rekabet yasağına aykırılık teşkil etmediği, birleşen dava dosyası bakımından, eldeki davanın davalısı/asıl dava dosyasında davacı olan …’un, iş aktinin sona ermesinden sonra … Mühendislik Madencilik Limited Şirketini kurduğu anlaşılmakla birlikte, eylemlerinin haksız rekabete neden olmadığı gerekçeleriyle asıl davada; davanın kabulü ile, davacı …’ın Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/8671 Esas sayılı takip dosyasında, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davacı tarafından icra dosyasına ödenen 65.273,97 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı …’un Ankara 4. İcra Müdürlüğüne ait 2019/8670 sayılı dosyasında, davalıya borçlu olmadığının tespitine, birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2013/113 Esas sayılı dava dosyasında; davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/113 esas numaralı dosyasının numarasının sehven 213/113 olarak yazıldığını, bu hususta HMK’nın 305. maddesi uyarınca tavzih talebinde bulunulduğunu, müvekkillerden Savaş aleyhine açılan ve birleşen Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/113 Esas sayılı itirazın iptali dava dosyasında kötü niyet tazminatına ilişkin talebin reddine karar verildiğini, oysa icra takibinin haksız olarak yapılmış olduğunu müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı birleşen davada davacı Şirket vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, davacılar tarafından ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davanın esasına girilebileceği düşünülse bile yerel mahkeme nezdinde ikame edilen dava tamamen mesnetsiz ve kötüniyetli olduğunu, davacıların, müvekkili şirket bünyesinde çalıştıklarını, müvekkili Şirketin tüm müşterileri ile bizzat çalıştıklarını, sonrasında müvekkili Şirketten ayrılarak şirket kurduklarını, rekabet yasağını ihlal etiklerini, davacılar tarafından kurulan ve faaliyetine devam eden şirketin, müvekkili şirketin faaliyet konusuyla aynı bulunulduğunu, müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve asıl dava yönünden davanın reddine, birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Asıl dava rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen dava rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6098 sayılı TBK’nın 444. maddesi uyarınca, fiil ehliyetine sahip olan işçinin, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebileceği, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, işveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmemiş olması, davalı işçinin iş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışması ve ayrıldıktan sonra yasaklı süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının, önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığının yeterli bulunduğu, somut uyuşmazlıkta alınan bilirkişi raporunda davacılar tarafından kurulan Şirketin faaliyet konusu ile davalı Şirketin faaliyet konularının farklı olduğunun belirlendiği, ayrıca dosya kapsamında davacılar … ve … tarafından, davalı Şirket lehine rekabet yasağına aykırı fiilinin oluşması için gerekli olan, müşteri çalma, üretim tekniklerinin izinsiz kopyası ve kullanımı ile piyasada rakip şirketlerin bilmediği diğer şirket sırlarının herhangi bir şekilde yeni işyerine transfer edildiği ve onun nezdinde kullanıldığı ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının, davalı Şirketin önemli bir zararına sebep olduğuna yönelik dava dosyasında somut bilgi ve belgelerin tespit edilemediği, davacıların mevcut işletmeleri nezdinde yapmakta olduğu işin eski işverenilerini bir zarara uğratmayacak ve eski işvereninin iktisadi yaşamını tehlikeye sokabilecek nitelikte olmadığının belirlendiği, rekabet yasağına aykırılık bulunmadığı, diğer yandan mahkemenin gerekçeli kararının hüküm kısmının 3 nolu bendinde Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin dosya numarasının 2020/113 yerine sehven 2013/113 yazıldığı, bu hususun maddi hata nileliğinde bulunduğu ve mahallinde her zaman düzeltilebileceği anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden asıl dava davacılarından alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Asıl dava yönünden davalı … Makina Ltd. Şti.’den alınması gereken 9.377,10 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalı … Makina Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 2.263,58 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 7.113,52‬ TL’nin davalı … Makina Ltd. Şti. tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Birleşen dava yönünden birleşen dava davacısı … Ltd. Şti.’den alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı birleşen dava davacısı … Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar uhdesinde bırakılmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip