Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/710 E. 2022/562 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
….
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2022
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/01/2022 tarih ve 2022/4 E. – 2022/4 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin … meyvesi pazarlama şirketi olduğunu, Türkiye dahil 50’den fazla ülkeye … meyvesi satışı yaptığını, bu kapsamda Türkiye’de … (…) … meyvesinin…… numarası ile tescil edilmiş olan ıslahçı haklarının sahibi bulunduğunu, müvekkilinin karşı taraf davalı ile 1 Ağustos 2015 tarihinde yürürlüğe giren….. akdettiğini, sözleşmenin amacının … meyvesinin stoklarının arttırılması ve … (…) çeşidinin Türkiye’deki ticari uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi amacıyla saha deneylerinin gerçekleştirilmesi olduğunu, sözleşme kapsamında karşı tarafın müvekkili şirketin … çeşidi … meyvesi bitkilerinin aşılanması, ekilmesi, yetiştirilmesi, hasatı ve korunması dahil olmak üzere ilgili tüm çiftçilik faaliyetlerini yürüttüğünü, sözleşme’nin 2.1. maddesi uyarınca, sözleşme’nin 1 Ağustos 2020 tarihinde sona erdiğini, bu kapsamda müvekkili şirketin Türkiye’de saha deneylerine devam etmek istememesi sebebiyle karşı tarafa sözleşme’nin 1 Ağustos 2020 tarihinde sona ereceğini çok sayıda yazılı bildirim ile iletildiğini, buna ek olarak müvekkili şirketin sözleşme’nin 11.3. maddesi uyarınca, 27 Mayıs 2020 tarihli noter ihtarnamesi ile 40 iş günü önel vererek sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, müvekkili şirketin fesih ihtarında karşı tarafa sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca derhal saha deneyiyle ilgili tüm faaliyetleri durdurmasını, … meyvesi bitkisini kaldırmasını ve gizli bilgileri imha etmesini ihtar ettiğini, ancak karşı tarafın sanki taraflar arasında sözleşme halen devam ediyormuş gibi faaliyetlerine devam ettiğini ve … meyvesi bitki materyalini kaldırmayı ısrarlı bir şekilde reddettiğini, 15 Aralık 2020 tarihli ihtarnameden de bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde 2021/12 D.İş sayılı dosya kapsamında delil tespiti yapıldığını, karşı tarafın müvekkili şirketin taleplerine rağmen yükümlülüklerine aykırı bir şekilde bitki materyalini kaldırmayı reddettiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, karşı taraf yetkililerinin müvekkili şirketin 2014/082 no ile tescilli ıslahçı hakkı sahibi olduğu, … (…) … meyvelerinin ekili bulunduğu adrese girişlerinin yasaklanması ve müvekkili şirketin … (…) … meyvelerinin mahkeme tarafından atanan üçüncü kişi yediemin tarafından, müvekkili şirketin yönlendirmesiyle bakılması ve bu kapsamda olgun meyvelerin toplanıp satılması ve elde edilen gelirin müvekkili şirket tarafından açılacak dava sonuçlanana kadar mahkeme tarafından belirtilen banka hesabına yatırılması, yediemin atanamaması halinde ise sayılan bu hususlara ilişkin olarak müvekkili şirketin yetkilendirilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf davalı vekili, müvekkilince Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/12 D.İş sayılı dosyasına sunulan 08/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, itiraz sonucu alınan ek raporda tespitin hiçbir dayanağının olmadığının belirlendiğini, rapordaki tek tespitin saha sorumlusunun sözlü ifadesine dayandığını, halbuki keşif tutanağında saha sorumlusunun isminin dahi geçmediğini savunarak, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, tespit dosyasında bilirkişinin teknik inceleme yaparak “…” ürünleri üzerinde karşılaştırma yapmadığı, karşı tarafı temsil ettiği ifade edilen, ancak kimlik bilgileri belirtilmeyen saha sorumlusu mühendisin yönlendirmesiyle talep edene ait ıslahçı haklara konu … fidanlarının incelendiğinin belirtildiği, mahkemece yerinde düzenlenen 17/06/2021 tarihli keşif tutanağında da, karşı tarafı temsilen keşfe iştirak eden kimseye yer verilmediği, bilirkişi kök ve ek raporlarında belirtilen saha sorumlusu mühendisin kim olduğu, keşfe iştirak edip etmediği, ne şekilde beyanda bulunduğuna ilişkin olarak keşif tutanağında herhangi bir kaydın bulunmadığı, buna göre salt soyut saha mühendisinin yönlendirmesi ile talep edene ait ıslahçı hakların koruması altında bulunan … fidanlarının karşı taraf uhdesinde bulunduğuna ilişkin olarak yaklaşık ispat koşulunun sağlandığının söylenemeyeceği, ayrıca tedbir talebine konu ürünün salt konvansiyonel “…” fidanları olmadığı, talep edenin tescilini sağladığı … çeşit ismi ile “…-… …” çeşit türünün karşı taraf uhdesinde üretilmesinin yaklaşık olarak ispatlanmasının gerektiği, buna ilişkin olarak teknik deneylerin ve incelemelerin kök ve bilirkişi ek raporunda yer almadığı, talep eden vekilinin ihtiyati tedbir isteminde bulunmak için üzerine düşen yaklaşık ispat külfetini yerine getiremediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, söz konusu arazide müvekkili şirket adına tescilli … meyvelerinin dikili olduğunun sabit bulunduğunu, bu hususun mahkeme yoluyla yapılan delil tespit sonucunda da açıklığa kavuştuğunu, kaldı ki davalının da bunun aksine dair bir beyanının ve itirazının olmadığını, davalının … meyvelerine dair tek itirazının, buna ilişkin bir laboratuvar analizinin yapılmamasına ilişkin olduğunu, delil tespiti sırasında arazide ekili … meyveleri ve saha incelenerek, ekili bitkilerin müvekkili şirkete ait … (…) … meyvesi olduğunun saptandığını, bitkilerin yaşının, mevkiinin, konumunun, verim durumunun da bilirkişi tarafından incelendiğini, ekili bitkilerin müvekkili şirkete ait … … meyvesi olduğunun, bilirkişinin incelemelerine ek olarak arazi hakkında en bilgi sahibi kişi olan saha sorumlusu mühendis tarafından da teyit edildiğini, davalı tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilmesine ve ek rapor alınmasına rağmen, bilirkişinin arazinin belirtilen bölgesindeki … meyvelerinin müvekkili şirkete ait … (…) … meyvesi olduğu yönündeki tespitlerinin değişmediğini, buna rağmen tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilini büyük zararlara uğratacağını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve ihtiyati tedbir isteyen davacının talebinin dayandığı 17.06.2021 tarihli tespit bilirkişi raporuna, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 24.12.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda, 17.06.2021 tarihli ilk bilirkişi raporunda somut uyuşmazlıkta laboratuvar koşullarında çeşit karşılaştırması yapılması gerekirken, bu yapılamadan beyana göre tespit yapıldığının açıkça bildirildiği, bu durum karşısında davacının, HMK.’nın 390. maddesi uyarınca, haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenden alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/04/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.