Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/705 E. 2022/596 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/705
KARAR NO : 2022/596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2022
NUMARASI : 2022/55 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :
VEKİLİ :

KARŞI TARAFLAR :
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/02/2022 tarih ve 2022/55 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, kurutmalık kırmızıbiberde Türkiye’de coğrafi işaret çalışmasının ilk olarak Şanlıurfa Belediye Başkanlığı tarafından 2000 yılı içerisinde başlatıldığını, bu kapsamda … tarafından 29.04.2001 yılında kırmızıbiber menşe işareti olarak Şanlıurfa Belediye Başkanlığı adına tescillendiğini, coğrafi sınırlarının sadece Şanlıurfa olarak belirlendiğini, Kahramanmaraş ilinde ilk coğrafi işaret çalışmasının ise “…” üzerine müvekkili tarafından 2001 yılı içerisinde başlatıldığını, bu kapsamda müvekkili Kurumun C 2001/024 numaralı 26.12.2001 tarihli başvurusu üzerine 14.04.2002 tarihinde 43 numaralı tescil ile kırmızıbiber menşe işaretinin tescillendiğini, kırmızıbiber coğrafi işareti sınırlarının Kahramanmaraş ili başta olmak üzere Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Şanlıurfa olarak belirlendiğini, ayrıca tescil başvurusunda maraş biberinden elde edilecek ürünlerin de tasnif edildiğini, …nın C 2018/062 numaralı başvurusu üzerine “…” menşe işaretinin tescile bağlandığını, müvekkilinin bu başvuruya coğrafi alan sınırlarının çakışması ve başvuruya konu ürünün ayırt edici özelliğinin bulunmaması sebepleri ile itiraz ettiğini, YİDK tarafından itirazın reddine karar verildiğini ileri sürerek açtığı YİDK kararının iptali ve coğrafi işaretin hükümsüzlüğü istemli davada, “…” menşe işaretinin, huzurdaki davanın kesinleşmesine kadar müvekkiline karşı ileri sürülmesinin ihtiyati tedbir kararı kapsamında önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin ihtiyati tedbir istemi incelendiğinde; karşı tarafa ait coğrafi işaretin hak sahibine verdiği yetkilerin huzurdaki davanın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir isteyene karşı ileri sürülmesinin engellenmemesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden söz edilemeyeceği, yine gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın da doğmayacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, tedbir talebinin reddine ilişkin kararın hukuki gerekçeden yoksun olduğunu, mahkeme kabulünün aksine ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin, telafisi güç ciddi zararlara neden olacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir isteyen tarafça, karşı taraf adına tescilli coğrafi işaretin kendisine karşı ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, HMK’nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, anılan hallerin gerçekleşeceğinin ihtiyati tedbir isteyen tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenden alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı, peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 21/04/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip