Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/680 E. 2023/55 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/680
KARAR NO : 2023/55
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI : 2021/275 E. – 2021/375 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/11/2021 tarih ve 2021/275 E. – 2021/375 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin limited ortaklık şeklinde kurulduğunu ve şirket kurucularından, temsile yetkili kişinin ise diğer müvekkili … olduğunu, müvekkili şirketçe kullanılan “…” ibareli markanın, diğer müvekkili … tarafından yaratıldığını, müvekkili şirketin lisansına sahip olduğu “…” ibareli marka ile birlikte hareket ederek yurt içi ve yurt dışında pek çok projeye imza attığını, müvekkili … adına … ibaresi ile bağlantılı başkaca marka başvurularının da yapıldığını ve tescil edildiğini, dava konusu “…” ibareli marka başvurusunun müvekkillerine ait “…” markasına işitsel ve görsel olarak benzediğini, davalı tarafından kullanılabilecek pek çok marka ibaresi bulunmasına rağmen müvekkilinin markasını temel alarak aynı marka sınıfları için başvuruda bulunulmasının, müvekkiline ait markanın tanınmışlığından faydalanılmak istendiği anlamına geldiğini, Türkçe’de özel isimlerde vurgunun, kelimenin son kısmında veya son hecesinde olduğu için markaların işitsel olarak aynı olacağını, “…” ibareli başvurunun müvekkilinin markasının serisi imajı yaratacağını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile tescil süreci devam eden … nolu “…” ibaresinin tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ticari olarak üretip satışa sunduğu ürünlerine marka edinmek için yasal şartlar dahilinde başvuruda bulunduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine davacıya ait “…” markasını taklit etmek gibi bir kastının bulunmadığını, söz konusu marka başvurusunu yasal şartlar dahilinde gerçekleştirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, … sayılı “…” ibareli davalının marka başvurusu ile davacının “…” ibareli markalarının benzer olduğu, başvurunun kapsadığı tüm mal ve hizmetler (19, 20 ve 35. Sınıflar) bakımından markaların emtia listelerinin aynı/aynı tür ve doğrudan ilişkili mal ve hizmetlerden oluştuğu, markalar arasında iltibas tehlikesi ve tescil engelli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile YİDK’nın 2016-M-9657 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescilli … sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu 19, 20, ve 35. sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, markanın bütünü itibariyle bıraktığı etki esas olduğundan, parçalara bölünerek inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, gerek Yargıtay kararlarında, gerekse de doktrindeki görüşlerde markaların bir bütün olarak ele alınması ve ona göre değerlendirme yapılması gerektiğinin belirtildiğini, md. 8/1/b’deki koşulların oluştuğu yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, yerel mahkemenin eksik ve hatalı değerlendirmelere sahip bilirkişi kurulu raporu ile aynı yönde olan söz konusu kararının haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davanın YİDK kararı iptali ve hükümsüzlük istemlerini içerdiği, davacı şirketin hükümsüzlük davasının davacısı olabileceği, davalının dava konusu olan … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacı tarafın itirazına mesnet olarak gösterdiği “…” ibareli markaları arasında benzerlik olduğu, marka başvurusunun kapsadığı tüm mal ve hizmetlerin de itiraza mesnet gösterilen markaların emtia listeleri aynı/aynı tür ve doğrudan ilişkili mal ve hizmetlerden oluştuğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğu, anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davalı … tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0 TL’nin davalı… tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip