Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/653 E. 2023/51 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/653 – 2023/51
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/653
KARAR NO : 2023/51
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2019
NUMARASI : 2016/402 E. – 2019/97 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/02/2019 tarih ve 2016/402 E. – 2019/97 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilinin 24, 25 ve 35. sınıflarda tescilli … sayılı “…” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin daha sonra iş bu dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, bu başvuruya davalı şirket tarafından yapılan itiraz neticesinde, itiraz eden davalının … sayılı markası kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin kısmen aynı ve benzer olması gerekçesi ile itirazın kısmen kabulüne karar verildiğini, YİDK kararının hukuka aykırı olduğunu, çünkü itiraz eden firmanın … başvuru numaralı “… …” markasının, müvekkili firmanın … sayılı “…” markası ile karıştırılmayacağı, markalar arasında iltibas riskinin oluşmayacağı gerekçesi ile müvekkilinin itirazlarının reddine karar verildiğini, YİDK’nın yine aynı gerekçelerle bu sefer müvekkili firmanın … başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusunu markalar arasında iltibas olacağı gerekçesi ile yapılan itirazı kabul ederek aynı firmaların benzer markaları arasında birbirine çelişik iki karar verdiğini, Kurul kararına gerekçe teşkil eden, itiraz eden firmanın … başvuru nolu “… …” markasının tescili tamamlanmış bir marka olmadığını ileri sürerek YİDK’nın 2016-M-7619 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın … numaralı başvurusu ile “…” ibaresinin, müvekkilinin … nolu “… …” markası ile aynı ve benzer emtiada tescil edilmesi talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin itirazı üzerine verilen YİDK kararı ile belirtilen markalar arasında tüketiciler ve kamu nezdinde karışıklık doğabileceği ve tescilli marka ile aynı ve benzer konularda tescil talep edildiği gerekçe gösterilerek itirazın kısmen kabul edildiğini, müvekkili şirketin itiraza esas markalarının yanı sıra … başvuru no’lu markaların da maliki olduğunu, davacı tarafın tescilini talep ettiği “…” ibaresinin müvekkiline ait bu markalar ile de ibare yönünden benzer olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının marka başvurusunun “…” ibaresinden oluştuğu, davalının redde mesnet alınan markasının ise “… …” ibaresinden/logosundan oluştuğu, davalı markasında yer alan … ibaresinin /logosunun, aynen davacı marka başvursunda yer aldığı, davalı markasında yer alan “…” ibaresinin, markalar arasında … ibaresinden kaynaklı benzerliği ortadan kaldırmaya yetmediği, davacı marka başvurusunun kapsadığı çekişme konusu 25 ve 35. Sınıflardaki emtianın, davalının redde mesnet … … markasının kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür veya benzer/ilişkili olduğu, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, dava konusu başvurusunun, tasarlanışı itibariyle davalının markasına oldukça yaklaştığı, dava konusu başvuru mevcut hali ile davacının önceki markasından uzaklaşan ve davalı markasına yaklaşıp onun serisi imajı taşıyan bir marka olduğu, davacının önceki markasından kaynaklı müktesep hakkından bahsedilmesinin olanaksız olduğu, kötüniyetle başvuruda bulunduğu ispat edilemediğinden kötüniyet iddiası ispat edilemediği, davacının ibareli marka başvurusu yönünden, önceki tarihli ve markalarından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalının redde mesnet teşkil eden … başvuru nolu “… …” ibareli markası hakkında müvekkilinin “…” markasına benzerliği nedeni ile Ankara 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/94 E. 2019/590 K. Sayılı ilamı ile, bir kısım mallar yönünden hükümsüzlük karar verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinde geçerek kesinleştiğini, markalar arasındaki karıştırılma ihtimalinin ortadan kalktığını, mahkemenin müvekkilinin daha önce tescilli … markasından kaynaklı müktesep hakkı bulunmadığı yönündeki değerlendirmenin de hatalı bulunduğunu, “…” ibareli marka başvurusunun ana unsuru ile müvekkilinin tescilli markası “…” markasının “…” harfleri olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının “…” ibareli marka başvurusu ile davalının redde mesnet alınan “… …” ibareli markası arasında “…” ibaresinden kaynaklı benzerliği ortadan kaldırmaya yetecek farklılık bulunmaması nedeniyle çekişme konusu mal ve hizmetlerde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacının önceki markasından kaynaklı kazanılmış hakkının olmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği, diğer yandan YİDK kararının iptaline ilişkin bulunan asıl ve birleşen davanın, YİDK tarihindeki duruma göre karara bağlanmasında da bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 120,6‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.