Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/644 E. 2022/533 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2022
NUMARASI :…

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz

Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/02/2022 tarih ve 2021/793 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı tarafça 15.06.2021 tarihinde yapılan “… … …. ihalesinin müvekkili tarafından kazanıldığını, taraflar arasında 09.07.2021 imzalanan ve 26.07.2021 tarihinde onaylanan sözleşmeye istinaden “… …. ihalesinin müvekkili şirketçe yürütüldüğünü, teklif şartnamesinin 36. maddesine göre müvekkil şirketin, ihaleyi üstlenmesinin ardından ve sözleşme imzalamadan önce sözleşme bedeli üzerinden hesaplanan % 6 oranına denk gelen kesin ve süresiz teminat mektubunu davalıya teslim ettiğini, teminat mektubunun kabul edilmesinin ardından davalı şirket ile imzalanan sözleşme kapsamında davacının, 01.08.2021 tarihinden itibaren davalıya hizmet vermeye başladığını, bu süreçte meydana gelen ve müvekkilinin sebebiyet vermediği olaylardan dolayı sözleşmenin mevcut şartlar ile ifa edilmesinin imkansız bir hale geldiğini ve davalı ile yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldığından sözleşmenin feshedildiğini, 31.12.2021 tarihinden itibaren davalı kuruma hizmet verilmeyeceğinin bildirildiğini, sözleşme gereği davalıya verilen teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini, ancak davalı tarafından teminat mektubunun iade edilmeyeceğinin şifaen bildirildiğini, sözleşme tek taraflı olarak mücbir sebeplerden kaynaklı olarak feshedildiğinden sözleşmedeki cezai şart başlıklı 9. maddesinde yer alan şartların gerçekleşmediğini, teminat mektubunun sebepsiz zenginleşme hükümlere göre iade edilmesinin gerektiğini ileri sürerek açtığı teminat mektubunun davacıya iadesi ve hükümsüzlüğü istemli davada, teminat mektubunun bozdurulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 28/12/2021 tarihli karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf vekili, taraflar arasında 08.07.2021 tarihinde imzalanan sözleşmenin 15. maddesine istinaden davacıdan teminat mektubu alındığını, davacının pandemi koşullarını bilerek bu sözleşmenin getirdiği yükümlülükler altına imza attığını, davacının ileri sürdüğü hususların mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceğini, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, muhatapla lehtar arasındaki uyuşmazlıkta, teminat mektubunun banka tarafından ödenmesinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir talep edilebileceği, böyle bir talep halinde HMK’nın 391/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispatın aranmasının gerektiği, ancak, teminat mektubunun özelliği nedeniyle, burada aranacak yaklaşık ispatın, seviyesi yükseltilmiş bir yaklaşık ispat olduğu, somut olayda tedbir talep eden tarafın, sözleşmeyle yüklendiği edimlerini yerine getirmenin mücbir sebep sebebiyle imkansız hale geldiğini iddia ederek sözleşmeyi feshettiği, mücbir sebep iddiası ile yapılan feshin haklı olup olmadığının yargılama sonucu belirlenebilecek ise de tedbir kararına itiraz üzerine yeniden yapılan değerlendirmede davalının savunması ve delilleri ile dosyada mevcut delil durumuna göre seviyesi yükseltilmiş bir yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle 28/12/2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin ihaleyi üstlenmesinden sonra ihale şartnamesi ile sözleşmeye uygun bir şekilde davalı kuruma hizmet vermeye başladığını, müvekkili tarafından hizmet verilirken meydana gelen ve müvekkilinin sebebiyet vermediği olaylardan dolayı sözleşmenin mevcut şartlar ile ifa edilmesinin imkansız bir hale geldiğini, davalı ile yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldığından sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin feshinin ardından, davalı tarafın müvekkiline ait teminat mektubunu iade etmediğini, müvekkili Şirketin sözleşmeyi neden feshettiğinin ve hangi mücbir sebeplere dayandığının detaylı olarak izah edildiğini, müvekkil şirketin bu mücbir sebepleri açılan dava öncesi davalı şirkete gönderilen ihtarnamelerde de belirttiğini, müvekkilinin sözleşmeyi haklı gerekçelerle feshettiğini, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava dilekçesinde ayrıntılı şekilde izah ettikleri üzere mahkemece müvekkilinin sözleşmeyi haklı gerekçe ile fesih etmediğine karar verilse bile cezai şart niteliğinde konulan teminat mektubunun nakde çevrilmesi hususunun geçersiz sayılması gerektiğinin emsal nitelikteki Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, sözleşmenin feshinden itibaren üç aylık süre geçtiğini, bu süre zarfında davalı kurumdan sözleşme kapsamında verilen iş ile alakalı olarak herhangi bir üçüncü kişi hak ve alacak talebinde bulunmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından hangi deliller esas alınarak dosyada mevcut delil durumuna göre seviyesi yükseltilmiş bir yaklaşık ispatın gerçekleşmediği kanaatinin hasıl olduğunun anlaşılamadığını, ihtiyati tedbir koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararının devamına yönelik karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, somut olayda ilk derece mahkemesince de kabul edildiği iddianın yaklaşık olarak ispat edilemediği, zira, sözleşmenin feshine gerekçe gösterilen hususların mücbir sebep teşkil ettiğinin ve bu nedenle teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğinin bu aşamada yaklaşık olarak ispat edildiğinin söylenemeyeceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenden alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı, peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/04/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.