Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/640 E. 2022/618 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/640 – 2022/618
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/640
KARAR NO : 2022/618
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2021
NUMARASI : 2021/411 E. – 2021/644 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/10/2021 tarih ve 2021/411 E. – 2021/644 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkillerinin 27/08/2018 tarihinde davalıya ait uçakla 07:55 saatinde Ankara-Viyana uçuşunu gerçekleştirmek üzere havalimanına gittiklerini ancak fazla bilet satılması bu nedenle fazla yolcu olması gerekçesiyle uçuşa alınmadıklarını, aynı tarihli Viyadan Floransaya gitmek üzere İtalyan hava yolu şirketinin 12:50 uçuşunu da kaçırdıklarını, müvekkillerinin bireysel olarak davalıya yaptıkları başvurulara olumlu yanıt verilmediğini, bu nedenle davalıya 12/09/2018 tarihinde noter aracılığıyla ihtarname gönderdiklerini, ancak yine olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadıklarını ileri sürerek 17.550,06-TL bedelin uçuşa alınmama tarihi olan 27/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların 27/08/2018 tarihli Ankara – Viyana seferi için müvekkilinden bilet aldığını, ancak davacıların söz konusu sefere overbook nedeniyle kabul edilmediğini, “…”un bir sektör uygulaması olduğunu, hukuka aykırı bir durumun bulunmadığını, … uygulamasına göre uçuşa alınmayan davacıların 250 Euro tutarında tazminata hak kazandığını ve bu tutarın davacılara iade edildiğini, diğer kaçırılan Viyana-Floransa uçak seferine ilişkin davacıların taleplerinin kabul edilemeyeceğini, biletlerinin bağlantısız bilet olduğunu, iddia edilen zararlar ile müvekkilinin eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından gerçekleştirilen overbooking nedeniyle davacıların iş seyahati amaçlı olarak gidecekleri Ankara-Viyana uçuşunu gerçekleştiremedikleri, aynı şekilde Ankara-Viyana uçağına binemedikleri için İtalyan Havayolu Şirketinin Viyana-Floransa uçuşunu da kaçırdıkları, dosyaya sunulan ve denetime elverişli nitelikte görülmekle benimsenen bilirkişi ek raporu dikkate alındığında, Ankara-Viyana arası 1593 km olduğundan davacılara ödenmesi gereken tazminat tutarının kişi başı 400 Euro, iki kişi için 800 euro olduğu, Hava Yoluyla Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik’in 13. maddesi gereğince “yolcuların diğer kanun ve düzenlemelerden doğan tazminat talep etme haklarının saklı olduğu, bu yönetmelik kapsamında ödenen tazminatın söz konusu tazminattan mahsup edilebileceği” hüküm altına alınmış olmakla bilirkişi raporuyla tespit edilen 5.471.20 TL tazminat tutarından ilgili 13. madde gereğince davalı tarafından ödenen 2.948.90 TL tazminatın mahsup edilmesi sonucunda tespit edilen 2.522,03-TL alacağın temerrüt tarihi olan 27/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avansı faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve davanın kısmen kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, dava konusu 2.522,03-TL tazminatın 27/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkillerinin zarara uğramış olup, davalının yasal sorumluluklarını bu tarihe kadar yerine getirmediğini, …’nin müvekkillerine, bilet bedellerini, tutarı belli bir tazminatı ve havayolu ulaşım bedellerini ve diğer masrafları ödemekle yükümlü bulunduğunu, taleplerinin ödenmesi gerektiğini, dava açıldıktan sonra davalının bir kısım ödemeler yaptığını ancak bu ödemelerin müvekkilinin zararlarını tazmin eder nitelikte olmadığını, açıkça ödenen tazminatlardan mahsup edilir ibaresi olmasına rağmen müvekkilinin ödemiş olduğu bilet bedellerinden ödenen tazminatların hukuksuz olarak düşüldüğünü, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin de davanın kabul edilmiş gibi hesaplanması gerektiğini, davanın ret ve kabul oranının da hatalı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, havayolu şirketlerinin maliyeti azaltmak ve kar elde edebilmek amacı ile istatistik yardımı ile yaptıkları hesaplamalar ışığında, bilet alıp uçağa binmeyen yolcuların oranı dikkate alınmak suretiyle fazladan bilet satışı yaptıkları, bu doğrultuda zaman zaman fazladan satılan biletler nedeniyle bazı yolcu ya da yolcuların uçakta yer kalmaması sebebiyle uçağa alınamadıklarının bilinen bir olgu olduğu, uygulamada “…” adı verilen fazladan satış nedeniyle, uçağa alınmayan bazı yolcuların mağduriyetinin gündeme gelebildiği, bir takım işlem ve uygulamaların zaman içinde olağan hale gelmesinin, o işlem ve uygulamanın doğru olduğu anlamına gelmeyeceği, kaldı ki, davalı basiretli bir tacir gibi hareket etmek durumunda olup, havayolu taşımacılığı, başlı başına özel bir izni gerektiren, kendine has mevzuatı ve genişletilmiş sorumlulukları olan bir ticari faaliyet olduğu (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2014/13992 Esas, 2014/20286 Karar, 23/12/2014 Tarih), somut olayda da davacıların davalıdan 27/08/2018 tarihinde 07:55 te Ankara’dan Viyana’ya uçak bileti satın aldıkları, ancak … nedeniyle davacıların uçağa alınmadıkları, bu nedenle davacıların Viyana’dan Floransa’ya olan aynı tarihli uçağı da kaçırdıkları, Hava Yolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına Dair Yönetmelik uyarınca davacıların uçağa alınmamaları nedeniyle tazminat talep etme haklarının bulunduğu, bu tazminatın ödenmesinin diğer mevzuattan kaynaklanan tazminat talep etme hakkını ortadan kaldırmayacağı, ancak bu Yönetmelik uyarınca ödenen tazminatın söz konusu tazminattan mahsup edileceği, zira davacıların Viyana’dan Floransa’ya olan uçuşları davalı Şirket bünyesinde olmayıp ayrı bir zarar kalemi oluşturduğu, bu nedenle davacıların Viyana’dan Floransa’ya olan kaçırdıkları uçaklara ait bilet bedellerinin 400’er Euro’dan mahbup edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, diğer taraftan davacılar vekilince davalı tarafça yapılan ödemelerin davadan sonra yapıldığı ileri sürülmüş ise de, buna ilişkin bir ispat vasıtası sunulmadığı, davalı tarafça yapılan ödemelerin davadan önce yapıldığı bilirkişi raporundaki belirlemeler ile dosya kapsamında bulunan ödeme belgelerinden anlaşılmakla davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı peşin olarak yatırılan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dair
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/04/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.