Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/590 E. 2022/1120 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/590
KARAR NO : 2022/1120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2020
NUMARASI : 2015/368 E. – 2020/177 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararı İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/09/2020 tarih ve 2015/368 E. – 2020/177 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin “…” ve “…” ibareli markalarının bulunduğunu, davalının “…” ibaresi için 03, 29 ve 30. sınıfta yer alan mallarda 2014/48775 numaralı marka tescil başvurusunu yaptığını, müvekkilinin başvuruya itirazının YİDK’nın 10.09.2015 tarih ve 2015-M-8801 sayılı kararı ile reddedildiğini, oysa müvekkiline ait “…” markasının davalının markasının içerisinde aynen kullanıldığını, başvurunun müvekkilinin “…” markasının serisi olarak algılanacağını, dava konusu markanın tescil edilmek istenen mallarının da, müvekkilinin tescilli markası ile aynı sınıfları kapsadığını, bu nedenle markaların tüketici nezdinde karıştırılacağını, müvekkilinin “…” markasının tanınmış olduğunu, “…” ibareli markanın tesciline izin verilmesi halinde müvekkilinin emek ve zaman harcayarak itibar edindiği “…” markalarının sulandırılmasına neden olacağını, “…” markalarının ayırt ediciliğinin zedeleneceğini, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı savunmada bulunmamıştır.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK 8/1 maddesindeki iltibasın olmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 556 sayılı KHK 8/4 maddesindeki koşullarının da kanıtlanmadığı, dava konusu marka açısından kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkiline ait “…” markasının davalının markasının içerisinde aynen kullanıldığını, başvuruda kullanılan “…” ibaresinin başvuruya ayırt edicilik kazandırmadığını, başvurunun müvekkilinin “…” markasının serisi olarak algılanacağını, dava konusu markanın tescil edilmek istenen mallarının da, müvekkilinin tescilli markası ile aynı sınıfları kapsadığını, bu nedenle markaların tüketici nezdinde karıştırılacağını, müvekkilinin “…” markasının tanınmış olduğunu, “…” ibareli markanın tesciline izin verilmesi halinde müvekkilinin emek ve zaman harcayarak itibar edindiği “…” markalarının sulandırılmasına neden olacağını, “…” markalarının ayırt ediciliğinin zedeleneceğini, marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararı iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve tarafların markalarını kullanmak istedikleri 29 ve 30. sınıftaki bir kısım mallar aynı veya benzer ise de davalının “…” ibareli marka başvurusu ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, görsel mizanpajının da başvuruya önemli farklılık kattığı, davacının anılan markaları ile “…” ibaresinin benzer olmadığı hakkındaki Yargıtay 11. H.D.’nin 02.12.2019 tarih ve 2019/921 E.- 2019/7694 K. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip