Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/568 E. 2022/489 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2022
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/01/2022 tarih ve 2022/1 E. – 2022/1 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin Ankara’da 2019 tarihinden itibaren faaliyetine devam eden 8 tane kurs merkezinin kurucu temsilcisi olarak bulunduğunu, “…” domainini alarak hizmetlerinin tanıtımını yapmaya başladığını, “…” internet sitesinin de müvekkiline ait eğitim kurumunun kullanımda olduğunu, “Ankara ilinin .,,, adresinde haksız rekabete konu olacak şekilde faaliyet gösteren kurumun tabelaları ve panolarında müvekkili adına tescilli markanın iltibas oluşturacak şekilde haksız ve izinsiz şekilde kullanıldığını, aleyhine tespit istenen tarafın kullanımları aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek aleyhinde tespit istenenin, müvekkilİ adına tescilli “…” ibaresini içerir markaları sahip olduğu işletmede ve işletmeye dahil ürünleri üzerinde kullanıp kullanmadığının, bu kullanımlarının nasıl ve hangi bölümlerde olduğunun kullanmakta ise ne zamandır kullandığının, vaki eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet teşkil edip etmediğinin, ticari faaliyetin kim adına yürütüldüğünün, tespit konusu adreste faaliyet gösteren kişi/kuruluşun adres ve vergi kayıtlarının tespitinin yapılmasını, daha sonra da ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, talep edenin 2018/116468 sayılı tescilli markası olmakla beraber marka kapsamında “….” bulunmadığından karşı tarafın bu markaya dayalı marka tecavüzü ve haksız rekabet yaptığına kanaat uyandıran delil olmadığı, talep edenin 2018/116468 sayılı tescilli markası ile birlikte dayanak yaptığı tescilli ticaret unvanına bağlı karşı tarafın kullanımının asli unsuru olan “…” ibaresi ile tespit isteyen tarafın kullanımının asli unsuru olan “…” ibaresi aynı olduğu, ancak her iki taraf da tescilli ticaret ünvanına dayandığından bu kullanımlardan hangisine üstünlük tanınacağının ileri bir tahkikat gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Tedbir isteyen vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkili adına tescilli olan en eski 02.01.2018 tarihli marka “… …” ibaresini içerir marka olup hali hazırda bu ibareyi esas unsur olarak içeren aynı sınıfta çok sayıda markasının yer aldığını, müvekkilinin tescilleri ile koruma altına aldığı “……” markaları altında uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda açıkça haksız rekabet tespit edilmişken, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, aleyhine tespit istenen karşı tarafın kullanımının asli unsuru olan “…” ibaresi ile müvekkilinin kullanımının asli unsuru olan “…” ibaresinin aynı olduğunu, karşı tarafın kullanımlarının tespit isteyenin kullanımları ile karıştırılmaya yol açtığı ve bu durumun dürüst rekabete aykırı olduğunu, müvekkilinin markadan doğan haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda ihtiyati tedbir talep edenin adına sadece 2018/116468 sayılı markanın tescilli olduğu, bu markanın kapsamında da, eğitim ve öğretim hizmetlerinin bulunmadığı, diğer yandan her iki tarafın da tescilli ticaret ünvanına dayandığı ancak bu kullanımlardan hangisine üstünlük tanınacağının ileri bir tahkikat gerektirdiği, mevcut delillere göre ihtiyati tedbir talep edenin haklılığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, durum ve koşulların değişmesi halinde yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenden alınması gereken harç istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 07/04/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022