Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/565 E. 2023/43 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/565
KARAR NO : 2023/43
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2018
NUMARASI : 2016/298 E. – 2018/434 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/12/2018 tarih ve 2016/298 E. – 2018/434 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar …. Şti. ile … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, oğlu …’nun kendi ismi olan “…” ibaresinin marka olarak tescili için yaptığı başvurunun davalı şirketin “…” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine davalı … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararıyla nihai olarak reddedildiğini, müvekkilinin oğlu ileride ticaret hayatına girdiğinde iştigal konusu ne olursa olsun tabela ile ismini marka olarak müşterilerine duyurmasının ticari hayatın olağan akışında olan bir davranış şekli olacağını, markanın gerçek hak sahibinin … olduğunu, davalı Kuruma yapılan başvuruda velisi olarak çocuklarının ismini kullanmanın her ebeveynin normal talebi olduğunu, bu talebin YİDK tarafından reddedildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, YİDK’nın 2016-M-4636 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilinin 1946 yılında … tarafından …’te kurulduğunu, 1986 yılında İstanbul’da ilk şubesini açtığını, ticaret unvanında da “…” ibaresinin bulunduğunu, bu ibarenin kuşaklardır devam eden soylarından geldiğini, ibarenin reklam ve tanıtımı için emek harcandığını, davacının müvekkilinin toplumda edindiği tanınmışlıktan haksız şekilde yararlanmayı amaçladığını, bu marka başvurusunu yapmakta kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından yapılan “…” esas unsurlu marka başvurusunun hukuka aykırı olduğunu, taraf markaların ayırt edilmeyecek derecede benzediğini, markaların telaffuzları sırasında tüketicilerin zihninde markalar arasında bağlantı kurulabileceğini, her iki markanın da birbirinin devamı algısı oluşturabileceğini, bu nedenle karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının “…” ibareli başvuru markası ile davalının “…” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sesçil anlamda benzerlik oluşsa da… sayılı marka başvurusu kapsamındaki 29. sınıftaki tüm mallar, 30. sınıftaki tüm mallar, 43. sınıftaki tüm hizmetler ve 35. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acenta hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri, Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar, Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar, Kuru yemişler, Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar; Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül, Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları, Her türlü ün, irmikler, nişastalar, Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tüz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez…. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz) Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller…. Sulu yemekler, etli yemekler, tatlılar-tatlı ve zeytinyağlı yemek çeşitleri, köfte-köfte çeşitleri, balık-balık çeşitleri her türlü et ve et ürünlerden mamul gıdalar yemekler-ızgaralar ve çeşitlerinin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri dışında kalan tüm mal/hizmetler davalının tescilli markaları kapsamında yer almadığından, 556 sayılı KHK’nın 8/1. maddesindeki iltibas koşulunun oluşmadığı, bu nedenle yukarıda sayılan mal ve hizmetler dışında kalan başvuru markasındaki emtialar yönünden YİDK kararının iptalinin gerektiği (bu kısım yönünden davanın kabulü gerektiği), dava konusu markanın başvuru kapsamındaki 29. ve 30. sınıftaki tüm mallar ile 35. sınıftaki yukarıda sayılan hizmetler ile 43. sınıftaki tüm hizmetler yönünden ise taraf marka işaretlerinin görsel ve sesçil olarak benzediği, markalar arasında mal ve hizmet benzerliğinin de oluştuğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin bu mal ve hizmetler yönünden ayırdığı satın alma / yararlanma süresi içinde, davacının “…” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davalının “…” ibareli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi nazarında bu mal ve hizmetler bakımından markaların aynı işletmeye ait veya idari ve ekonomik anlamda birbiriyle bağlantılı işletme markaları oldukları algısının oluşabileceği, bu açıdan 556 sayılı KHK’nın 8/1. maddesi yönünden iltibas koşulunun oluştuğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, YİDK’nın 2016-M-4636 sayılı kararının dava konusu edilen… sayılı marka başvuru kapsamındaki 29. sınıftaki tüm mallar, 30. sınıftaki tüm mallar, 43. sınıftaki tüm hizmetler ve 35. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acenta hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ….Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri, Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar, Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar, Kuru yemişler, Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar; Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül, Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları, Her türlü ün, irmikler, nişastalar, Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tüz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez…Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz) Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller…Sulu yemekler, etli yemekler, tatlılar-tatlı ve zeytinyağlı yemek çeşitleri, köfte-köfte çeşitleri, balık-balık çeşitleri her türlü et ve et ürünlerden mamul gıdalar yemekler-ızgaralar ve çeşitlerinin bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri dışında kalan tüm mal/hizmetler yönünden iptaline, dava konusu markanın kapsamındaki 29. sınıftaki tüm mallar, 30. sınıftaki tüm mallar, 43. sınıftaki tüm hizmetler ve 35. sınıfta olup da yukarıda belirtilen mal/hizmetler yönünden ise açılan davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, başvuru kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetlerin itiraza mesnet markaların kapsamında yer aldığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markaların tüm sınıflarda reddi gerekirken 35. sınıfta yer alan bir takım hizmetlerde davanın kabulünün hatalı olduğunu, başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkilinin markalarının tanınmış olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının, oğlunun ad ve soyadındaki “…” ibaresini oğlu adına marka olarak tescil ettirmek istemesi, davalı şirketin de “…” şeklindeki markasını mesnet göstererek tescile itiraz etmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece, taraf markaları arasında KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik şartının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun geçici 1. maddesi yollamasıyla somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 556 sayılı KHK’nın 5/1. maddesinde kişi adları da marka olarak tescil edilebilecek işaretler arasında sayılmıştır. Bununla birlikte, KHK’nın 12. maddesi uyarınca böyle bir kullanım dürüstçe ve ticari ve sanayi konularıyla ilgili olarak kullanılmaları koşuluna bağlanmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 13/07/2010 tarih ve 2009/2478 E.- 2010/8309 K. sayılı ilamında açıklandığı üzere “556 sayılı KHK’nın 12. madde hükmünün, ticaret ve sanayideki dürüstlük kural ve uygulamalarına aykırı düşmemek koşulu ile kişi adının marka olarak kullanılabileceği anlamına geldiği, böyle bir kullanım ile iltibas yaratılmaya gayret ediliyor veya o şekilde kullanma bir zorunluluk olmadığı halde sırf başkasının markasından yararlanmak amacıyla bu madde hükmü bahane ediliyorsa dürüst bir kullanımdan söz edilemeyeceği doktrinde kabul edilmiştir. (Bkz.Prof.Dr.Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 1999, İstanbul , Sh. 415-416)”.

Somut uyuşmazlıkta, davalı şirket tarafından “davacının müvekkilinin toplumda edindiği tanınmışlıktan haksız şekilde yararlanmayı amaçladığını, bu marka başvurusunu yapmakla kötü niyetli olduğu” ileri sürülmüş olup, dosya arasında bulunan davacı vekiline verilmiş vekaletnameye ekli nüfus kayıt örneğinden de küçük …’un anne ve babasının davalı şirketin kurulduğu … ili nüfusuna kayıtlı oldukları anlaşılmıştır. Bu itibarla, davacının ad ve soyadını marka olarak kullanımının KHK’nın 12. maddesi anlamında dürüstçe kullanım olup olmadığının tartışılmaması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, dava küçük …’na velayeten sadece annesi tarafından açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 335. maddesi uyarınca ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Velayet altındaki çocuğun temsili aynı Kanun’un 342. maddesine göre ana ve babası aracılığıyla yerine getirileceğinden dava dilekçesinde sadece annenin yer alması da doğru görülmemiş ise de, dava tarihinden sonra küçüğün anne ve babasının boşandıkları ve velayetinin de anneye bırakıldığı, böylece söz konusu eksikliğin dava esnasında tamamlanmış olduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında mahkemece, başvurunun 556 sayılı KHK’nın 12. maddesi anlamında dürüştçe bir kullanım olup olmadığı konusunda bir inceleme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı …. Şti. vekili ile davalı … vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kararın niteliğine göre davalı …. Şti. vekili ile davalı … vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …. Şti. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 03/12/2018 gün ve 2016/298 E.- 2018/434 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. Şti. vekili ile davalı … vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Davalı …. Şti. ile davalı … tarafından yatırılan 80,70’er TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinden, talebi halinde anılan davalılara iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip