Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/402 E. 2022/463 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

…..
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI …….

DAVANIN KONUSU :Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/12/2021 tarih ve 2021/218 E. – 2021/440 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 2016/35352 numaralı “…” ibareli marka tescil başvurusunun, davalı şirketin “…” asıl unsurlu markalarına dayalı itirazı sonucunda, diğer davalının 22.09.2017 tarih ve 2017-M-7920 sayılı YİDK kararı ile 8 ve 21. sınıflarda kısmen reddedildiğini, oysa müvekkilinin ev tekstili alanında “…” ve “…” ibareli tanınmış markaları ile faaliyetlerini sürdürdüğünü, uzun yıllardır “…” sloganının kullandığını, dava konusu marka başvurusunun da bu sloganın serisi niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilinin zücaciye, davacının ise ev tekstili sektöründe faaliyet gösterdiğini, fakat davacının daha sonra müvekkilinin faaliyet gösterdiği alana da girmeye çalıştığını, davacının başvuru markasında “…” ibaresinin ön planda olduğunu, açılan davanın yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, kısmen reddedilen mallar yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi kapsamında iltibas ihtimalinin ilk şartı olan emtiaların benzerliği kriterinin sağlandığı, dava konusu marka başvurusundaki diğer kelimeler küçük harflerle yazılmışken, “…” ibaresinin tamamının büyük harflerle yazıldığı, hatta bu ibarenin daha da vurgulanmak adına normalde “…” şeklinde bir bütün olarak yazılması gereken kelimede, “…” ibaresinin “-…” hecelerinden bağımsız olarak konumlandırıldığı ve böylece tüketici algısında ön plana çıkartılma amacının güdüldüğü, davalı yanın önceki tarihli tescilli markalarının tamamının da “…” ibaresinden oluşmuş seri markalar olduğu, davacının önceki tarihli “…” markaları var ise de yapmış olduğu bu başvuruda 08 ve 21. sınıf emtialar yönünden önceki tarihli kendi markalarından uzaklaşarak, davalıya ait tescilli markalara yanaştığı, nihayetinde tüketicinin taraf markaları arasında iktisadi veya idari bir ilişki içerisinde olduğunu düşünme riskinin bulunduğu ve bu durumun da iltibasa neden olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin 2012/11887 numara ile tescilli “… …”, 2011/29814 numara ile tescilli “…” ve 2010/81905 numara ile tescilli “… …”, 2005/32261 numara ile tescilli “… …”, 2006/03814 numara ile tescilli “…”, 2007//23015 numara ile tescilli “… …” ibareli markaları dolayısıyla kazanılmış hakka sahip olduğunu, dava konusu başvuruda “…” ibaresinin ön plana çıkarılmadığını, slogan markalarında ilginin bütünde olup, sadece bir kelimeye yönelmenin söz konusu olmayacağını, sonuçta tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili Kurum kararlarının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davacının “…” ibareli başvuru markası ile davalının redde mesnet “…” asıl unsurlu markaları arasında, başvuru kapsamından çıkarılan 08 ve 21. sınıf mallar yönünden, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında, ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu, zira dava konusu başvuruda da itiraza mesnet markalardaki gibi “…” ibaresinin asıl unsur olduğu, 8 ve 21. sınıf malların, itiraza mesnet markaların kapsamında da aynen yer aldığı, ayrıca mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin deliller kısmının 3. bölümünde, müvekkili yararına kazanılmış hak yarattığı belirtilen markalarının, iş bu dava konusu başvuru yönünden davacı yararına kazanılmış hak sağlayıp sağlamadığının, emtia dökümü yapılmak suretiyle ayrıntılı şekilde incelendiği, hem davacının anılan önceki tarihli markalarının kapsamında, başvuru konusu mal ve hizmetlerin aynen yer almaması hem de kullanımın ispat edilememesi nedeniyle, davacının önceki markalarının, işbu dava konusu başvuru yönünden kazanılmış hak yaratmayacağı, aynı taraflar arasında görülen benzer uyuşmazlıklarda verilen ve gerek davacının reddedilen tüm mal ve hizmetleri yönünden taraf markalarının benzer olduğuna, gerekse davacının önceki tarihli tescilli markalarının, dava konusu başvurular yönünden kazanılmış hak teşkil etmeyeceğine dair, Dairemizce bir kısmı sadece kazanılmış hak hususun tespiti amacıyla duruşma açılarak inceleme yapılmış kararları onayan Yargıtay 11. H.D.’nin emsal ilamlarının da bu yönde olduğu (Yargıtay 11. H.D.’nin 03.12.2020 tarih ve 2020/964 E.- 5677 K., 25.11.2020 tarih ve 2020/1017 E.- 5418 K., 01.03.2021 tarih ve 2020/1729 E.- 2021/1836 K., 09.02.2021 tarih ve 2020/1420 E.- 2021/1033 K.) anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 31/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 01/04/2022
…….

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.