Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/401 E. 2022/385 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/401 – 2022/385
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/401
KARAR NO : 2022/385
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2021
NUMARASI : 2018/438 E. – 2021/75 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Patent Dairesi Başkanlığı Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/03/2021 tarih ve 2018/438 E. – 2021/75 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin tescilli ve başvuru aşamasında pek çok patenti bulunduğunu, başvuru konusu 2012/00415 sayılı “…” başlıklı patentin sahibi olan … firmasının müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile aralarında ticari rekabet bulunduğunu, müvekkili ile … arasında halen, başvuru konusu 2012/00415 sayılı patente tecavüz ve maddi tazminat konulu dava dosyasında, davanın reddine karar verildiğini, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğunu, söz konusu karar sonrasında, davalı Şirket tarafından yapılan düzeltme başvurusu belgeye konu patent istemlerinin, kapsamını genişletmeye, halen devam eden bir davayı etkilemeye yönelik, kanuna ve ilgili mevzuata, patent hukukunun temel ilkelerine aykırı nitelikte olduğunu, buna karşın söz konusu düzeltme başvurusunun sanki bir maddi hata düzeltmesiymiş gibi Kurum tarafından onaylandığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 100. maddesinin Kurum kararlarına karşı ilgililere itiraz etme hakkı sağladığını, müvekkilinin gerek Bakırköy 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/114 E. sayılı dava dosyası ile derdest ihtilaf, gerekse patentin bir koruma kapsamı ve tekel sağladığı sektörün bir aktörü olarak, söz konusu işlem ve sonuçları bakımından doğrudan ilgili sıfatına sahip olduğunu, 18.06.2018 tarihinde söz konusu düzeltme başvurusuna ve onaylanmasına müvekkilince itiraz edildiğini, ancak söz konusu itirazın 16.10.2018 tarih 39616753- 2012/00415/E.2018-OE-461555 sayılı karar ile reddedildiğini ve düzeltme başvurusunun onaylandığını, düzeltme başvurusunun yasal şartları taşımadığını, 2012/00415 sayılı patentin istem ve koruma kapsamını genişletme amacını güttüğünü ileri sürerek itirazın reddine dair işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, Patent Dairesi Başkanlığının 16/10/2018 tarih ve 39616753-2012/00415/E.2018-OE-461555 sayılı yazısının Kurumun nihai kararı olmadığını ve davaya konu yapılmasının mümkün olmadığını, ortada Patent Dairesi Başkanlığının bu kararına karşı YİDK nezdinde itiraz üzerine alınmış bir karar olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacının usule aykırı bir şekilde Patent Dairesi Başkanlığının 16.10.2018 tarih 39616753-2012/00415/E.2018-OE-461555 sayılı kararına karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna başvurmaksızın, doğrudan iptal davası ikame etmiş olması sebebiyle, huzurdaki davanın esasına girilmeden usulden reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, esastan davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Patent Dairesi Başkanlığının 16.10.2018 tarih 39616753- 2012/00415/E.2018-OE-461555 sayılı kararına karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna başvurmaksızın, doğrudan iptal davası ikame etmiş olması sebebiyle, açmış bulunduğu davada HMK 114. maddesi (h) bendi uyarınca davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, YİDK tarafından davacı aleyhine verilmiş nihai bir karar bulunmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 99 ve 100. maddeleri ile 99/8. maddenin atıf yaptığı Yönetmelik düzenlemesi (Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik md. 105/10 ) dikkate alındığında, dava konusu ret kararının itirazı kabil olmadığı, dolayısıyla Kurum’un nihai kararı niteliğinde bulunduğunu, dava konusunun 20.04.2018 tarih 2018-GE-178979 sayılı hata düzeltme başvurusunun yasal şartları taşımadığını, patentin, istem ve koruma kapsamını genişletme amacını güttüğünü ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Dairesi Başkanlığı kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 5000 sayılı Kanun’un 15/C maddesinde, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesinin kararlarının Kurumun nihai kararları olduğu, bu kararlara karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiş olup, davalı Kurum tarafından verilen kararlara karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kuruluna yeniden inceleme talebinde bulunmadan ve bu Kurulca karar tesis edilmesini sağlamadan dava açılmasının mümkün bulunmadığı, bu durumun Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12.06.2017 tarih, 2016/1020 Esas, 2017/3621 Karar sayılı kararında da kabul edildiği üzere dava şartı niteliğinde olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, yasal prosedür tamamlanmaksızın ve Kurumun son kararının tesisine olanak sağlayacak YİDK nezdinde itiraz gerçekleştirmeksizin açılan iptal davasının dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/03/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/04/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.