Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/242 E. 2022/325 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/01/2022
NUMARASI …

TALEP KONUSU : İhtiyati tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/01/2022 tarih ve 2021/263 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin davalının “…” ibareli marka tescil başvurusuna itirazlarının, YİDK’nın 2021-M-5009 sayılı kararı ile haksız şekilde reddedildiğini, 2020/09003 sayılı markanın davalı adına tescil edilmesinin ve bu tescilden kaynaklı hakların davalı tarafından kötüniyetle kullanılmasının, müvekkilinin ticari itibarını zedeleyeceğini ve telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olacağını, zira davalının markanın tescilini alır almaz müvekkiline haksız bir şekilde 02.11.2021 tarihinde noterden ihtarname gönderdiğini ileri sürerek, davalı … YİDK kararının iptaline, diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne ve davalının 2020/09003 numaralı markasından doğan haklarının, davacı müvekkiline ve davacı müvekkili ile ticari ilişki içerisinde bulunan firmalara karşı kullanılmasının tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece HMK m.389 hükmü uyarınca ancak uyuşmazlık konuları hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, eldeki davanın YİDK kararının iptali ile tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu, tarafların fiili markasal kullanımlarının veya kullanım olasılıklarının eldeki dava bakımından uyuşmazlık konusu olmadığı, bu hale göre davacı tarafın, davalı şahsa ait markanın kendisine veya ticari ilişki içinde bulunduğu firmalara karşı kullanılmasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin iş bu dava bakımından uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde,……” ibareli markanın davalı adına tescil edilmiş olup, anılan markanın davalı tarafından kötüniyetle kullanılması hususunun huzurdaki davada uyuşmazlık konusu olduğunu, dava süresince iş bu markanın müvekkili aleyhine kullanılmaması hususunda ivedilikle bir tedbir kararı verilmesinin gerektiğini, müvekkilinin “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi hükmü uyarınca ancak uyuşmazlık konuları hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, davacı tarafın davalı şahsa ait markanın kendisine veya ticari ilişki içinde bulunduğu firmalara karşı kullanılmasının önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin iş bu dava bakımından uyuşmazlık konusu olmadığı, 6769 sayılı SMK.’nın 159/1 ve 6100 sayılı HMK.’nın 389/1. maddesi hükümleri birlikte yorumlandığında, bu türden bir tedbir isteminde ancak, kendisine karşı sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahiplerince, bu konuda herhangi bir talep ileri sürülen kişilerce bulunulabileceğinin kabul edilmesinin gerektiği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken harç istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/03/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2022