Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2201 E. 2023/552 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2201
KARAR NO : 2023/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/05/2022
NUMARASI : 2021/1147 E. – 2022/433 K.

DAVACI : …
VEKİLİ
DAVALI
DAVANIN KONUSU : Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/05/2022 tarih ve 2021/1147 E. – 2022/433 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl dava ve birleşen davada davalı şirketlerin müvekkili belediyenin taşeronları olduğunu, 1998 yılından 10/11/2012 tarihine kadar davalı şirketlerde çalışan dava dışı işçi …’nun emekli olarak işten ayrıldığını, ödenmeyen kıdem tazminatı, fazla mesai ve yıllık ücret alacağının tahsili için müvekkili aleyhine Sincan İş Mahkemesi’nin 2012/723 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne ve davacı yararına 38.501,31TL tazminata hükmedildiğini, anılan mahkeme kararının icra takibine konu edilmesi sonucu müvekkilinin 32.916,22 TL ödeme yaptığını, ödenen bu tutardan davalı şirketlerin sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, asıl davada 32.916,22 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında 32.916,22 TL’den 7.355,45 TL’nin bahsi geçen iş mahkemesi kararının temyiz incelemesi sonucu bozulması nedeniyle dava dışı işçi tarafından iade edildiğini bu nedenle kurum zararının 25.560,77 TL olduğunu bildirmiş, birleşen davada da 25.560,77 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar ….Ltd Şti ve… A.Ş süresinde cevap dilekçesi sunmamış, anılan davalı vekilleri yargılama sırasında sundukları dilekçelerinde davanın reddini istemişlerdir.
Asıl davada davalı şirket ve birleşen davada davalı… …Ltd Şti davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafça dava dışı işçiye yapılan ödemenin kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram genel tatil günleri ücretine yönelik olduğu, kıdem tazminatından davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak davacıya karşı sorumlu bulundukları, yıllık izinlerin kullanılmaması halinde ancak fesihle ücrete dönüşeceği, bu nedenle dava dışı işçinin fesihle ücrete dönüşen yıllık izin ücretinden son alt işveren olan davalı… Şirketi’nin sorumlu olduğu, taraflar arasında tanzim edilen sözleşme ve eki teknik şartnamedeki düzenlemeler gözetilerek davalıların davacı tarafça dava dışı işçiye yapılan ödemenin tamamından sorumlu bulundukları, iş mahkemesi kararının temyiz incelenmesi sonucu bozulması üzerine dava dışı işçi tarafından davacıya iade edilen tutar düşüldükten sonra rücuya tabi alacağının 25.221,52 TL olduğu, anılan tutardan asıl ve birleşen davada davalıların sorumlu tutarlarının mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirtilen tutarlarla sınırlı bulunduğu , birleşen davada davalılar …. Ltd. Şti. ve davalı … …. Ltd. Şti.’nin dava tarihinde faal olmadıkları, ticaret sicilinden terkin edildikleri, davacı yana verilen kesin süreye rağmen ihya davası açılmadığından bu davalıların taraf ehliyetinin bulunmadığı, her ne kadar … … Ltd. Şti. karar tarihinde tasfiye halinde ise de, her davanın açıldığı zamanki durum ve koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, dava tarihinde anılan Şirketin faal olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 14.600,77 TL’nin ödeme tarihi olan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, birleşen davada avalılar …. Ltd Şti ve davalı … …. Ltd Şti aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 666,11TL’nin davalı…. AŞ (… A.Ş.)’den, 314,86TL’nin davalı… … Şirketi (… Şirketi)’den, 204,71TL’nin davalı … … Şirketinden ödeme tarihi olan 15/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, müvekkilince ödenen miktarın, dava dışı işçi tarafından yapılan ödeme düşüldükten sonra, 25.560,77 TL olmasına rağmen ilk derece mahkemesice bu tutarın 25.221,52 TL bulunduğunun kabulünün hatalı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından ödenen bu miktarın tamamından davalıların sorumlu bulunduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, zira Yargıtayın yerleşik uygulaması gereğince davalıların kıdem tazminatından sorumlu bulunduğu miktarın, işçinin fesih tarihindeki giydirilmiş brüt ücreti dikkate alınarak tespit edilmesinin gerekmesine rağmen, işçinin her bir davalı yanında çalıştığı zamandaki ücreti dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Asıl ve birleşen davalar, taşıma ve hizmet edimlerini bir arada içeren karma nitelikteki sözleşmeden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, dava ilk olarak Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece verilen karar Dairemizin 2021/1553 E-2021/1362 K sayılı ilamıyla, taşıma işleri hakkındaki maddi hukuk normları ile ilgili düzenlemeler de TTK.’nın 4. Kitabında yer aldığından, taşıma sözleşmelerden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkların, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari iş ve ticari dava sayılacağı, bu durum karşısında, içinde taşıma işinin de yer aldığı karma nitelikteki dava konusu sözleşmeden kaynaklanan somut uyuşmazlığı görüp incelemeye de asliye ticaret mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiğinden asıl ve birleşen davada davacı vekilinin asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre; hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.İhbar tazminatından da son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, dosya kapsamına sunulan bilgi ve belgelerden, asıl ve birleşen davada davacı ile asıl ve birleşen davada davalılar arasında hizmet alım sözleşmeleri imzalandığı, asıl ve birleşen davaların konusu oluşturan işçilik alacaklarının, taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında davalılar nezdinde çalışan dava dışı işçi …’a , davacı tarafça ödenen kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine ilişkin bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmelerin eki mahiyetindeki teknik şartnamelerde, işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, işçilik alacakları davacı işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici davalıların işçisi olması, sözleşme ücretlerine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işveren davacının işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair taraflar arasındaki sözleşmelerde bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Yukarıda açıklanan hususlar ilk derece mahkemesince de isabetli bir şekilde belirlenmiş olup, esasen kararı istinaf edenin sıfatı ve istinaf itirazları gözetildiğinde, bu yönlerden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada davacının dava dışı işçiye ödediği işçilik alacakları ve ferilerinin toplam miktarı ile asıl ve birleşen davada davalı yüklenicilerin dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatından sorumlu olduğu tutarın tespitinden dikkate alınacak ücretin miktarına ilişkindir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, dava dışı işçi lehine iş mahkemesinde hükmedilen işçilik alacaklarının ve ferilerinin tahsili istemiyle asıl ve birleşen davada davacı aleyhine icra takibi başlatılması sonucu, davacının işçilik alacakları ve ferileri için 32.916,22 TL ödediği, iş mahkemesi kararının temyiz incelemesi sonucu bozulması üzerine bu miktardan 7.694,70 TL’nin dava dışı işçi tarafından davacıya iade edildiği, buna göre davacının rücu edebileceği toplam alacak miktarının 25.221,52 TL bulunduğu, bu miktarın da 19.250,92 TL’sinin işçilik alacaklarından, 5.270,60 TL’sinin de harç masraf ve vekalet ücretinden oluştuğu anlaşıldığından, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin dava dışı işçiye ödenen toplam miktarın 25.560,77 TL olduğu yönündeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Ancak yukarıda da açıklandığı üzere, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup asıl ve birleşen davada davalıların, kıdem tazminatında sorumlu olduğu miktar belirlenirken de iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki giydirilmiş ücret dikkate alınarak her bir davalının dava dışı işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden tutarın tespit edilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl ve birleşen davada davalı olan yüklenicilerin, kıdem tazminatından sorumlu olduğu miktarların hesaplanmasında, her bir davalının, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemde dava dışı işçiye ödediği ücret dikkate alınarak hesaplama yapılması ve ilk derece mahkemesince de bu şekilde belirlenen tutarların hüküm altına alınması doğru görülmemiş, Dairemizce asıl ve birleşen davada davacının bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülerek, açıklanan hususta ek rapor alınmak üzere duruşma açılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce alınan 06/03/2023 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; asıl ve birleşen davada davalı yüklenicilerin dava konusu edilen kıdem tazminatın sorumlu olduğu miktarların tespitinde, dava dışı işçinin iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki giydirilmiş ücreti ve dava dışı işçinin davalı yüklenicilerin nezdinde çalıştığı süre dikkate alınarak, hesaplama yapıldığı, davanın konusu olan yıllık izin, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil alacağından son işveren olan asıl davada davalı şirketin sorumlu bulunduğu, açıklanan hususlar doğrultusunda yapılan hesaplamada dava dışı işçiye bahsi geçen işçilik alacakları ve ferileri olarak, davacı tarafça ödenen toplam 25.221,52 TL’nin 15.686,98 TL’sinden asıl davada davalının, 1.426,87 TL ‘sinden birleşen davada davalı …Ltd.Şti’nin , 1.229,78 TL’sinden birleşen davada davalı … ….Ltd.Şti’nin, 4.345,93 TL’sinden birleşen davada … İnş….Ltd.Şti’nin, 1.265,90 TL’sinden birleşen davada… Temizlik ..Ltd.Şti’nin , 1.265,90 TL’sinden ….A.Ş’nin sorumlu bulunduğu açıklanmıştır. Her ne kadar anılan ek raporda, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacağından, son işveren olan asıl davada davalı Şirketin sorumlu bulunduğu yönündeki tespit, yukarıda açıklandığı üzere bahsi geçen alacaklardan her bir yüklenicinin kendi dönemi ile sorumlu olması karşısında yerinde değilse de; ilk derece mahkemesince de son işverenin bahsi geçen alacaklardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle karar verildiği, kararı istinaf eden davacının bu yönde bir istinaf itirazı bulunmadığı anlaşıldığından, Dairemizce diğer yönlerden hüküm kurmaya elverişli bulunan ek raporda tespit edilen tutarlar dikkate alınarak, asıl davada 15.686,98 TL’nin… Şirketin’den, 1.265,90 TL’nin birleşen davada davalı… A.Ş’den, 1.265,90 TL’nin birleşen davada davalı … …. Limited şirketinden, 1.229,78 TL’nin birleşen davada davalı … … Şirketinden tahsili yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Ayrıca , ilk derece mahkemesince hükmedilen faiz’in türü ve başlangıç tarihi yönünden, herhangi bir istinaf itirazı ileri sürülmediğinden, Dairemizce de hüküm altına alınan tutarlara ilk derece mahkemesinin kabulü gibi ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekmiş, yine ilk derece mahkemesinin birleşen davada davalılar … Hizmetleri… Limited Şirketi ve …Nakliyat … Limited Şirketi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair kararına yönelik bir istinaf itirazı bulunmadığından, bahsi geçen davalılar hakkında verilen pasif husumet yokluğundan ret kararı hakkında istinaf incelemesi yapılmamış, ilk derece mahkemesinin birleşen davada bu davalılar hakkında tesisi ettiği hükme Dairemiz kararında da aynen yer verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Asıl ve Birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/05/2022 gün ve 2021/1147 Esas 2022/433 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,

2-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile 15.686,98 TL’nin 15/04/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… Şirketinden tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.071,57-TL karar ve ilam harcından peşin 562,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 509,42-TL harcın davalı… Şirketinden tahsili ile HAZİNE’YE İRAD KAYDINA,
4-Davacının davası kısmen kabul edildiğinden ve kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı… Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti, 870,0‬0-TL posta ve tebligat gideri ile istinaf aşamasında yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 1.131,33-TL posta ve tebligat gideri, 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 3.922,03‬-TL yargılama giderinin 1.961,01-TL’sinin asıl davada yapılan yargılama gideri kabul ederek davanın kabul ret oranına göre takdiren 934,56-TL.’ye, 562,15-TL peşin harç, 25,20-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 1.521,91‬-TL’nin davalı… Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı şirket tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Birleşen davada davalı … Hizmetleri… Limited Şirketi ve davalı …Nakliyat … Limited şirketi aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
9-Birleşen davada diğer davalılar aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 1.265,90 TL’nin davalı… A.Ş’den, 1.265,90 TL’nin davalı … …. Limited şirketinden, 1.229,78 TL’nin davalı … … Şirketinden 15/04/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
10-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 256,95-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 436,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 179,57-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
11-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 3.761,58-TL vekalet ücretinin davalılar (… A.Ş. 1.265,90-TL, … Ltd. Şti.’den, 1.265,90-TL, … …. Şti.’den 1.229,78-TL sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,
12-Davalılar… A.Ş.ile … … Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve kararı istinaf eden davacı aleyhine hüküm kurulamayacağından ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
13-Davacının tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 500,00-TL bilirkişi ücreti, 870,0‬0-TL posta ve tebligat gideri ile istinaf aşamasında yapılan 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 1.131,33-TL posta ve tebligat gideri, 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 3.922,03‬-TL yargılama giderinin 1.961,01-TL’sinin birleşen davada yapılan yargılama gideri kabul ederek davanın kabul ret oranına göre takdiren 288,58-TL.’ye, 256,95-TL mahsup edilen peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 574,73‬-TL’nin davalılar (… A.Ş.’den 195,41-TL, …. Ltd. Şti. 195,41-TL … … Şti. 183,91-TL sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
14-Davalılar tarafından yapılan ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
15-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
16-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
17-İstinaf aşamasında davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve tek duruşma yapıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 5.500,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davalılar …. Şti, … A.Ş., …. Ltd. Şti ve … … Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, duruşmaya katılan davacı vekilinin yüzün karşı, diğer davalıların yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 19/04/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip