Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/219 E. 2022/708 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2021
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/12/2021 tarih ve 2021/327 E. – 2021/432 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ile … … Şirketi tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildikleri anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanı ve aynı zamanda tescilli markası olan “…” markasının, … nezdinde tanınmış marka statüsünde olduğunu, müvekkilinin 30. sınıfta 2012/80317 sayı ile “… … … …+…” ibareli marka başvurusuna, diğer davalı Şirket tarafından, 30. sınıfta yer alan ….. numaralı ve “… … … …”, “… … … …”, “…”, “… … … …+…”, “… … …” ibareli markalar gerekçe gösterilmek suretiyle yapılan itirazın, davalı … YİDK’in 2014-M-12609 sayılı kararı ile ve “başvurudaki … şeklinin renk, tasarım, boyut ve marka örneği üzerinde konumlandırılışı itibariyle, itiraza gerekçe olarak gösterilen markalarda yer alan … şekliyle ayniyete varan derecede benzerlik, ayrıca başvuru ve itiraza konu markaların aynı ya da aynı tür olması nedeniyle iltibas ihtimalinin mevcut olduğu” gerekçesiyle kabul edilerek başvurunun reddine karar verildiğini, oysa müvekkili başvurusu ile davalı Şirkete ait itiraza mesnet markalar arasında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunmadığını, nitekim “… … … …+… ŞEKLİ” ibareli marka yönünden YİDK’in aynı gün verdiği 2014-M-10034 sayılı kararda, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığının kabul edildiğini ileri sürerek, YİDK’in anılan kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davacıya ait “… … … + …” ibareli marka başvurusunun, müvekkili adına tescilli ve tanınmış “… …” ve “… …” ibareli markalar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, dava konusu marka başvurusu ile neredeyse birebir aynı olan, çok ufak ve ayırt ediciliği olmayan değişiklikler içeren markaların, davacı tarafından tescil ettirilmeye çalışıldığını, ancak müvekkilinin itirazı sonucunda başarısızlıkla sonuçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu markaların tescil edilmek istendiği/tescilli olduğu sınıflar arasında bir ayniyet/benzerlik olmakla beraber bütün olarak bıraktıkları genel intiba ve genel görünüm açısından bir farklılık bulunduğu, bu nedenle de markalar arasında 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında halk nezdinde karıştırılmaya neden olacak derecede bir benzerlik ve bu anlamda bir iltibas tehlikesinin de bulunmadığı, davalı tarafın davaya konu marka başvurusu tarihi itibariyle, itirazına mesnet teşkil eden … … …, … … … … ibareli markaların tanınmışlığını ispatlayamadığı, dolayısıyla 556 Sayılı KHK’nın 8/4 maddesi hükmünün uygulanması ihtimalinin bulunmadığı, aynı KHK’nın 8/3 maddesi koşullarının da oluşmadığı, dava konusu başvurunun kötü niyetli olmadığı, haksız rekabet teşkil eden bir durumun da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, YİDK’in 2014-M-12609 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, mahkemece ilk olarak davanın reddine karar verildiğini, bu kararın istinaf mahkemesince sadece hüküm ile gerekçe kısmı arasında çelişki olduğu gerekçesiyle kaldırıldığını, buna karşın mahkemece başkaca bir inceleme yapılmaksızın bu kez “davanın kabulüne” hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın öncelikle bu nedenle kaldırılması gerektiğini, karşılaştırılan ibarelerin ikisinin de … ve kelime unsurunu birlikte içeren karma markalar olduklarını, her iki markanın …, renk ve dizayn bakımından ayniyet derecesinde benzer olduğunu, karşılaştırılan ibarelere bakıldığında aralarında görsel açıdan yüksek düzeyde benzerlik bulunduğunu, karıştırma ihtimalinin en çok kullanılan ve sonuca etkisi olan benzerliğin de görsel benzerlik olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, müvekkili adına tescilli … ibareli markanın tanınmış marka olduğunu, tanınmış markalar bakımından KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca yapılacak incelemede aranacak benzerlik düzeyinin 8/1-b bakımından aranacak olan düzeyden daha düşük seviyede olacağını, ayrıca dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu ileri sürerek, ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesince verilen 2014/459 E.-2016/337 K. sayılı ilk kararda, davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de kararın gerekçesinde aksi yönde açıklamalara yer verildiği, bu kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce, kararın hüküm kısmı ile gerekçesi arasında çelişki bulunduğu gerekçesi ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın, davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesi, daha önce verilen ve Dairemizce kaldırılan ilk kararla bağlı olmadığından bu defa davanın kabulüne karar verilmesinin mümkün bulunduğu, bu yöne ilişkin davalı Kurum istinafının açıklanan nedenle yerinde görülmediği, “… … … …+…” ibareli başvuru ile redde mesnet markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira dava konusu başvuruda kullanılan renkler ve kelime unsurları itibariyle başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, sırf … şeklinin ve bu şeklin konumlandırıldığı yerin redde mesnet markalarla benzer olmasının, markaların karıştırılmasına yol açmayacağı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2019/2207 E., 2020/267 K. sayılı ilamının da bu yönde olduğu, davanın, marka başvurusunun iltibas nedeniyle reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemine ilişkin bulunması ve YİDK kararının iptali istemiyle açılan davalarda, YİDK kararında yer almayan hususların tartışılmasının mümkün olmaması karşısında, davalı Şirketin, markalarının tanınmış olduğuna ilişkin istinaf itirazlarının da değerlendirilmesine yer olmadığı anlaşılmakla, davalılar … ile … … Şirketi vekilinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ile … … Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı peşin olarak yatırılan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davalılar vekilleri tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/05/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022

……

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.