Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2174 E. 2022/1713 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/2174 – 2022/1713
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2174
KARAR NO : 2022/1713
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2022
NUMARASI : 2021/591 E. – 2022/734 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Taşıma Sözleşmesine Dayalı Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/10/2022 tarih ve 2021/591 E. – 2022/734 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 05/09/2019 tarihinde saat 08:00’de Ankara ilinden Bodrum İlçesine gerçekleştirilecek TK 7150 sefer sayılı uçuş için bilet aldığını, uçuşa 2 saat 45 dakika kala seferin iptal edildiğini, bu durumun kısa mesaj ile bildirildiğini, müvekkilinin alternatif uçuş için yardım istediğini, teklif edilen uçuşlarda yer açılıp açılmayacağının kesin olmadığını, bu uçuşları planlanan görüşme saatlerini kaçıracağından kabul etmediği, Bodrum’a en yakın hava alanı olan Dalaman’a düzenlenecek saat 08:00’daki uçuş için bilet aldığını, buradan kendi imkanları ile Bodrum’a ulaştığını, müvekkilinin avukatlık mesleğini icra ettiğini, havacılık işletmesinin alternatif güzergah teklif etmemesi sonucu müvekkilinin kendi çabası ile çözüm bulmak zorunda kaldığını, davalı şirket yetkililerinin son derece duyarsız ve umursamak davrandıklarını, iptal gerekçesinin de çelişkili olarak açıklandığını, müvekkilinin para ve zaman kaybına uğradığı gibi kızgınlık ve can sıkıntısı da yaşadığını ileri sürerek, 100 Avro maddi tazminatın 22/09/2019 tarihinden itibaren yasal faiziyle, ayrıca 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sefer iptalinin yaşanan teknik arızadan kaynaklandığını, davacıya aynı gün Ankara-Dalaman seferine ücretsiz bilet düzenlendiğini, davacının uçuşunu gerçekleştirdiğini, yolculara karşı tüm sorumlulukların yerine getirildiğini, davacının kendisiyle ilgilenilmediği iddiasının afaki olduğunu, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını ve talep edilen manevi tazminat bedelinin de ayrıca fahiş olduğun savunarak, davanı reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacının 05/09/2019 tarihli TK 7150 sefer sayılı Ankara (ESB)-Bodrum (BJV) uçuşunun ayni gün iptal edilmiş olması nedeni ile Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarına dair Yönetmeliğin 6 ve 8. maddeleri gereğince 100 Avro karşılı Türk parası talep edebileceği, talep edebileceği bedelin 646,20 TL olduğu, davalı şirket tarafından bu bedelin davacının hesabına yatırılmadığı, davalı şirketin 22/09/2022 tarihinde tümerrüde düştüğü; manevi tazminat davası yönünden somut olayda davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle davacının kişilik haklarına yönelik saldırı bulunmadığı, BK’nın 49. (TBK 58) maddesinde öngörülen manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat davasının kabulü ile 100 Avro’nun biletin satın alındığı tarih itibarıyla karşılığı olan 646,20TL’nin temerrüt tarihi olan 22/09/2019 tarihinden itibarın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat davasına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, çözüm arayışı konusunda davalı şirket görevlilerinin son derece duyarsız ve umursamaz davrandıklarını, davacının kendi imkanlarıyla çözüm sağladığını, müvekkilinin Dalaman’dan Bodrum’a 2,5 saatlik bir kara yolculuğu yapması gerektiğini, uçuş iptali konusunda çelişkili gerekçeler gösterildiğini, müvekkilinin uçuş iptali nedeniyle para ve zaman kaybı yanında kızgınlık ve can sıkıntısı da yaşadığını, davalının gerekli teknik kontrolleri yaptırmak zorunda olduğunu, manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkilinin maddi tazminatın Avro olarak tahsilini talep ettiğini, ancak mahkemenin Avro alacağın temerrüt tarihindeki TL karşılığının tahsiline karar verdiğini, bu kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının uçuş iptali nedeniyle kızgınlık ve can sıkıntısı yaşadığı gerekçesiyle manevi tazminat talep etmekte olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kişinin uğradığı manevi zarara karşılık olarak manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebileceği, aynı Kanun’un 114/2. maddesinde ise, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümlerin kıyasen sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanacağının belirtildiği, buna göre, sözleşmeye aykırı bir davranış sebebiyle kişilik hakları zarar gören kişinin manevi tazminat talep etme hakkının bulunduğu, ancak, her borca aykırı davranışın kişilik haklarını zedeleyecek nitelikte olduğundan söz edilemeyeceği, manevi tazminata hükmedilebilmesi için borca aykırı davranışın kişilik haklarını ihlal eder nitelikte olmasının gerektiği, somut uyuşmazlıkta bu şartın gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 23/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.