Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2172 E. 2023/21 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2172
KARAR NO : 2023/21
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2022
NUMARASI : 2021/576 E. – 2022/475 K.

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Rekabet Yasağı Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/09/2022 tarih ve 2021/576 E. – 2022/475 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının müvekkili şirket ile imzaladığı 05/11/2015 tarihli iş sözleşmesi ile Ankara saha görevlisi olarak işe başladığını, müvekkili şirketin merkezi Ankara’da bulunan bir sözleşmeli araştırma kuruluşu olduğunu, Türkiye’de yürütülmekte olan klinik araştırmalarda pek çok ulusal ve uluslararası ilaç firmasına hizmet verdiğini, davalının da müvekkili şirketin merkez organizasyon hizmetini yerine getirmek amacıyla istihdam ettiği Ankara saha görevlilerinden biri olduğunu, görevi gereği müvekkili şirketin hizmet verdiği firmalarla ve klinik araştırmayı yürüten doktorlarla birebir ilişkisinin olduğunu, davacının 28/06/2016 tarihinde hiç bir haklı gerekçe göstermeden istifa ettiğini, sonrasında müvekkili firma ile aynı alanda faaliyet gösteren, rakip olarak adlandırılabilecek … Ltd. Şti.’de aynı pozisyonda saha görevlisi olarak çalışmaya başladığını, davalının bu davranışının 05/11/2015 tarihli bireysel iş sözleşmesinin 1.7. maddesinde düzenlenmiş olan rekabet yasağına aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek 10.000 TL cezai şart alacağının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iş sözleşmesinin 1/7. maddesine dayanarak tazminat talep edildiğini, sözleşmenin bu maddesi incelendiğinde, bu iş kolunda çalışan birinin 4 ay işe girememesine ve aç kalmasına yol açacak bir madde olduğunu, geçersiz sayılması gerektiğini, davacının yaptığı işin kısaca, kanser gibi ilaçlar piyasaya sürülmeden etkileri bakımından ilacı kullanan hastaları takip ederek sonuçlarını raporlama işi olduğunu, bu nedenle özel eğitim gerektiren bir iş olmadığını, müvekkilinin davacı şirkette sadece 7 ay boyunca çalıştığını, davacının müvekkilini yetkisiz bir projede çalıştırdığını, projeyi davalının değil, … firmasının davacıdan aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dosyada yer alan 01/11/2015 tarihli 6 aylık süreli bireysel iş sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin 1.7. maddesinde, rekabet yasağı ve cezai şart kararlaştırıldığı, buna göre, sözleşmenin işverence haklı nedenle feshedilmesinden veya sözleşmenin işçi tarafından haklı nedene dayandırılmadan feshedilmesinden itibaren Ankara, İstanbul, İzmir ve personelin işten ayrılmadan önce son görev yaptığı il sınırları içerisinde işveren şirketin faaliyet alanlarından biri olan klinik araştırmalar alanında faaliyet gösteren herhangi bir şirkette veya kurumda işe girmemeyi kabul ve taahhüt ettiği, bu yükümlülüğe aykırı davranılması halinde 10.000,00 TL cezai şart kararlaştırıldığı, ancak aynı sözleşmede işveren yönünden kararlaştırılmış cezai şart bulunmadığı, bunun yanında davalının çalıştığı sürede edindiği iş tecrübesini ve kurduğu temasları kendi çıkarına kullandığı iddiası ispatlanamadığı, sözleşme hükmünde rekabet yasağının coğrafi sınırı içerdiği ancak coğrafi sınırın Türkiye’de üç büyük ilin ve son çalışılan ili kapsaması hususu dikkate alındığında davalı işçinin çalışma hürriyetini kısıtlayacak boyutta olduğu, Borçlar Kanunu’nun 27. maddesine aykırılık teşkil ettiği için hükümsüz olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı yanın işe … firmasından alınan iş için istihdam edilmiş bir işçi olmadığını, davalı yanı işçisi olarak herhangi bir projesinde çalıştırmak hakkına ve yetkisine sahip bulunduğunu, müvekkilinin davalı yana ciddi bir zaman ve para harcayarak gerekli eğitimleri almasını sağlamış ve bu tip projeleri yürütebilmesi için yatırım yaptığını, davalının diğer firmadan iş teklifi almış, daha yüksek bir ücret karşılığı o firmaya geçmeye karar verdiğini, davalı rakip firmaya geçerken müvekkilinin elindeki projenin de rakip firmaya geçmesine sebep olduğunu, rekabet yasağının ihlal edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının çalıştığı sürede edindiği iş tecrübesini ve kurduğu temasları kendi çıkarına kullandığı iddiasının kanıtlanamadığı, yani rekabet yasağına aykırılığın şartlarının oluşmadığı, zira ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da bu hususun belirlendiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 99,2‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 19/01/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip