Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2167 E. 2022/1674 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2167
KARAR NO : 2022/1674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2021
NUMARASI : 2021/274 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLLERİ
KARŞI TARAF
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/11/2021 tarih ve 2021/274 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, YİDK’nın 2021-M-6631 sayılı kararının iptali ile 2020/84179 sayı ile davalı adına tescil başvurusu yapılan ”…” ibareli ibareli markanın tescili halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesine ilişkin davada kararın etkinliğinin sağlanması ile yargılama sırasında markanın tescilinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, dava konusu marka başvurunun tescil edilmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçesi ile bu yöne ilişkin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin telafisi güç zararlara uğramasının önlenebilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, başvuru konusu markanın müvekkiline ait markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkiline ait markaların bilinirlik düzeyi yüksek, bu bakımdan tanınmış markalar olduğunu, marka başvurusunun müvekkilinin markalarının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla ve kötü niyetle yapıldığını, dava sonucunda verilecek kararın müvekkili lehine olsa dahi bu sürede meydana gelebilecek zararların tazminin mümkün olmayacağını, kararın gerekçesinin olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda dosyada bulunan mevcut delillere göre bu yönde bir ispat olmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip