Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/216 E. 2022/1053 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/216
KARAR NO : 2022/1053
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2016/304 E. – 2017/133 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Marka Kararı İptali, Hükümsüzlük

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/03/2017 tarih ve 2016/304 E. – 2017/133 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin, 2014/111507 başvuru numaralı “…” ibareli başvuruya yapmış olduğu itirazın reddine karar verildiğini, oysa müvekkili … Üniversitesinin 49 marka müracaatının önemli bir kısmının “…” ibaresini taşıdığını, “…” ibareli tescilsiz marka kullanımlarının da bulunduğunu, diğer müvekkili adına tescilli “…” ibareli markalarının bulunduğunu, “… Üniversitesi” ve “… Koleji” marka ve kuruluşlarının sektöründe bilinen maruf ve tanınan markalar olduklarını, … Üniversitesi’nin (…) 9 Temmuz 1997 tarihinde TBMM’de kabul edilen 4281 sayılı Kanun ile kurulan bir vakıf üniversitesi olduğunu, kurulduğu günden buyana Üniversiteler arasında seçkin bir yer edindiğini, “…” ibaresinin davacılar ile özdeşleştiğini ve alanında maruf bir marka hatta tanınmış marka niteliği kazandığını, dava konusu marka başvurusunun yanıltıcı olduğunu, coğrafi kaynak belirterek halkı yanılttığını, dava konusu markada yer alan “…” ibaresinin öncelik olarak coğrafi kaynak ve bağlantı kurma nedeniyle halkı yanıltacağını, davalının … ve … kültürüyle her hangi bir bağlantılarının yasal izinlerinin olduğuna dair her hangi bir belge delilin bulunmadığını, dava konusu “…” ibaresinin aynı zamanda bir alan adı olduğunu, 41. Sınıf kapsamında okul dershane kurs vb alanlarda fiilen marka olarak kullanılmasının mümkün bulunmadığını, davalı yanın kötüniyetli olduğunu, davalının amacının … ibaresini kullanmak değil engelleme markası ve marka ticareti yapmak olduğunu ileri sürerek 2014/11507 sayılı “…” markası hakkında verilen tescil kararının 2016-M-606 sayılı YİDK kararının iptali ve marka tescilinin iptali hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket vekili, “…” kelimesinin davacı yanın hem marklarındaki esas unsur hem de davanın dayandığı esas unsur olduğunu, davacı yanın dayandığı ibarelerin ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, zayıf markalara yüksek düzeyde koruma sağlanmaması gerektiğini, iltibas koşullarının oluşmadığını, kötüniyet kurumunun unsurlarının belirli olduğunu, davacı taraf markalarının seri marka özelliği taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı… vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 41. Sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “… koleji yayınları”, “… köieii olmak ayrıcalıktır”, “… test”, “K Şekil”, “k … koleji vakfı”, “kk … koleji şekil”, “kksk … koleji spor klübü derneği”, “kk … koleji vakfı”, “kkv … koleji vakfı iktisadi işletmesi”, “kky … koleji yayınları”, “kügem”, “… koleji vakfı kev”, “genç …”, “ikeg … eğitim kurumlan şekil”, “… tercih motoru”, “… yayın evi”, “… yaşadıkşa eğitim şekil”, “… sem”, “… university iku press şekil”, “… üniversitesi”, “istabul … üniversitesi”,”… üniversitesi güncesi”, “kitap kültürdür”, “… cats”, “… hizmetleri yaşadıkça eğitim”, “… üniversitesi”, “… üniversitesi”, ”okui kültürdür”, “radyo doğru tercih”, “tc … üniversitesi … yarn evi şekil”, “üniversite kültürdür”, “üniversite yolunda”, “şekil”, “Avrupa cuiture”, “Avrupa …”, “Avrupa staj konsorsiyomu”, “İstanbul Avrupa … koleji” “Avrupa … koleji ibareli markalardan meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 01 ile 45. Sınıflar arasındaki tüm mal ve hizmetlerin yer aldığı, buna göre, başvuru kapsamında yer alan 41. sınıf hizmetlerin, davacı tarafın markalarının kapsamındaki hizmetlerle aynı/benzer bulunduğu, 41. Sınıfta yer alan eğitim hizmetleri için “…” kelimesinin anlam itibari ile zayıf bir ibare olduğu, bu nedenle de markalarda ortak unsur konumunda olması neticesinde iltibas riskinin ortaya çıkmasının mümkün olmadığı, somut olayda başvurunun kötüniyetli yapıldığına ilişkin somut verilerin dosya kapsamında bulunmadığı, markada ülke isminin yer almasının markanın yanıltıcı olacağı anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalı şirketin başvurusunun kötüniyetli olduğunu, emsal dosyalarda farklı değerlendirmeler yapıldığını, davalının “içinde … ibaresi geçen ve değişik ülke eklemeleri yapılmış yüzlerce marka tescili aldığını, davalı şirketin 300 markasının engelleme ve stoklama amacıyla yapılıp yapılmadığını araştırmadan, bu hususta bilirkişi raporu almadan, eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, “…” ibaresinin eğitim ve öğretim hizmetleri alanında zayıf marka olmadığının Yargıtay içtihadıyla hüküm altına alındığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK marka kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tarafların markalarının esas unsuru olan “…” ibaresinin, 41. sınıf hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğu, uyuşmazlık konusu 41. sınıf kapsamında yer alan hizmetlerin her zaman satın alınmayan, ortalama tüketicisinin satın alma sürecinde daha dikkatli olacağı kabul edilen hizmetler sayıldığı, aralarında bütünsel olarak görsel ve işitsel benzerlik bulunmayan başvuru ile redde mesnet markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, benzerlik taşımayan marka tescil başvurusunun kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceği, ayrıca çok sayıda ve farklı marka tescil başvurularının yapılmasının kötüniyet göstergesi olmadığı, kaldı ki aynı taraflar arasındaki benzer uyuşmazlıklarda aynı gerekçelerle verilen kararların da bu yönde olduğu (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin; 16/09/2019 Tarih 2018/4107 E.- 2019/5407 K., 18/09/2019 Tarih 2018/3928 E.- 2019/5568 K., 13/06/2019 Tarih 2018/2259 E.- 2019/4400 K.) anlaşılmakla, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip