Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2115 E. 2023/685 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2115
KARAR NO : 2023/685
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2016/266 E. – 2018/62 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ
DAVALI
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Dairemizce verilen 11/12/2020 tarih, 2019/727 Esas – 2020/1138 Karar sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05/10/2022 tarih, 2021/2066 Esas – 2022/6673 Karar sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin tekstil sektörüne 1985 yılında girdiğini, İstanbul, Malatya ve Şanlıurfa’da fabrikaları olduğunu, tescilli “…” ibareli markaların bulunduğunu, davalı gerçek kişinin 2015/23459 sayılı “…” marka başvurusu yaptığını, bu başvuruya yaptıkları itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirket markaları ile “…” markasının ayırt edilemeyecek kadar benzer bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlık düzeyine ulaşmış markalar olduklarını, “…” markasını bu şekilde kullanmak isteyen kişinin haksız bir yarar elde edeceğini, davaya konu markanın müvekkili şirketin seri markası olarak algılanacağını, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, 2016-M-4802 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraf markaları arasında başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin oluştuğu gerekçesiyle YİDK kararının iptali talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, YİDK’in 06/05/2016 tarih 2016-M-4802 sayılı kararının 35. Sınıfta yer alan “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri reklamcılık pazarlama halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri büro hizmetleri sekreterlik hizmetleri gazete aboneliği düzenleme hizmetleri istatistiklerin derlenmesi büro makinalarının kiralanması hizmetleri bilgisayar veri tabanındaki bilginin sistematik hale getirilmesi telefon cevaplama hizmetleri iş yönetimi idaresi ve bu konularla ilgili danışmanılk muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri personel işe yerleştirme işe alma personel seçimi personel temini hizmetleri ithalat ihracat acente hizmetleri geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma vergi yatırma trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri açık artırmamların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” yönünden iptaline, YİDK iptaline yönelik fazlaya dair talebin reddine, dava konusu marka henüz tescil edilmediğinden hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, başvuru kapsamındaki 30. sınıf mallar yönünden de taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, müvekkili markalarının tanınmış marka olduklarını, dolayısıyla tescilli olmadığı sınıflar yönünden de markaların korunmalarının gerektiğini, davalının yaptığı başvuru işlemlerinin son durumunun davalı …’ten sorulması gerekirken mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının 30. sınıf yönünden kaldırılmasını ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava konusu başvuru ile davacı markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kısmen kabule ilişkin kısmının kaldırılmasını istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 11/12/2020 tarih, 2019/727 Esas – 2020/1138 sayılı kararıyla, “…” asıl unsurlu davacı markaları ile “…+şekil” ibareli dava konusu başvurusu arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacı tarafça markalarının tanınmış olduğu iddia edilmiş ise de gerek marka başvurusuna itiraz aşamasında, gerekse de yargılama sırasında bu iddianın ispatına yönelik delil sunulmadığı gibi esasen marka işaretleri arasında benzerlik görülmediğinden bu iddiaya itibar edilmediği, yine ispat edilemeyen marka başvurusunun kötü niyetli olduğu iddiasının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 05/10/2022 TARİH VE 2021/2066 ESAS, 2022/6673 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: Dairemiz kararının, davacı vekilince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, davacının YİDK kararına ilişkin temyiz itirazlarının reddinin gerektiği, davacı tarafın gerek istinaf gerekse dosya kapsamında vermiş olduğu beyan dilekçelerinde, davaya konu davalı başvurusunun geçersiz hale geldiği, davanın konusuz kalabileceği belirtilmiş ise de nihai kararı veren Bölge Adliye Mahkemesince anılan hususa ilişkin bir araştırma yapılmadan davanın reddine karar verildiği, bu durumda davacı itirazları da dikkate alınarak TPMK’ya yazılacak bir müzekkereyle davacının iddia ettiği gibi, dava konusu marka başvurusunun geçersizliğinin söz konusu olup olmadığı hususu araştırılarak, oluşacak sonuca göre, dava türü ve davanın tarafları da dikkate alınarak, hükümsüzlük davasının konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle Dairemiz kararının, hükümsüzlük davası yönünden davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı uyarınca dava konusu marka başvurusunun tescil edilip edilmediği, tescil edilmemiş ise başvurunun hangi aşamada olduğu hususlarında davalı Kuruma müzekkere yazılmıştır. … tarafından Dairemize gönderilen cevabi yazıda,
dava konusu marka tescil başvuru dosyasında istenilen eksikliklerin süresi içerisinde gönderilmemesi nedeniyle tescil başvurusunun işlemden kaldırıldığı ve hükümsüz bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden, konusuz bulunan hükümsüzlük davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. HMK’nın 331/1 maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiş olup, taraf marka işaretleri arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olmaması, davacının tanınmışlık ve kötü niyet iddialarının da sübut bulmaması karşısında, davanın açıldığı tarihte davacının haklı olmadığı kanaatine varıldığından, hükümsüzlük davası yönünden de yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, YİDK kararının iptaline yönelik davaya ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden, bu dava yönünden Dairemizin önceki hükmü gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-YİDK kararının iptaline yönelik davanın REDDİNE,
2-Dava konusu marka tescilli olmadığından markanın hükümsüzlüğü davası yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 150,7‬0-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve YİDK kararının iptaline yönelik dava bozma kapsamı dışında kaldığından, Dairemizin önceki kararı tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.900,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirmediğinden vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 81,98‬-TL posta masrafı ile 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 203,28‬-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile anılan davalıya verilmesine,
8-Davalı … tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 135,5‬0-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
11-Davalı …’dan peşin olarak alınan 44,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
12-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan davacı vekili, davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafın yokluğunda, yapılan açık yargılama sonucunda 24/05/2023 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip