Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2113 E. 2022/1664 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/2113 – 2022/1664
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2113
KARAR NO : 2022/1664
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2022
NUMARASI : 2022/578 E. – 2022/569 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 09/09/2022 tarih ve 2022/578 Esas – 2022/569 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, Ankara 32. İş Mahkemesinde işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan dava nedeniyle müvekkili şirket aleyhine 2021/462 Esas sayısı ile dava açıldığını ve dava devam ederken …Anonim Şirketine davanın ihbar edildiğini, davanın kabulü ile birlikte müvekkili şirket aleyhine davanın sonuçlandığını, kıdem tazminatı kararı işçinin 06.08.2018-09.03.2020 tarihleri arasındaki çalışmasına istinaden verilmiş olup belirtilen tarihlerde ise müvekkili şirkette yüklenici firma olarak …A.Ş’nin bulunduğunu, Ankara 32. İş Mahkemesi kararı gereği işçinin alacaklı olarak bulunduğu icra dosyasına ödemek zorunda kaldıkları bakiye karar harcı ve arabuluculuk ücreti kalemlerinin rücuen tazmini için Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2022/9688 Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine başlatmış oldukları icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı vekilinin, dava tarihinden sonra arabuluculuk sürecini başlattığı ve dava tarihinden sonra düzenlenen arabuluculuk son tutanak aslını sunduğu, 7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren, 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı bulunduğu, arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandıracağı, bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca ”konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda” dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, eş söyleyişle arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunduğu, davanın, itirazın iptali davası olup, davanın, 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olduğu, davadan önce arabuluculuğa başvuruya ilişkin yasal zorunluluk yerine getirilmeden davanın açıldığı, her ne kadar arabuluculuk son tutanak aslı sunulmuş ise de; düzenlenen son tutanağın dava tarihinden sonra olduğu, sürecin dava tarihinden önce tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın, 6102 Sayılı TTK’nın 5/A ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, mahkemece arabulucu şartının gerçekleşmemesi nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiğini, ancak hüküm ile birlikte lehlerine vekalet ücretine hükmemedilmesinin yasa ve usule aykırı olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 330. maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.

GEREKÇE :Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının verildiği tarih itibariyle davalının vekille temsil olunmaması karşısında davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının davalı tarafça istinaf başvurusunda yatırıldığı anlaşıldığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/11/2022 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.