Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/211 E. 2022/245 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2021
NUMARASI :……
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2021 tarih ve 2021/221 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi karşı tarafça istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/40 D.İş sayılı dosyasında, müvekkilinin 1988 yılından beri “… …” markası ile yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri sunduğunu, bu ismin işletme adı ve ticaret unvanı olarak da kullanıldığını, yine 2019/44795, 2019/29976, 2019/29926, 2019/29921, 2010/04323 ve 2019/81223 sayılı markalarının da bulunduğunu, “…” alan adının müvekkili adına 30.01.2011 tarihinden bu yana kayıtlı olduğunu, karşı taraf … ve …’nun karşı taraf şirketin temsile yetkili müdürleri olduklarını, karşı taraf şirketin işletmelerindeki kullanımlarının karşı taraf …’ın teşvikleri sonucunda gerçekleştiğini, kendisinin daha evvel müvekkilinin izni ile ….. Şubesini işlettiğini, Ankara 1. FSHHM’de hukuka aykırı eylemleri nedeniyle dava açıldığını, karşı tarafça müvekkilinin 30 yıldan bu yana kullandığı markaya yanaşıldığını, bu durumun ihlale sebebiyet verdiğini, bu eylemlerin aynı zamanda müvekkilinin tescilli ticaret unvanından doğan haklarını da ihlal ettiğinden karşı taraf eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, müvekkilinin marka hakkına, ticaret unvanına, işletme adından doğan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespitini ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/40 D.İş sayılı dosyasında, mahkemece, 08/07/2021 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin takdiren 20.000-TL teminat karşılığında kabulü ile; aleyhine tedbir istenenlerin … … ve ………. … şeklindeki markasal kullanımlarının, gıda/yemek ürünleri ve yiyecek içecek sağlanması hizmetleri kapsamında kullanılmasının tedbiren önlenmesine ve durdurulmasına, anılan ibareleri ve tanıtım işaretlerini içeren tabela, kartvizit, fatura, irsaliye, afiş, broşür, menü, tanıtım dergilerinin ve bu cümleden olarak tüm iş ve tanıtım evrakı ile tanıtıcı tüm materyallere el konulmasına, el konulan ürünlerin yediemine tevdine karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili, ihtiyati tedbir kararının müvekkillerinin savunmaları alınmadan verildiğini, HMK.’nın 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığını, ihtiyati tedbir isteyenin “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunun veya “…-…” ibarelerinin SMK.’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas teşkil ettiğinin ispat edilemediğini, müvekkillerinin adına tescilli 2018/56107 sayılı “…….. …” markasını kullandığını, mahkeme kararı ile tescilli markalarından kaynaklanan haklarının kullanılmasının kısıtlandığını, teminat tutarının yetersiz olduğunu, ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında yapılan işlemlerin ihtiyati tedbir mevzuatına ve muhafaza ile ilgili kurallara aykırı olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, gerekirse müvekkilleri tarafından yatırılacak teminat karşılığında “…” ibaresini içerir kullanımlarının devamına karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya kapsamı ve delil tespiti dosyasında düzenlenen rapor kapsamında oluşan kanaat sonrası verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek yeni bir vakıanın bulunmadığı, davalının ihtiyati tedbire itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :Karşı taraf vekili, mahkemece itirazlarının gerekçesiz şekilde reddedildiğini, ihtiyati tedbir kararının müvekkillerinin savunmaları alınmadan verildiğini, yaklaşık ispat koşulu sağlanmadan asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verildiğini, takdir edilen teminatın yetersiz olduğunu , ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında yapılan işlemlerin ihtiyati tedbir kararının esasına ve usulüne aykırılık teşkil ettiğini, “…-…” ibarelerinin SMK.’nın 6/1. maddesi anlamında iltibas teşkil ettiğinin ispat edilemediğini, müvekkillerinin adına tescilli 2018/56107 sayılı …. …” markasını kullandığını, ileri sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını aksi halde de müvekkillerinin markasal kullanımlarının yalnızca “…” …. “… …” biçiminde devam ettirmesine yönelik ihtiyati tedbir kararında değişiklik yapılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE :Talep, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/40 D.İş sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda ihtiyati tedbir isteyenin haklılığının yaklaşık olarak ispat edildiği, SMK’nın 155. maddesi uyarınca karşı tarafın sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak da ileri süremeyeceği buna göre verilen ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yaklaşık ispat durumunun niteliğine göre gösterilen teminat miktarının da yerinde olduğu, diğer taraftan ihtiyati tedbir kararının infazı sırasında yapılan işlemlerin ihtiyati tedbir kararına aykırılık teşkil ettiğine yönelik istinaf itirazının da yerinde bulunmadığı, zira sübut bulması halinde bu iddiaların inceleme konusu karar ile ilgisinin bulunmadığı gibi karşı tarafın varsa ilgililerin hukuka aykırı eylemlerine karş yasal yollara başvurma hakkının bulunduğu, ayrıca koşulların değişmesi halinde her zaman ihtiyati tedbir kararının değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılardan alınması gereken 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusunda yatırılan 59,30.TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin anılan davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir kararına itiraz eden davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/02/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2022

…..

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.