Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2104 E. 2022/1602 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/2104 – 2022/1602
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2104
KARAR NO : 2022/1602
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/269 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir,

Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/11/2022 tarih ve 2022/269 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Karşı taraf vekili, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. HD’nin 2022/1036 E., 2022/928 K. sayılı kararıyla, dava konusu … nolu patentin ihlal edilip haksız rekabet yaratıldığı vurgulanmak suretiyle müvekkili Şirket yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, dava konusu … nolu patentin 21.03.2019 tarihinde incelemesiz patent olarak tescil edildiği, 7 yıllık koruma süresinin 02.11.2022 tarihinde sona ereceği, tedbir isteyen tarafın 08.04.2022 tarihinde inceleme talebinde bulunduğu ve bu talebin … tarafından 28.07.2022 tarihli kararla reddedildiği hususlarında bir tartışmanın olmadığı, öte yandan ihtiyati tedbir kararının taraflar arasındaki menfaat dengesiyle uyarlı, adil ve hakkaniyete uygun olması gerektiğini, ihtiyati tedbir talebine dayanak patente/patent başvurusuna konu buluşun istemlerinin açık ve net olmadıklarını, tarifname ile yeterli açıklıkta ve netlikte desteklenmediklerini, istemlerin düzeltilmesi yoluyla da olsa tashihinin mümkün olmadığını, ayrıca buluşun, yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilme koşullarını da taşımadığını, bu hususların başvuru ile ilgili düzenlenen araştırma ve ön inceleme raporlarında açıklandığını, ayrıca söz konusu patentin hükümsüzlüğü istemi ile açılan davanın derdest olduğunu ve patentin hükümsüzlüğü yönünden yaklaşık ispatın sağlandığını, buna göre bir an için varlığı iddia edilen ihlalin gerçekleştiği kabul edilse bile yaklaşık ispat koşulları kapsamında hükümsüz kılınması kuvvetle muhtemel olan bir incelemesiz patente dayalı olarak hükmün tüm sonuçlarını elde edecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, doğru, adil ve hakkaniyete uygun olmadığını, ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararında, açıklanan maddi ve hukuki gerçekliklerin tartışılmadığını ileri sürerek, verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde ise 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi gereğince mahkemece belirlenecek uygun bir teminat karşılığında ters ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin, buluşçusu ve patent sahibi olduğu … sayılı patent tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan karşı taraf eylemlerinin tespiti ile tecavüzün durdurulması, önlenmesi istemli davada, adi ortaklığın malvarlığına ve fikri mülkiyet haklarına tecavüz olgusuna istinat eden ayrı vakıaya dayalı olarak da ihlal eylemlerinin devam ediyor olması, bundan dolayı müvekkilinin ve ortağı bulunduğu adi ortaklığın çok büyük zarara uğraması ve her geçen gün zararının artarak devam etmesi, müvekkilinin haklılığını kesine yakın ispat etmiş olması sebebiyle haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını teminen, karşı taraf şirketin Spirohome ürününü üretmesinin ve ticaret mevkiine koymasının, ithal ve ihracının önlenmesi, tüm tecavüzün durdurulması, ihlal konusu ürünlere bulundukları her yerde ve gümrüklerde el konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ihtiyati tedbir isteyen tarafından Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/25 D.İş sayılı dosyasında, patent başvurusundan doğan haklara tecavüz edildiği iddiası ile tedbir talebinde bulunulduğu, nihayetinde Ankara 20. Hukuk Dairesinin 28.06.2022 tarih ve 2022/1036E., 2022/928K. sayılı kararı ile patent başvurusundan doğan haklara tecavüz olduğunun tespiti ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu kararın infaz edildiği, dolayısıyla tedbir isteyen vekilinin farklı bir vakıaya dayanarak haksız rekabet iddiasıyla yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunmasında hukuki yarar olmadığı, Ankara 20. Hukuk Dairesinin 28.06.2022 tarih ve 2022/1036E., 2022/928K. sayılı kararı ile tedbir isteyenin patent başvurusundan doğan haklarına tecavüz olduğunun tespiti ile ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, delil durumu değiştiği taktirde yasal şartları varsa her zaman ihtiyati tedbire veya ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilebileceği, ancak, bu kararın verildiği tarihten bu yana ihtiyati tedbirin kaldırılmasını gerektirecek delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, uygun bir teminat karşılığında ters tedbir verilmesi talep edilmiş ise de taraflar arasındaki adi ortaklığın halen devam ettiği, yapılacak yargılama sonunda mevcut delil durumuna göre her zaman tedbir kararının kaldırılabileceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin haksız rekabete dayalı ihtiyati tedbir talebinin reddine, Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği ihtiyati tedbir kararından bu yana delil durumunda herhangi bir değişiklik olmadığından karşı tarafın ters tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin adi ortaklıktan doğan haklarına saldırı sebebiyle ihtiyati tedbir talep etmekte hukuki yararının bulunduğunu, yargılama konusu ürün bakımından patent hakkı kapsamı ile adi ortalığın malvarlığında bulunan ürün üzerindeki hakkın kapsamının farklı olduğunu, adi ortaklığın malvarlığına ve fikri mülkiyet haklarına tecavüz olgusuna dayalı ayrı vakıaya dayalı olarak da; ihlal eylemlerinin devam ediyor olması, bundan dolayı müvekkilin ve ortağı bulunduğu adi ortaklığın çok büyük zarara uğraması ve her geçen gün zararının artarak devam etmesi, müvekkilin haklılığını kesine yakın ispat etmiş olması sebebiyle haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını teminen ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Karşı taraf vekili, ihtiyati tedbir kararının dayanağı olan … nolu incelemesiz patentin süresinin bittiğini, 6100 Sayılı HMK’nın 395. maddesindeki koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin Ankara BAM 20. HD’nin 2022/1036 E. 2022/928 K. sayılı ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlarının reddine ilişkin yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, tesis edilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ya da 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi gereğince belirlenecek uygun bir teminat karşılığında ters ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Talep, haksız rekabette dayalı ihtiyati tedbir kararı verilmesi ile tesis edilen ihtiyati tedbirin kaldırılması ya da 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi gereğince belirlenecek uygun bir teminat karşılığında verilecek ihtiyati tedbir kararı ile değiştirilmesi istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizce verilen 24.06.2022 tarih, 2022/1036-928 E.K. sayılı kararda, açıkça haksız rekabet nedeniyle de ihtiyati tedbir koşullarının gerçekleştiği belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş olması karşısında artık, ihtiyati tedbir talep eden tarafın adi ortaklık yönünden de haksız rekabetin devam ettiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talep etmesinde hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.,
2-6100 sayılı HMK’nın, durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen 396. maddesine göre, durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin olarak ise 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları kıyas yoluyla uygulanacak olup, maddede kanun yoluna başvuru imkanını düzenleyen 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığı anlaşılmaktadır. HMK’nın 396 maddesinin gerekçesinde de, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husus olduğu, ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabileceği, her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulmasının, ihtiyatî tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacağı belirtilmiş olup, hal ve şartların değişmesi nedeni ile verilen kararlar hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı kararlar olduğundan ve her değişiklikten sonra verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması halinde, kanun yolundan beklenilen amaçtan uzaklaşılması sonucunu doğuracağından, bu kararlara karşı kanun yolunun kapalı olması öngörülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, karşı tarafın, Dairemizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ya da 6769 sayılı SMK’nın 159. maddesi gereğince ters ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle değiştirilmesi yönündeki talebinin reddine ilişkin karar, durum ve koşulların değişmesi nedeniyle verilen bir karar olduğundan ve 6100 sayılı HMK’nın 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 391. ve 394. maddenin beşinci fıkrasına atıf yapılmadığından mahkemenin ara kararına karşı kanun yolu kapalı olup, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle karşı taraf vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, HMK’nın 346 ve 352. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
3-İhtiyati tedbir isteyen taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin olarak yatırıldığı anlaşıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Karşı taraftan peşin olarak alınan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının, istek halinde karşı tarafa iadesine,
5-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi uhdelerinde bırakılmasına,
6-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği ve harç tahsil işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/12/2022 tarihinde HMK 362/1-f. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.