Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2046 E. 2023/1057 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2046
KARAR NO : 2023/1057
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2018
NUMARASI : 2017/419 E. – 2018/376 K.

DAVACI
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

Dairemizce verilen 23/09/2020 tarih, 2019/88 Esas – 2020/739 Karar sayılı karar, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/09/2022 tarih, 2021/214 Esas – 2022/6085 Karar sayılı kararı ile bozulmuş olmakla, dosya okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, mühendislik üzerine bilgisayar yazılımı üreten sayılı firmalardan biri olan müvekkilinin, … isimli bilgisayar yazılımının eser sahibi olduğunu, müvekkilinin bu programın kullanılması ve sair şekilde çoğaltılması, değiştirilmesi, işlenmesi, tersine mühendislik işlemine tabi tutulması, tamamının veya bir bölümünün başka bir şekilde kullanılması gibi konularda ülkemizde veya yurt dışında hiçbir kişi ya da kuruluşa izin vermediğini, Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı uyarınca yapılan arama sonucunda düzenlenen 09.02.2017 tarihli arama tutanağı ve 14.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere mali hakları müvekkili şirkete ait olan … 5.0 yazılımı ile modüllerinin davalıya ait bilgisayarda kurulu ve aktif çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, davalının, müvekkili şirketin sahibi olduğu bilgisayar yazılımlarını herhangi bir sözleşme ve izne tabi olmaksızın, şifre kırmak suretiyle bilgisayarlarında kullandığını ve faaliyet alanı gereği bu programlardan haksız kazanç elde ettiğini, FSEK’e aykırı hareket etmek suretiyle müvekkil şirketin mali haklarına tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek, FSEK’in 68. maddesi uyarınca şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 130.000,00 TL’ye yükseltmiş ve 26.09.2016 tarihinden itibaren tazminata reeskont faizi işletilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin adresinin Kayseri ilinde olduğunu, bu itibarla yetkili mahkemenin Kayseri Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi bulunduğunu, müvekkilinin emlak üzerine iş yeri açınca bilgisayar öğrenmek amacı ile dava dışı kişiden 2. el bilgisayar satın aldığını, kendisinin herhangi bir program kurmadığını, ayrıca söz konusu bilgisayarı da hiç kullanmadığını, yapılan tespitte de programın kullanılmadığının net olarak kayıt altına alındığını, internet üzerinden … isimli programın indirileceği bir çok sitenin bulunduğunu, davacının söz konusu sitelere yeterli müdahalede bulunmayıp, sitelerden indirilmesine bir nevi göz yumup, daha sonra şahıslara dava açma yoluna gittiğini, bu durumu kötü niyetli olarak kullandığını, müvekkilinin söz konusu programı ticari amaçlı olarak kesinlikle kullanmadığını, kişisel kullanım dahi olmadan müvekkiline sorumluluk yüklemenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu olay nedeniyle müvekkili hakkında açılan ceza davasında müvekkilinin beraatına karar verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu … 5.0 adlı bilgisayar programının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, davacının söz konusu bilgisayar programının mali haklarını kullanma yetkisini haiz bulunduğu, davalının işyerinde bulunan bilgisayarda, … yazılımının “… 5.0” versiyonunun yüklü olduğu ve ayrıca 3D, … modüllerinin de yüklü bulunduğu, programın bilgisayara 26.09.2016 tarihinde yüklendiği, yazılım bu tarihte alınarak varsayımsal sözleşmenin kurulduğunun değerlendirildiği, davaya konu bilgisayar programının, davalının kontrolünde olan bir bilgisayara davacı hak sahibinden izin alınmaksızın yüklenerek kullanılması şeklinde ortaya çıkan fiilin, davacı hak sahibinin FSEK’in 22. maddesinden kaynaklanan çoğaltma hakkını ihlal ettiği, FSEK’in 68. maddesi uyarınca telif tazminatı olarak 130.000,00 TL’nin talep edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, FSEK’in 68. maddesi uyarınca 130.000,00 TL’nin 26.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili, dosyada mevcut bilirkişi raporunda söz konusu programın bilgisayara 26.09.2016 tarihinde yüklendiğinin tespit edildiğini, bu tarihin müvekkilinin bilgisayarı aldığı tarihten önce olduğunu, müvekkilinin söz konusu bilgisayarı mevcut haliyle satın aldığını, bu durumun ceza mahkemesinde dinlenen tanık beyanları ile de sabit olduğunu, nitekim ceza mahkemesince müvekkilinin beraatına karar verildiğini, müvekkilinin, davacının çoğaltma hakkını ihlal etmediğini, ayrıca müvekkilinin … programını hiç kullanmadığının da dosya kapsamı ile sabit olduğunu, oysa tazminata hükmedilebilmesi için programın ticari amaçla kullanılmasının gerektiğini, tazminatın hesaplanmasına elverişli hiçbir evrakın dosyaya sunulmadığını, bilgisayarda bulunan versiyonun eski olduğunu ve bir değerinin bulunmadığını, buna rağmen yeni versiyon fiyatları üzerinden değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, hesaplanan tazminatın fahiş olduğunu, üç kat tazminatın hakimin takdirinde bulunduğunu, ölçülülük ilkesine göre değerlendirilmesinin gerektiğini, somut olayda bu ilkeye uygun davranılmadığını, davacının söz konusu programın internetten lisanssız olarak indirilmesine kötü niyetli biçimde engel olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin 23.09.2020 tarih, 2019/88 E., 2020/739 K. sayılı kararıyla, davalı iş yerindeki bilgisayarda … 5.0 programı ile yan modüllerinin yüklü ve çalışır vaziyette bulunduklarının tespit edildiği, davacıyla sözleşme yapılmadan veya davacının izni olmadan gerçekleşen bu eylem ile davacının çoğaltma hakkının ihlal olunduğu, her ne kadar davalı tarafça söz konusu bilgisayarın ikinci el alındığı ve programın kendisi tarafından yüklenmediği ve kullanılmadığı savunulmuş ise de, söz konusu bilgisayarın davalı iş yerinde bulunduğu ve davalıya ait olduğu, bilgisayar programının izinsiz depolanmasının dahi eser sahibinin çoğaltma hakkını ihlal ettiği gözetildiğinde, davalı savunması yerinde bulunmadığı, ayrıca çoğaltma hakkının ihlali için mutlaka izinsiz biçimde yüklenen programın kullanılması şart olmayıp, çalışır biçimde programın yüklenmesi ve depolanması çoğaltma hakkını ihlal ettiğinden ve davalı bilgisayarında da söz konusu program, çalışır biçimde yüklü olduğundan, davalının programın hiç kullanılmadığına ilişkin savunmasının da yerinde olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tespiti yapılan ürünün 2016 yılında satılmadığı ve bu nedenle satış fiyatının bulunmadığı açıklanmasına rağmen, 2016 yılındaki yeni sürümün fiyatları esas alınarak eski sürüm için hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, 2016 yılındaki güncel sürümün … 7.0 olduğu, dava konusu sürümün ise iki önceki sürüm olduğundan, dava konusu önceki sürümün eksik özellikleri sebebiyle güncel sürümden %20 oranında daha düşük olabileceği ve buna göre üç kat toplam 125.444,88 TL istenebileceği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile FSEK’in 68. maddesi uyarınca 3 kat toplam 125.444,88 TL’nin 26.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’NİN 20/09/2022 TARİH VE 2021/214 ESAS, 2022/6085 KARAR SAYILI KARARININ ÖZETİ: Dairemiz kararının, taraf vekillerince temyizi üzerine anılan Yargıtay ilamı ile özetle, davacının yazılımının … 5.0 2006 versiyonu olup, davalının kullandığı tespit edilen 26.9.2016 tarihinde ise bu yazılımın … 7.0 versiyonunun güncel bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, dava konusu yazılım versiyonunun rayiç değerinin hangi kıstaslara göre belirlendiğinin açıklığa kavuşturulmadığı, denetime elverişli olmayan bu rapora göre hüküm kurulmasının doğru bulunmadığı, mahkemece yapılması gerekenin, 2006 yılındaki … 5.0 versiyon yazılımının kullanıldığı tarihe göre piyasasının olup olmadığı, var ise piyasadaki alım-satım bedeli de araştırılarak denetime elverişli şekilde rayiç bedel belirlenip sonucuna göre karar verilmesi olduğu gerekçesiyle Dairemiz kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, FSEK’in 68. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda; davalı bilgisayarında tespit edilen davacı yazılımının, 2006 senesinde yayınlanmış … 5.0 versiyonu olduğu, 2006-2012 yılları arasında … 5.0 versiyonu yazılımın satışının yapıldığı, 2012-2015 yılları arasında … 6.0 versiyonu, 2015 ve tespitin yapıldığı 2016 yıllarında ise … 7.0 versiyonu yazılımın satıldığı, bilgisayar mühendisliği bilimi normları çerçevesinde … 5.0 ile … 7.0 sürümü yazılımlar arasında işlevsellik olarak büyük farklılıklar bulunmadığı, sürümler arası farkların temel işlevlere ek olarak yeni operasyonlar ve mevcut operasyonların iyileştirilmiş (performans, işlem gücü, hata toleransı vb.) hallerinden oluştuğu, yazılımın korunan temel işlevlerine eklenen yeni özelliklerine göre her sürüm arasında %10 oranında olmak üzere toplam %20 oranında indirim uygulanabileceği, … yazılımının sadece davacı tarafından pazarlanması sebebiyle piyasadaki alım-satım bedelinin sabit olduğu, bu değere uygulanan iskonto oranlarının da sabit bulunduğu, 2016 senesi için … şirketi mali kayıtlarına göre hesaplanan rayiç bedel 52.268,70 TL olduğu, uygulanabilecek sürüm indirim oranının ise bilgisayar mühendisliği normları çerçevesinde %20 olması gerektiği, buna göre rayiç bedelin 41.814,96 TL olarak hesaplandığı açıklanmıştır.
Tüm dosya kapsamından, davalı iş yerindeki bilgisayarda davacının mali haklarına sahip olduğu … 5.0 programı ile 3D, … isimli yan modüllerin yüklü ve çalışır durumda oldukları, davacıyla sözleşme yapılmadan veya davacının izni olmadan gerçekleşen bu eylem ile davacının çoğaltma hakkının ihlal olunduğu, her ne kadar davalı tarafça söz konusu bilgisayarın ikinci el alındığı ve programın kendisi tarafından yüklenmediği ve kullanılmadığı savunulmuş ise de, söz konusu bilgisayarın davalı iş yerinde bulunduğu ve davalıya ait olduğu, bilgisayar programının izinsiz depolanmasının dahi eser sahibinin çoğaltma hakkını ihlal ettiği gözetildiğinde, davalı savunmasının yerinde olmadığı, ayrıca, çoğaltma hakkının ihlali için mutlaka izinsiz biçimde yüklenen programın kullanılması şart olmayıp, çalışır biçimde programın yüklenmesi ve depolanması çoğaltma hakkını ihlal ettiğinden ve davalı bilgisayarında da söz konusu program, çalışır biçimde yüklü olduğundan, davalının programın hiç kullanılmadığına ilişkin savunmasının da yerinde bulunmadığı, davalı hakkında dava konusu eylem nedeniyle açılan ceza davasında, Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nce beraat kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise de,
TBK’nın 74. maddesi uyarınca hukuk hakiminin, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla bağlı olmadığı gibi somut olayda beraat kararının delil yetersizliğine dayalı bulunması karşısında, davalının beraatına ilişkin ceza mahkemesi kararının, işbu uyuşmazlığa bir etkisinin olmadığı, davaya konu programın, davacı tarafça satışa sunulan bir program olması ve benzer uyuşmazlıklardaki Yargıtay uygulamaları da gözetildiğinde, izinsiz olarak kurulan programın ve yan modüllerinin varsayımsal sözleşme bedelinin tespitinde, davacının satış fiyat listesinin de dikkate alınması gerektiği, davalı iş yerinde tespiti yapılan yazılımın güncel sürüm olmadığı, yazılım ürünlerinde genel uygulama olarak yeni versiyon çıktığında eski sürümün satışının durdurulduğu, eski sürümün daha uygun fiyata satışı gibi bir yöntemin izlenmediği, tespitin yapıldığı yıl olan 2016 yılında dava konusu programın satışını gösteren bir faturanın bulunmadığı, dolayısıyla … 5.0 yazılımının kullanıldığı tarihe göre piyasa fiyatının olmadığı, 2016 yılındaki güncel sürümün … 7.0 olduğu, dava konusu sürümün ise iki önceki sürüm olduğundan, dava konusu önceki sürümün eksik özellikleri sebebiyle güncel sürümden %20 oranında daha düşük bir bedelin rayiç bedel olarak kabulünün gerektiği, buna göre rayiç bedelin 41.814,96 TL olabileceği ve üç katının da 125.444,88 TL’ye tekabül ettiği, varsayımsal sözleşme bedeli olarak bu bedelin kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 125.444,88 TL’nin 26/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.569,14 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 170,78-TL, ıslah harcı olarak alınan 2.050,00-TL olmak üzere toplam 2.220,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.348,36-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen telif tazminatı talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 19.816,73-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen telif tazminatı talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.555,12-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 275,00 TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 58,00-TL posta ve tebligat masrafı, 4.500,00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 6.633‬,00-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 6.400,58-TL’ye, 170,28-TL peşin harç, 31,40-TL başvurma harcı, 2.050,00-TL ıslah harcı eklenerek oluşan toplam 8.652,26‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan 134,48‬-TL posta ve tebligat masrafı, 98,10-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 267,80-TL temyiz kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 500,38‬-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan takdiren 17,53-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333)
9-Davalıdan peşin olarak alınan 2.220,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
10-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda yapılan açık yargılama sonucunda 20/09/2023 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip