Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/202 E. 2023/169 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/202
KARAR NO : 2023/169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/07/2021
NUMARASI : 2019/371 E. – 2021/266 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Haksız Rekabetten Kaynaklanan Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/07/2021 tarih ve 2019/371 E. – 2021/266 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraflarca istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği arasında … Programına Türkiye’nin katılımı konusunda imzalanan anlaşma çerçevesinde program ile ilgili ulusal koordinasyon görevinin davacı kuruma tevdi edilmesine rağmen davalıya ait www…com sitesinde ve mail yazışmalarında müvekkilinin adının haksız ve yetkisiz şekilde kullanılarak söz konusu faaliyetler ile müvekkilinin BTYK kararı gereği üstlendiği… görevinden yararlanarak halka yanıltıcı bilgi sağlamak ve haksız rekabet yaratmak amacını taşıdığını, davalının … Programı ile hiçbir resmi bağı olmamasına rağmen www…com şeklindeki halkı yanıltan ve Kurum aleyhine haksız rekabet yaratan bir alan adını ve twitter hesabının işletmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının internet sitelerinde yürüttüğü faaliyetlerinin müvekkili Kurum tarafından yürütüldüğünün düşünülmesi ve davalının … Programının yürütülmesi konusunda yetkili/yetkilendirilmiş olduğu algılamasına ve iltibasa neden olacağını ileri sürerek davalının müvekkili aleyhinde haksız rekabet yarattığının tespiti ile haksız rekabet teşkil eden fiillerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının haksız rekabet yaratan faaliyetlerine son verilmesi kapsamında www…com ibareli alan adına erişimin engellenmesine ve bu alan adının kapatılmasına, ileride aynı ya da benzer alan adlarını kendi adına tescil ettirmekten ve/veya kullanmaktan men edilmesine, https://twitter.com/… ibareli twitter hesabının erişimin engellenmesine ve bu hesabın kapatılmasına veya davacı kuruma devredilmesine ve ileride aynı ya da benzer sosyal medya hesaplarını kendi adına açmaktan ve/veya kullanmaktan men edilmesine, davalının davaya konu eylemlere benzer biçimde müvekkil Kurum tarafından yürütülen ve ilgili kurum ve kuruluşlarca davacı Kurumun yetkilendirilmiş olduğu programlar ile ilgili olarak halkı yanıltıcı ve Kurum aleyhine haksız rekabet teşkil eden mahiyette eylemlerde bulunmasının yasaklanmasına, davalı yanın bu faaliyet ve eylemleri sebebiyle davacı Kurumun uğradığı zararlar için şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, TTK’nın 56.maddesinin atfı ile 6098 sayılı BK’nın 58.maddesine göre davacı Kurum lehine manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği www…com internet sitesinde “…” kelimesi ve … logosunun bulunmadığını, davacı yana ait www…org.tr resmi web sayfası ve uzantılarından Türkiye’de hizmet veren bir kurum veya kar amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunu gösterdiğini, davalı yana ait www…com sayfası ve uzantısı ise kar amacı güden veya genel amaçla hizmet veren bir kuruluş olduğunu gösterdiğini, sayfaların alan adları ve uzantılarında ayırt edici nitelik bulunduğundan iddia edildiği gibi iltibasa sebep verdirecek bir husus bulunmadığını, ayrıca davacı yana ait twitter hesabı sayfası ile davalı yana ait twitter hesabı sayfasının da birbirinden çok farklı olduğunu, davacı yanın, iddia ettiği hizmetten faydalanmak isteyen kişilerin bir ilişkilendirme durumuna düşeceği gibi bir durumu gerektirecek bir husus bulunmadığını, web sitesi alan adında “…” ibaresi bulunan ve bu programa yönelik eğitim ve danışmanlık hizmeti veren, AB … programı ile ilgili bilgilendirme yapan pek çok kişi ve kuruluş bulunduğunu, dava konusu web sitesinin ve twitter hesabının davalıya ait olmayıp …. Şti.’ye ait olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının “…” ibaresini dava konusu www…com alan adının tescil edilme tarihinden daha önce markasal olarak kullanmaya başladığı ve o tarihten bu yana ülkemizde yaygın ve fasılasız bir şekilde kullandığı, dolayısıyla davacının dava konusu “…” ibaresi üzerinde eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri alanında eskiye dayalı kullanım hakkının bulunduğu, dava konusu www…. alan adı ile ilgili internet sitelerinin arşivlenen ekran resimlerini görüntülemek için Internet …adlı aracı ile web….org internet sitesinde yapılan araştırmalar neticesinde 09.05.2015 tarihli anlık görüntüde “… hakkında:” başlıklı bölümde davalı … ın isminin kurucu olarak geçtiği, dava konusu https://twitter.com/… sosyal medya hesabının 22.10.2020 tarihi itibariyle Twitter kurallarına uymadığı gerekçesiyle askıya alındığı, davalıların eyleminin yukarıda açıklanan gerekçelerle haksız rekabet teşkil ettiği gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, davalının davacı aleyhinde haksız rekabet yaptığının tespitine, haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına, ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının haksız rekabet meydana getiren faaliyetlerine son verilmesi kapsamında www…com ibareli alan adına erişimin engellenmesine ve bu alan adının kapatılmasına, bu alan adını kullanmaktan men edilmesine, https://twitter.com/… ibareli twitter hesabına erişimin engellenmesine, ve kapatılmasına, ilerde kullanmaktan men edilmesine, davacı taraf maddi tazminata ilişkin zararını ispatlayamadığından bu talebinin reddine, davacı taraf dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin tutarını açıkça belirtmediğinden bu talebinin reddine, birleşen 2021/76 esas sayılı dosya yönünden; davanın kısmen kabulüne, davalının davacı aleyhinde haksız rekabet yaptığının tespitine, haksız rekabet teşkil eden fiillerinin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının haksız rekabet meydana getiren faaliyetlerine son verilmesi kapsamında www…com ibareli alan adına erişimin engellenmesine, ve bu alan adının kapatılmasına ve bu alan adını kullanmaktan men edilmesine, https://twitter.com/… ibareli twitter hesabına erişimin engellenmesine ve kapatılmasına, ilerde kullanmaktan men edilmesine, davacı taraf maddi tazminata ilişkin zararını ispatlayamadığından bu talebinin reddine, davacı taraf dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin tutarını açıkça belirtmediğinden bu talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi kararının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, öncelikle, manevi tazminat yönünden dava dilekçesinde belirtilen hem maddi hem manevi tazminat için talep edilen şimdilik 1.000,00-TL’lik belirsiz alacak tutarının dikkate alınmadığını, davalıların eylemlerinin 3. kişiler nezdinde müvekkili Kurumun itibarını sarsıcı durumlara yol açarak manevi yönden zarara uğramasına sebebiyet verdiği gibi, davalı yanın da haksız kazanç elde etme durumunu ortaya çıkartarak, müvekkilinin maddi yönden zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu ibarenin hangi kurum adına tescilli olduğunun araştırılmadığını, davacının hiçbir fikri ve sınai mülkiyet hakkının olmadığını, davacının böyle bir hakkı olmadan dava açtığını, müvekkilinin tescilli markasının görmezden gelindiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili katılma yolu ile sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde, dava konusu ibarenin kim adına tescilli olduğunun araştırılmadığını, davacının hiçbir fikri ve sınai mülkiyet hakkının olmadığını, davacının böyle bir hakkı olmadan dava açtığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE :1-Asıl ve birleşen dava, haksız rekabetten kaynaklanan tazminat istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, asıl ve birleşen davaya yönelik dava dilekçelerinde, davalı yanın haksız rekabet eylemleri sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararlar için şimdilik 1.000,00.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, TTK’nın 56. maddesinin atfı ile 6098 sayılı BK’nın 58. maddesine göre müvekkili lehine manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, bu haliyle davacının tazminat talepleri açık olmadığı gibi manevi tazminat talebinin miktarı da dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2016/16594 Esas, 2018/4304 Karar ve 05/06/2018 Tarih).
Bu durumda mahkemece, öncelikle HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında, davacıya dava dilekçelerinin açıklattırılması ile davacının tazminat taleplerinin ve miktarlarının asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı kesin olarak tespitinin yapılması, sonucuna göre taraf delillerinin değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
HMK’nın 341. vd. maddelerinde bir kanun yolu olarak düzenlenen istinafın amacı, ilk derece mahkemesince verilen kararın denetlenmesi ve kararın yerinde görülmemesi halinde yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulmasıdır. Burada, temyizden farklı olarak ilk derece mahkemesi kararı yalnızca hukuka uygunluk yönünden değil maddi vakıa yönünden de denetlenmektedir. İlk derece mahkemesi kararı yerinde değilse kural olarak istinaf mahkemesinin, ilk derece mahkemesinin kararını kaldırması ve ilk derece mahkemesi yerine gerekirse yeniden yargılama da yaparak karar vermesi gerekir. Ancak, HMK’nın 353/1-a. maddesinde düzenlenen yargılamaya ilişkin bazı temel usul hatalarının bulunması halinde ise istinaf incelemesi sonunda yeniden karar verilmesi söz konusu olmayıp, kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan veya değerlendirilmeden karar verilmiş olması hali de düzenlenmiştir. Gerçekten de ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan veya değerlendirilmeden karar verilmesi ve delillerin ilk defa istinaf aşamasında değerlendirilmesi halinde taraflar, maddi vakıa denetimi yönünden iki dereceli incelemeden mahrum kalacak ve adil yargılanma hakkının unsurlarından olan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilecektir. Somut olaya bu açıdan bakıldığında, davacının tazminat talebinin miktarı kesin olarak belirlenmemiş ve buna göre uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliler toplanmamış ve değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkemece, inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kaldırma kararının niteliğine göre taraf vekillerinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/07/2021 tarih ve 2019/371 E. – 2021/266 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine İADESİNE,
3-Taraf vekillerinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Asıl davada davalı ve birleşen davada davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 118,42 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde anılan davalılara ayrı ayrı iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 16/02/2023 tarihinde HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip