Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/2000 E. 2022/1483 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/2000 – 2022/1483
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2000
KARAR NO : 2022/1483
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2022
NUMARASI : 2022/376 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/09/2022 tarih ve 2022/376 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı şirketin… sayılı marka başvurusunun dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi için ayrıca davalının … ibaresini markasal kullanımının her türlü mecrada durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, HMK 389. vd. maddeleri uyarınca dava konusu marka başvurusunun yargılama sürecinde el değiştirmesi halinde ise hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı anlaşıldığından, davacının bu yöne ilişkin ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile, HMK’nın 390/2. maddesi uyarınca talep edenin haklarının korunması bakımından zorunluluk olduğundan,… sayılı marka başvurusunun, dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesine, davalı tarafın tescilli markasının bulunduğu, tescilli sınai mülkiyet hakkının kullanılmasının önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin, Anayasal bir hak olan mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesi olduğu, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ilişkin delillerin toplanmadığı, ara karar tarihi itibariyle ihtiyati tedbir için HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile de bu ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, ihtiyati tedbir talebi reddedildiği için dava konusu müvekkilinin markasının aynısı olan markanın satışının devam edeceğini, müvekkilinin ciddi zarar göreceğini, davalının müvekkilinin markasından haberdar olmasına rağmen başvuru yapmış olması nedeniyle kötüniyetli olduğunu, SMK’nın 6/1. maddesinin koşullarının olduğunu, kapsamlarının aynı bulunduğunu, davalının kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda dosya kapsamında bulunan mevcut delillere göre ihtiyati tedbir talep eden davacının haklılığının yaklaşık olarak ispat edildiğinin anlaşılamadığı, durum ve koşulların değişmesi halinde davacı tarafça yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulabileceği, davalı … AŞ’nin sunduğu katılma yolu ile istinaf dilekçesinin mahkemece itiraz dilekçesi kabul edilerek değerlendirildiği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıdan alınması gereken harç istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.