Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/198 E. 2022/153 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/12/2021 tarih ve 2021/124 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyenler tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkilleri adına 2018/22639 sayılı ve “… …” ibareli, 2017/87138 sayılı ve “…” ibareli, 2017/87138 sayılı ve “…” ibareli, 2018/109896 sayılı ve “……” ibareli ve 2019/54094 sayılı ve “… …” ibareli markalarının tescilli bulunduğunu, müvekkili … ile davalılardan … ve … arasında 24.04.2018 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme ile “…” ve “… …” ibareli markaların “…” adresinde kullanılmasına izin verildiğini, bir süre sonra davalıların markaya karşı zarar verici hareketlerinin arttığını, müvekkiline ait markanın tanınmışlığından ve gücünden yararlanarak “…” ibareli kendi markasını yaratarak, müvekkiline ait müşteri potansiyelini kendi markalarına yönlendirmeye başladığını, davalılar tarafından kendi markaları olan “…” ibaresinin müvekkil markasına eklenerek “… …” şeklinde kullanıldığını, bayilik sözleşmesi devam ederken marka sahibi olan müvekkili …’nun sosyal medya hesabından engellendiğini, bu nedenlerle 16.02.2021 tarihinde noterden keşide edilen ihtarname ile bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğini, davalıların 19.02.2021 tarihli cevabi noter ihtarında, müvekkillerine ait markanın sosyal medyadaki gücünün kendileri tarafından yaratıldığını, bayinin ana merkeze sadakat yükümlülüğünün bulunmadığını, fesih ihtarının kabul edildiğini, markaya ait hiçbir afiş, tabela, reklam vs kullanılmayacağını ve tüm tanıtıcı tabela ve benzeri materyallerin ivedilikle kaldırılacağını bildirdiğini, buna rağmen davalılar tarafından bayinin bulunduğu “…” adresinde, hala “…” ibareli markaların kullanıldığını ve sosyal medya hesaplarında “… … …” olarak faaliyetlerine devam edildiğini, “…” ve “….” isimli instagram hesaplarında ise, müvekkiline ait ürünleri (….., “…” markasının ürünleriymiş gibi lanse edip, fotoğrafların üzerini “@…” olarak etiketlendiğini, ayrıca davalıların müvekkiline ait markanın bulunduğu afişi, adeta bir tören havasında makasla keserek, sosyal medya üzerinden markanın itibarını yerle bir ettiklerini, davalılar ile müvekkili arasında herhangi bir lisans, izin veya muvafakat bulunmamasına rağmen, davalıların “… …” ibaresini haksız ve izinsiz olarak kullandıklarını, müvekkilinin markasından kaynaklanan haklarının ciddi şekilde zarara uğradığını ileri sürerek, davalıların müvekkillerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitini, men’ini ve ortadan kaldırılmasını, davalıların eylemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesini ve her türlü tanıtım için kullanılan tabela, broşür, afiş, etiket, katalog, reklam panosu, sosyal medya hesaplarından, web sitesinden kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, ihtiyati tedbire konu edilen linklerin aktif olmadığını, ihtiyati tedbire konu paylaşımların, taraflar arasında daha önce bayilik sözleşmesi varken, 2017-2018 yıllarında yapılan paylaşımlar olduğunu savunarak, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davalıların paylaşımlarının tarafların bayilik sözleşmesinin yürürlükte olduğu döneme ilişkin bulunduğu, davalı paylaşımlarının daha sonra kaldırıldığı ve halen aktif olmadığı, davalının iş yerinde yapılan incelemelerde, izinsiz herhangi bir kullanımına rastlanmadığının da sabit olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin devamının, dava dilekçesinde bildirilen nedenlerden dolayı çekilmez hale geldiğinden, 16.02.2021 tarihli noter ihtarnamesi ile feshedildiğini, davalılar tarafından keşide edilen 19.02.2021 tarihli noter ihtarnamesi ile de bayilik sözleşmesinin feshinin kabul edildiğini ve müvekkiline ait markayı taşıyan reklam görsellerinin kullanılmayacağının ve kaldırılacağının bildirildiğini, buna rağmen davalılar tarafından sosyal medya hesaplarında yer alan “… …” ibarelerinin hala kullanılmaya devam edildiğini, bu hususların 23.03.2021 ve 26.03.2021 tarihli noterden düzenlenmiş e-tespit tutanakları ile de sabit olduğunu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da davalının sosyal medya hesaplarından kaldırmamış olduğu paylaşımların ve işbu paylaşımlarda yer alan “…” ibarelerinin marka ihlaline sebebiyet verdiğinin ve haksız rekabet oluşturduğunun açık bir şekilde tespit edildiğini, davalıların birçok şehirde mağazasının ve o şehre ait instagram hesabının bulunduğunu, bilirkişinin tespit edemediği ve müvekkillerin markalarının kullanıldığı birçok paylaşımın dahi hali hazırda sosyal paylaşım sitelerinde yer aldığını, bayilik sözleşmesi feshedilmesine rağmen, müvekkillerine ait markaların davalılar tarafından izinsiz olarak kullanılmaya devam edilmesinin haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve mahkemece davalının iş yerinde yapılan incelemelerde, izinsiz herhangi bir kullanımına rastlanmadığının sabit olduğu, her ne kadar davalı tarafça, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesine rağmen, işbu dava tarihinde dahi davacıya ait “…” ibaresinin internet sitelerinde kullanıldığı anlaşılmış ise de, mahkemece yaptırılan 23.11.2021 tarihli ek bilirkişi incelemesinde, kök raporda belirlenen tüm linklerden, “…” ibaresinin kaldırıldığının ve halen aktif olmadığının görüldüğü, dolayısıyla davalının mahkemece verilecek ihtiyati tedbir kararına konu olabilecek herhangi bir eyleminin kalmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacılardan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 17/02/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022