Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1956 E. 2022/1503 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2022
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/09/2022 tarih ve 2022/56 E. – 2022/279 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, … A.Ş. ile 12/09/2019 tarihinde “….. Sözleşmesi imzaladığını ve yürürlüğe koyduğunu, halen Türkiye çapında kullanımda olan söz konusu uygulamanın hastalara gitmeleri gereken polikliniği öneren yapay zeka destekli bir uygulama olduğunu, davalının 06/12/2019 tarihinde 44. sınıf hizmetler için “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu ve markanın tescil edildiğini, bu nedenle Bakanlığın söz konusu uygulama ile ilgili haklarının ihlal edildiğini, başvurunun kötü niyetli olarak yapıldığını, uygulamanın iki yılı aşkın süredir vatandaşlara tanıtılan, gerekli alt yapı ile yazılımı için yatırımlar yapılan ve tanınmış marka statüsüne kavuşmuş kamu otoritesine ait bir uygulama olduğunu ileri sürerek, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin dava konusu markayı … Bakanlığından çok daha önce kullanmaya başladığını, Bakanlığın müvekkilinin markadan kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir,

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı vekilinin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde müvekkilinin yerleşim yerinin Hatay, yetkili mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek yetkisizlik ilk itirazında bulunduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yine 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156/5. maddesi uyarınca üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının yerleşim yeri Antakya olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığı gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davalının eylemlerinin hukuki niteliğinin haksız fiil olduğu, haksız fiilden doğan davaların, haksız fiilin işlendiği yer veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim mahkemesinde de açılabileceğini, somut olayda kesin yetki kuralının söz konu olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, eldeki davanın SMK’nın 25. maddesi uyarınca açıldığı, somut uyuşmazlıkta davacı … Bakanlığının tescilli bir markası söz konusu olmayıp dava sınai mülkiyet hakkı sahibine karşı açıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından SMK’nın 156/5. maddesi uyarınca verilen yetkisizlik kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 24/11/2022 tarihinde HMK 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.