Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1900 E. 2022/1463 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1900 – 2022/1463
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1900
KARAR NO : 2022/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2022
NUMARASI : 2021/710 E. – 2022/17 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/01/2022 tarih ve 2021/710 E. – 2022/17 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı belediyenin çöp toplama işini yürüttüğünü, şirkette işçi konumunda olan …’ın, 14/06/2017 tarihinde görevinin aksine çöpleri kasten dağıttığının tespiti üzerine Belediyenin 16/06/2017 tarihli talimatıyla 19/06/2017 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, dava dışı işçi tarafından açılan davada, işçinin işe iadesine, boşta geçen süre için 4 aylık ücret ve sosyal haklar tutarında alacağa ve işe başlatılmaması durumunda da aylık tazminata hükmedildiğini, işçinin hükmedilen alacakların tahsili istemiyle başlattığı icra takip dosyasına müvekkili tarafından 12.979,27-TL ödeme yapıldığını, buna ek olarak iş mahkemesinde yapılan yargılama ve işçinin ihtarnamesine cevap yazılması sebebiyle 793,25-TL masraf edildiğini, davalı Belediyenin asıl işveren konumunda olduğunu, işçiye ödeme yapılmasında kusurun davalıda bulunduğu ileri sürülerek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 13.772,52-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, …’ın davacı şirketin işçisi olduğunu ve tüm yasal haklarının şirket tarafından ödendiğini, işçiyi çıkarıp çıkarmama yetkisinin davacı şirkette olduğunu, işe iade davasının da şirkete karşı açıldığını, …’ın müvekkilinin işçisi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, teknik şartnamenin ”İ-Diğer Hususlar” bölümünün 2. maddesinde; ”İş Kanunundan kaynaklanan her türlü kıdem ve tazminatı ile ihbar, iş kazası vb konulardan yüklenici sorumludur. Yüklenici bununla ilgili olarak … Belediye Başkanlığı’ndan hiçbir hak talep edemez.” hükmünün yer aldığı, buna göre, işçilik alacakları alt işveren (yüklenici) tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve diğer belgeler ile teknik şartnamenin yukarıda açıklanan maddesi hükmüne göre, davacı alt işveren nezdinde fiilen çalışan işçilere yapılan işçilik alacakları ile ilgili ödemelerden davacı alt işverenin sorumlu olduğu ve davalı asıl işveren belediyeden bu yönde herhangi bir hak talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dava konusu alacağın doğmasına sebebiyet veren kusurlu tarafın davalı idare olup davalı talimatı ile dava dışı işçinin iş akdinin feshedildiğini, işe iade talebinin muhatabının davalı olduğunu, davalının işçi hak ve alacaklarından müteselsilen sorumlu bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede bu durumun aksini gösterir bir hüküm bulunmadığından davalının kanundan doğan sorumluluğunun mevcut olduğunu, yerel mahkeme tarafından karara gerekçe gösterilen Yargıtay kararının yanlış yorumlanmış olup, dava konusu olayla ile bağdaştırılamayacak bir kararın tüm lehe deliller göz ardı edilerek karara gerekçe yapılmasının hukuka, hakkaniyete ve vicdana aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin eki mahiyetinde bulunan teknik şartname uyarınca işçilik alacaklarından davacının sorumlu bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/11/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip