Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1848 E. 2022/1356 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1848
KARAR NO : 2022/1356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/08/2022
NUMARASI : 2022/859 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF :
KARŞI TARAF :
VEKİLİ :

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir

Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/08/2022 tarih ve 2022/859 Esas sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :İhtiyati tedbir isteyen vekili, birbirleriyle organik bağ içesinde bulunan karşı taraf şirketlerin müvekkiline karşı haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulundukları, bu kapsamda müvekkiline ait üretim ve iş sırlarını, dürüstlük kurallarına aykırı biçimde kullandıklarını, yine müvekkili çalışanlarının ayartılarak ticari sırlarının ele geçirildiği iddiasıyla açtığı haksız rekabetin tespiti, meni, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemli davada, davaya konu ürünlerin toplatılması, ürünlere ve bunların üretiminde kullanılan makinelere el konulması, ürünlerin üretimlerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen ihtiyati tedbir sebepleri ve HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir şartlarının somut olayda oluşmadığı, davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, olayın esasına ilişkin açıklamalarının ihtiyati tedbir kararının verilmesine ilişkin koşulların oluştuğunu gösterdiğini, müvekkilinin ortaya çıkardığı cam filmi üretim tekniklerinin, ticarı sır niteliğini haiz özel bilgiler olduklarını, karşı taraf şirketlerin, müvekkiline ait üretim ve iş sırlarını dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde kullanarak ve bunlardan haksız kazanç elde ederek haksız rekabet eylemlerini gerçekleştirdiklerini, karşı taraf şirketler arasında organik bir bağ olup müvekkiline karşı haksız rekabet eylemlerinin sistematik bir şekilde işlendiğini, karşı taraf şirketlerin, müvekkili çalışanlarını ayartarak ticari sırlarını ele geçirdiklerini ve bu gizli üretim formüllerini kullanarak haksız bir şekilde rakiplerinin önüne geçtiklerini, ihtiyati tedbire ilişkin yasal koşulların sağlandığını, buna rağmen taleplerinin reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesine sundukları delillerin, yaklaşık ispattan da öte adeta karşı taraf şirketlerin, müvekkiline ait üretim ve iş sırlarını, çalışanları ayartarak ele geçirdiklerini kesin bir şekilde gösterecek mahiyette güçlü deliller olduklarını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, aynı Kanun’un 390/3. maddesi uyarınca ise ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için mutlak bir ispata ihtiyaç olmayıp davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesinin yeterli bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nın 61. maddesi uyarınca haksız rekabet halinde dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkemece, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebileceği, buna göre ilk derece mahkemesinin davanın esasını çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği yönündeki gerekçesinin yerinde bulunmadığı, zira yukarıda değinilen hükmün, bu genel kuralın istisnasını oluşturduğu, ancak haksız rekabet halinde de ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, somut olayda haksız rekabetin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaklaşık ispatın sağlanmadığı, koşullarının oluşması halinde yargılamanın her aşamasında ihtiyati tedbir talep edilmesinin tabii olduğu anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı, ihtiyati tedbir isteyen tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip