Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1800 E. 2022/1461 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1800 – 2022/1461
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1800
KARAR NO : 2022/1461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2021
NUMARASI : 2021/35 E. – 2021/400 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Alacak

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/05/2021 tarih ve 2021/35 E. – 2021/400 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalıya bağlı Kurumla 27.02.2010 tarihli araç kira sözleşmesi imzaladıklarını ve 01.02.2011 tarihinde işe başladıklarını, davalının teknik şartnamenin 4.2. maddesindeki hükmü ihlal ettiğini, ihlale ilişkin hiçbir uyarılarının dikkate alınmadığını, ihlaleye ilişkin açmış oldukları Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/78 E. Sayılı dosyasında davalarının kabulüne karar verildiğini, dava dışı … tarafından kendileri aleyhine Ankara 27. İş Mahkemesinde dava açıldığını ve mahkemece 6.980,38 TL fazla mesai ücretinin ödenmesine karar verildiğini, bu alacak nedeniyle Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2015/2932 E. Sayılı dosyasına 13/01/2017 tarihinde 22.000,00 TL ve 17/01/2017 tarihinde 187,29 TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı dikkate alındığında fazla mesai alacağından sorumlu olmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile dava dışı işçiye yapılan 6.980,38 TL fazla mesai alacağı ve bu alacağa işlemiş 3.841,55 TL faiz alacağı toplamı 10.821,93 TL’nin, ödeme tarihi olan 17/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının, davasına dayanak yaptığı ilamın henüz kesinleşmediğini, davacının yaptığı hizmetlerin karşılığını aldığını, muayene tutanağı ve hak ediş raporlarında fazla mesai ödemelerinin yapıldığının gösterildiğini, teknik şartnamenin 5.4. maddesi uyarınca dava konusu alacaklardan davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinden geldiği, davacının davadan önce dava şartı olan arabuluculuğa başvurması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, istisnai hallerde ise en geç dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinden önce bu eksikliğin tamamlanabileceği, ancak bu zorunluluğa uyulmadan davanın ikame edildiği anlaşıldığından HMK’nun 114/2 maddesi delaletiyle TTK’nun 5/A, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince arabuluculuğa yönelik dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, işbu dosya yönünden alacak talebini içeren davayı ilk olarak Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/22 Esas – 2019/494 Karar sayılı davasında açtıklarını, yapılan yargılama sonucunda 17.12.2019 tarihinde davanın reddedildiğini, yaptıkları istinaf başvurusu üzerine istinaf dairesince Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar verilerek Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/22 Esas – 2019/494 Karar sayılı ilamının kaldırıldığını, kaldırma kararı sonrasında herhangi bir işlem veyahut görevli mahkemeye göndermeye dair bir beyan dilekçesi sunulmaksızın dosyanın Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tevzisinden esas numarası aldığını ve doğrudan duruşma günü bildirildiğini, her ne kadar 20.01.2021 tarihli tensip zaptının 11 numaralı ara kararı ile arabuluculuk son tutanağının sunulması talep edilmişse de verilen süre ihtaratlı kesin süre olmamakla birlikte arabuluculuk son tutanağının sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğine dair bir açıklamanın da ara kararda yer almadığını, mahkeme tarafından usuli eksikliği giderebilmeleri adına taraflarına ihtaratlı kesin bir süre verilmediğinden Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.05.2021 tarih, 2021/35 Esas ve 2021/400 Karar sayılı ilamının müvekkil lehine kaldırılmasına karar verilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava niteliği taşıdığı, 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, eldeki davanın da anılan hüküm uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi bulunduğu ve davacı tarafça arabulucuya başvurulmadan eldeki davanın açıldığı, 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkemece davacıya bir haftalık kesin sürenin verildiği, buna rağmen davacının arabuluculuk son tutanağını sunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 15/11/2022 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.