Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1732 E. 2022/1325 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1732
KARAR NO : 2022/1325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/07/2022
NUMARASI : 2022/118 E. – 2022/212 K.

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/07/2022 tarih ve 2022/118 E. – 2022/212 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin 2016/00577 sayılı çoklu tasarımın sahibi olduğunu, davalının internet sitesinde yer alan yönetici masasına ilişkin görsellerin müvekkilinin tescilli tasarımına ayniyet derecesinde benzediğinin tespit edildiğini, Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2020/22 D. İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin haklarına tecavüz oluşturabilecek nitelikte bir eylemden söz edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını, tasarım hakkını ihlal eden davalı eylemlerinin haksız rekabet de oluşturduğunu ileri sürerek, davalının müvekkiline ait 2016/00577/5 sayılı tescilli tasarımından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, bu fiillerin durdurulmasına ve önlenmesine, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen, ithal veya ihraç edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına, davalının ihlal fiillerinin devamını önlemek üzere el konulan ürünlerin ve araçların imhasına, davalının fiillerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile haksız rekabetin önlenmesine, maddi tazminat bakımından dosyanın HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesine ve şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 25.000 TL manevi tazminatın ihlalin tespit edildiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, SMK’nın 150. maddesinin uygulanması suretiyle müvekkiline ait tasarımın uygun olmayan ve kalitesiz koşullarda piyasaya sürüldüğünün anlaşılması halinde bu gerekçe ile ayrıca tazminata hükmedilmesine ve bu tazminatın da bu aşamada belirsiz alacak davası şeklinde değerlendirilmesine, SMK’nın 151. maddesi uyarınca mahkemece yapılacak tahkikat sonucunda tespit edilecek zarara makul bir payın daha eklenmesine ve kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu tasarımın harc-ı alem olmuş bir tasarım olduğunu, birçok firma tarafından kullanıldığını, müvekkilinin ürünlerinin davacının tasarımlarına tecavüz oluşturmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 30/03/2022 tarihli celsede Harçlar Kanunu’nun 16/3. maddesi hükmü uyarınca, davacı vekiline, dava dilekçesinde talep sonucu olarak belirttiği “maddi tazminata makul bir pay eklenmesi” ve “itibar tazminatı” istemleri bakımından dava değerini belirtmesi, belirttiği değer üzerinden varsa eksik peşin nispi harcı ikmal etmesi için 1 hafta kesin süre verilmesine karar verilerek bu süre içerisinde söz konusu istemler bakımından dava değerinin belirtilmemesi veya belirtilmişse, ancak bu kez eksik ise peşin nispi harç ikmal edilmemiş ise Harçlar Kanunu’nun 16/3, 30 ve 32. maddeleri ile ve HMK’nın 150. maddesi hükmü uyarınca, “maddi tazminata makul bir pay eklenmesi” ve “itibar tazminatı” istemlerinin işlemden kaldırılacağı hususu ihtar edilmiş, 06/04/2022 tarihli celsede ise söz konusu talepler bakımından davacı tarafın dava değerini belirtmemesi nedeniyle bu istemlerin HMK 167. maddesi hükmü uyarınca iş bu davadan tefrik edilmesine ve dosyanın aynı madde hükmü uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, ayrıca işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde harç için dava değerinin gösterilmemesi ve dosyanın yenilenmemesi halinde işlemden kaldırılan dosya hakkında davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği ihtar edilmiş, aynı celsede diğer talepler yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği 06/04/2022 tarihinden itibaren üç ay içinde dava değerinin belirtilmediği gerekçesiyle, Harçlar Kanunu’nun16/3, 30 ve 32. maddeleri ile HMK’nın150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, itibar tazminatı talebinin maddi ve manevi tazminat talepleri ile birlikte değerlendirilmesi gerekirken davanın ayrılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, tefrik edilen dosyada yargılama ve duruşma yapılmadığından ve davalı vekilince herhangi bir dilekçe verilmediğinden vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka uygun olmadığını ileri sürerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, endüstriyel tasarıma dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava dilekçesinde değeri belirtilmeyen talepler için yapılan ihtaratın ve ihtarata konu işlemlerin yerine getirilmemesi üzerine söz konusu talepler yönünden gerçekleştirilen tefrik işleminin hukuka uygun olduğu, HMK’nın 150/5. maddesinde öngörülen 3 aylık süre içerisinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine kendisini vekil marifetiyle temsil ettiren davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirinin de karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesinin gereği olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 27/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip