Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1700 E. 2022/1239 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1700 – 2022/1239
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1700
KARAR NO : 2022/1239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/08/2022
NUMARASI : 2022/306 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN :
VEKİLİ :

KARŞI TARAF :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen tarih ve 2022/306 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı taraf Şirketin tasarım başvurusuna yapılan itirazın kısmen reddine ilişkin YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemi ile açılan davada başvuruya konu tasarım kullanımının/kullandırılmasının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yaklaşık ispat koşulunun bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, HMK’nın 389 maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiğini, basit bir inceleme ile dahi dava konu tasarım başvurusunun müvekkili tasarımları ile aynı olduğunun tespit edilecebileceğini, dava konusu tasarımın kullanılmasının müvekkilinin ciddi zararına sebebiyet vereceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gibi esasen, somut uyuşmazlıkta davacının ihtiyati tedbir talebinin dinlenme koşullarının da bulunmadığı, zira ihtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünün yer aldığı, anılan hükme göre ihtiyati tedbir kararının sadece “uyuşmazlık konusu” hakkında verilebileceği, iş bu davada ise davalının tasarımının hükümsüzlüğünün istendiği, davacının anılan talebi yönünden, davalının tasarımdan kaynaklanan haklarının kullanılmasının engellenmesi talebinin, davanın konusunu oluşturmadığı, 6769 sayılı SMK’nın 159/1 ve 6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesi hükümleri birlikte yorumlandığında, bu türden bir tedbir isteminde ancak, kendisine karşı sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahiplerince, bu konuda herhangi bir talep ileri sürülen kişilerce bulunulabileceğinin kabul edilmesinin gerektiği, somut uyuşmazlıkta ise herhangi bir tecavüz iddiasında bulunulmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyenden alınması gereken harç, peşin olarak alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.