Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1691 E. 2022/1282 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1691 – 2022/1282
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1691
KARAR NO : 2022/1282
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2022
NUMARASI : 2022/19 E.

İHTİYATİ TEDBİRE
İTİRAZ EDEN DAVALI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen tarih ve 2022/19 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, mahkemece 17/01/2022 tarihinde verilen 2020/20196 sayılı markanın 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, ayrıca salt markanın 3. kişilere devrinin engellenmesine yönelik tedbir işlemi uygulandığı, davalı şirkete ait markanın kullanılması veya devir hariç başkaca hukuki işlemlere konu olmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı, bu hale göre tarafların durumuna ve tesis edilen ihtiyati tedbir işleminin davalı şirkete telafisi güç zararlara maruz bırakmayacağı, teminat alınmaksızın tedbir işlemi tesisinde de hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesi ile ileri sürülen itiraz sebeplerinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirket vekili istinaf başvuru dilekçesinde, somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının olmadığını, teminat alınmaksızın tedbir kararı verilmesinin mümkün bulunmadığını, davacının, kanun koyucu tarafından aranan ”yaklaşık ispat” ölçüsünü yerine getirecek herhangi bir delil sunmadığını, verilen kararın gerekçesinin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, itirazın reddine ilişkin kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

GEREKÇE : Dava, ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbirin şartlar başlıklı HMK’nın 389. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, somut olayda mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşabileceği veya imkansız hale geleceği, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, sadece markanın 3. kişilere devrinin engellenmesine yönelik tedbir kararı verilmiş olması nedeniyle teminat alınmamış olmasında bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalıdan alınması gereken harç istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında İhtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına dair,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip