Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1670 E. 2022/1705 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1670
KARAR NO : 2022/1705
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2015/383 E. – 2017/201 K.

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 11/05/2017 tarih ve 2015/383 E. – 2017/201 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli 5 ve 10. sınıf ürünleri içeren … sayılı tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalının 02.04.2014 tarihinde “…” ibareli, 10. sınıftaki; “veteriner kullanımı için alet ve ekipmanlar” ürünlerini içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, … kod numarası verilen başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, alınan kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu başvurunun tescilinin müvekkilinin “…” esas ve ayırt edici unsurlu tanınmış markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp, itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini, başvurunun kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, YİDK’in 2015-M-7501 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacının “…” ibare ve biçimli markasıyla davalının “…” ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davacının markasının tanınmış olmadığı, davalının kötü niyetli bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında, tarafların aynı sektörde faaliyette bulunduğu, dava konusu markanın ve müvekkiline ait markanın kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı sınıfta (10. sınıf) tescil edildiği ve emtiaların aynı tür olduğu hususlarının kabul edildiğini, buna rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka ve kanun hükümlerine aykırı bulunduğunu, ilk derece yargılaması sonucu varılan kararın aksine davaya konu markaların karıştırılmaya yol açacak derecede benzer olduklarını, mal ve hizmetler bakımından benzerlik ortadayken halk arasında karıştırılmanın ve iltibasın meydana geleceğini, bu iddialarının ilk derece mahkemesi tarafından dikkate alınmayarak usule ve hukuka aykırı bir biçimde karar verildiğini, müvekkili markasının tescilli bulunduğu sınıfta yer alan emtiaların dağıtım kanallarında yer alan kişilerin doktor, eczacılar gibi uzman ve dikkat düzeyi yüksek olan kişiler olduğu gibi aynı zamanda hiçbir reçete veya doktor yönlendirmesine ihtiyaç duymaksızın ilacı temin edebilen hastalar da olması sebebi ile ilgili alıcı kitlesinin aynı zamanda ortalama tüketici kitlesi olduğunu, ilk derece mahkemesinin nitelikli tüketici kitlesine ilişkin değerlendirmesinin yerinde olmadığını, müvekkili markasının insan sağlığı sektöründe aktif olarak kullanıldığını, dava konusu markanın ne şekilde kullanılacağı tam olarak bilinmemekle beraber “veteriner araç ve gereçleri” için kullanılması halinde müvekkili markası zedeleneceğini, her tacirin, ticari işlerinde basiretli bir tacir gibi davranmak ve dürüstlük kuralına riayet etmekle yükümlü bulunduğunu, bu yöndeki iddiaları ile haksız rekabete ilişkin iddialarının gerekçeli kararda değerlendirilmediğini, oysa ki dava konusu marka başvurusunun, müvekkili adına tescilli marka ile haksız rekabet yaratacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, “Haler” ibaresinin, inhaler olarak bilinen solunum aletinin, ilaç ve tıbbi emtia markalarında kullanılan yaygın bir kısaltma olduğunun, içinde veteriner ve eczacı bilirkişinin bulunduğu bilirkişi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda açıklandığı, buna göre bu ibarenin kimsenin tekeline bırakılamayacağı, öte yandan dava konusu başvuru kapsamında veteriner kullanımı için alet ve ekipmanlar mallarının yer aldığı, dolayısıyla ortalama tüketicinin de veterinerler olduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığı, davacının haksız rekabete dayalı iddiası ile diğer iddialarının da yerinde olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 21,40 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 30/12/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip