Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1605
KARAR NO : 2022/1169
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2022
NUMARASI : 2021/378 E. – 2022/205 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/04/2022 tarih ve 2021/378 E. – 2022/205 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında 01/05/2016 tarihli, 014152 nolu, 21.196,00 TL bedelli faturaya dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, oysa dayanak fatura borcuna karşılık olarak davalıya vade tarihi 25/11/2016 olan 19.825,00 TL bedelli bono verildiğini ve bu nedenle davacının davalıya herhangi bir borcunun kalmadığını, davalı tarafından bononun iade edilmediğini, icra takibinin kötüniyetli olarak başlatıldığını ileri sürerek Ankara 11. İcra Dairesinin 2016/21522 esas sayılı dosyasında dayanak faturanın bono ile ödenmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının keşidecisi olduğu bir bononun bulunmadığını, bononun belirtilen tarihte düzenlenmediğini, davalının davacıya ait şirketin işletmesi için taşımacılık işi yapan kamyon şoförü olduğunu, nakliyeci olarak fatura düzenlediğini, bono nedeniyle herhangi bir icra takibi ya da ödemenin bulunmadığını, bono ile ödemenin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında nakliye işi nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, davalı tarafından verilen hizmete karşılık olarak davaya ve takibe konu edilen faturanın düzenlendiği, alınan bilirkişi raporu ile takibe dayanak yapılan faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı ve bono ile ödendiği yönünde bir kaydın bulunmadığının tespit edildiği, bu hali ile takibe konu alacağın mevcut ve davacıdan talep edilebilir nitelikte olduğu, davacı tarafından takibe dayanak fatura bedelinin ya da fatura bedelinin ödenmesi amacıyla verildiği öne sürülen bono bedelinin ödendiği ve takibe dayanak fatura nedeniyle davalıya borcunun bulunmadığı hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin takip konusu yapılan fatura sebebiyle davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, Mayıs 2016 ayı hak ediş belgesinden de anlaşılacağı üzere davalıya ait olan … plaka sayılı kamyonun yaptığı iş için hak ediş bedelinin 21.196,00 TL olduğunu, tarafların bu bedelden yemek ve kesilen cezayı düştüklürerini, davalının kalan alacağının 19.825,00 TL olduğu konusunda anlaşıldığını, davalının fatura bedeli kadar bir alacağı olmadığını, kaldı ki davacı bu alacağına karşılık davalıya dosyada örneği sunulan ve esasında tarafların hak ediş bedeli konusunda anlaştıkları rakamı ihtiva eden 25.11.2016 vadeli bir adet 19.825,00 TL miktarlı ve alacaklısının da … olduğu bir adet bono verildiğini, eksik inceleme yapıldığını, bono iadesi yapılmadığından ileri de bir de senedin ödemek zorunda kalınacağını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasında bulunan taşıma sözleşmesi kapsamında davalı tarafından verilen hizmete karşılık olarak davaya ve takibe konu edilen faturanın düzenlendiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile takibe dayanak olan faturanın davacının ticari defter ve kayıtlarında yer aldığının ve bono ile ödendiği yönünde bir kaydın bulunmadığının belirlendiği, davacı tarafça takibe dayanak yapılan fatura bedelinin ya da fatura bedelinin ödenmesi amacıyla verildiği öne sürülen bono bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 22/09/2022 tarihinde HMK’nın 362/1-a. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022
Başkan
…
Üye
…
Üye
…
Katip
…