Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1584 – 2022/1185
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1584
KARAR NO : 2022/1185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/05/2022
NUMARASI : 2022/49 E. – 2022/158 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA KONUSU : YİDK Tasarım Kararı İptali, Hükümsüzlük
BİRLEŞTİRİLEN ANKARA 4.FSHHM’NİN 2019/186 E, 2019/137 K.SAYILI DOSYA:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : YİDK Tasarım Kararı İptali, Hükümsüzlük
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 26/05/2022 tarih ve 2022/49 E. – 2022/158 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkili Şirketin, 2011/04947 tescil numaralı tasarıma sahip olduğunu,… Ticaret A.Ş.’nin, müvekkili Şirketin 2011/04947 tescil numaralı tasarımına tecavüz içeren eylemlerde bulunduğunun tespiti için Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesine başvurulduğunu ve 2018/2 D. İş Dosyası ile tespit gerçekleştiğini, davalı Şirketin işyerinde yapılan delil tespiti neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda “Davalı şirkete ait dava konusu ürünlerin müvekkili Şirket ürünleri ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifadesine yer verildiğini, Kuruma başvurusu yapılan tasarımın başvuru numarasının 2018/01395 olduğunu, delil tespiti yapılan tasarımın tescil numarasının ise 2016/06159 olduğunu, davalının söz konusu tasarım için müvekkili tarafınca delil tespiti yaptırılması ve tecavüz eylemleri nedeniyle dava ikame edilmesi üzerine tasarımda ufak değişiklikler yaparak 2018/01395 başvuru numaralı tasarımı tescil ettirmeye çalıştığını, söz konusu değişikliklerin müvekkilinin tasarımı bakımından karşısında yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını sağlamaktan uzak olduğunu, müvekkili tarafınca yapılan itirazın reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin tasarımı ile 2016/06159 başvuru numaralı tasarımlardan 2 numaralı tasarım arasında orta ve bilgili tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, ayrıca tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını da taşımadığını ileri sürerek YİDK’nın 2018/T-961 sayılı kararının iptaline, 2018/01395/2 sayı numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı … Tic. AŞ vekili, davaya konu edilen 2018/01395 numaralı tasarımın sahibinin müvekkili olmadığını, müvekkiline açılan davanın husumet yokluğu yönünden usulden reddedilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Tic. AŞ vekili, davaya konu edilen müvekkili tasarımı ile bilirkişi raporuna konu edilen tasarımın birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin 2018/01395 numaralı tasarımının, davacının 2011/04947 numaralı tasarımında farklı ve ayırt edicilik unsuruna sahip bir tasarım olduğunun açık olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2018/01395-2 sayılı tasarım ile itiraza mesnet 2011/04947-1 nolu tasarımlar bilgilenmiş kullanıcı ve seçenek özgürlüğü kapsamında incelendiğinde, uyuşmazlık konusunu oluşturan tasarımların, çubuklu şeker formundaki şeker ambalajı olduğu, uyuşmazlık konusu tasarımlar karşılaştırıldığında, bilinen lolipop yani saplı şeker tipolojisinde iki tasarımın davaya konu olduğu, her iki tasarımda da bir çubuk ve küre formlu ana gövde yer aldığı, küresel gövdedeki çaplar her iki tasarımda da sabit göründüğü, ortak özelliklerin yanında, tasarımlar arasında farklılıkların da olduğu, mesnet tasarımda küresel gövdenin büyüklüğünün sap kısmına oranının davalı tasarımından daha büyük olduğu, davalı tasarımının sap kısmında sarmal çizgilerin bulunduğu, davalı tasarımının küre kısmında yer alan birleşme hattının daha belirgin ve çıkık yapıda olduğu, küre yüzeyinde merkezden aşağıya ve yukarıya dış çeperde uzanan ince kabartılı hatlar bulunduğu, tasarımların her ikisinin de gerek yurt dışında gerek yurt içinde yıllardır, sıklıkla kullanılan sıradan saplı şeker tipolojisinde oldukları göz önünde bulundurulduğunda, aradaki küçük farklılıklarla ayrışabilecekleri, nitekim saplı şeker formu ve mevcuttaki tipoloji, mesnet tasarımda da ilk kez kullanılmış olan unsurlar olmadığı, davalıya ait tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağlaması için yeterli olduğu, tasarım başvurusunun tesciline ilişkin Kurum kararının iptali için açılacak davalarda ve bu tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda, adına tescil yapılan tasarım sahibine davanın yöneltilmesi gerektiği, asıl davada davanın tasarım başvurusu yapmayan ve adına tescil yapılmayan davalı şirkete husumet yöneltilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile asıl davada davalı …Tic A.Ş. yönünden husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, davalı … aleyhine açılan davanın esastan reddine, birleşen davanın esastan reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkilinin (2011 04947) tescil numaralı tasarımın … nezdindeki tek maliki olduğunu, davalının kötüniyetli bulunduğunu, ikame edilen davada davalı taraflar arasında organik bağ olduğu görülmekle birlikte asıl dava yönünden davalı … Tic A.Ş. hakkında verilen husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi kararının hatalı bulunduğunu, başvurusu yapılan tasarım, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 56. maddesinde yer alan yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını, sap ve küre kısmında farklı bir süsleme yer almasının ürünü yeni yapması mümkün olmadığını, eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, ileri sürerek İlk derece mahkemesi tarafından asıl dava ve birleşen dava yönünden verilmiş olan haksız ve hukuksuz kararların kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, YİDK tasarım kararı iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalıya ait tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağladığının dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ile belirlendiği, tasarım başvurusunun tesciline ilişkin Kurum kararının iptali için açılacak davalarda ve bu tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda, adına tescil yapılan tasarım sahibine davanın yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 29/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2022
Başkan
Üye
Üye
Katip