Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1549 E. 2022/1252 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1549 – 2022/1252
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1549
KARAR NO : 2022/1252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2022
NUMARASI : 2022/148 E.

İHTİYATİ TEDBİR
İSTEYEN DAVACILAR :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF/DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan),
(Marka Tecavüzün Tespiti, Giderilmesi İstemli)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/04/2022 tarih ve 2022/148 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davalının 2019/95976 sayılı “…” ibareli markanın, müvekkilleri adına tescilli ve tanınmış “…” ibareli markaları ile iltibas derecesinde benzer olduğunu, müvekkillerinin gerçek hak sahibi bulunduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğünü ve davalının müvekkilinin marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespit ve önlenmesini ve 2019/95976 sayılı markanın 3. kişilere devirinin önlenmesi, davalı markasının işletmekte olduğu iş yerinde veya sair herhangi bir fiziki yahut online mecrada kullanmasının durdurulması ve önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 25.04.2022 tarihli kararda, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale geleceği, bu nedenle ciddi bir zararın doğması ihtimalinin bulunması, markanın mahkemenin bilgisi haricinde devredilmesi ihtimalinde doğacak olumsuz sonuçların önlenmesi gereği de gözetilerek ihtiyati tedbire yönelik istemin kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulüne, davalıya ait 2019/95976 sayılı marka tescil başvurusunun ve eğer tescil edilmiş ise markanın, nihai kararın kesinleşmesine kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca 3. kişilere devrinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, davanın niteliği ve tarafların durumuna göre takdiren teminat alınmasına yer olmadığına, sair ihtiyati tedbir taleplerinin bilirkişi raporu geldikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, bu kez yaptırılan bilirkişi incelemesine dayanılarak, 23.06.2022 tarihli kararla dava dilekçesinde ileri sürülen, “…” markasının davalı tarafından davacı markalarıyla aynı mal ve hizmetler üzerinde ve sosyal medya hesabında kullanıldığı iddialarıyla ilgili olarak, dosya kapsamında davalı kullanımlarını gösteren herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı adına tescilli 2019/95976 sayılı “…” markasının başvuru tarihinin davacılardan … adına tescilli bulunan 2019/106081, 2019/106140 ve 2019/106149 sayılı markalardan daha önce olduğu, dolayısıyla başvuru/koruma tarihleri yönünden davalı markasının davacı markalarına göre öncelik hakkına sahip bulunduğu, davacı tarafından sunulan delillerin, davacıların “…” markası üzerinde eskiye dayalı kullanımdan kaynaklı bir hak elde edecek şekilde, yeterli düzeyde ve yoğunlukta olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müvekkil firmalarda çalışan kimya teknikeri ve kullanılan ürünlerin TSE dosyalarını hazırlayan yetkili personel olan …’in 31.12.2018 tarihinde işten ayrıldığını, devamında davalı firmaya geçtiğini, personellerin firma değiştirmesi akabinde müvekkillerinin uzun yıllardır kullandığı ve satışını yaptığı “…” markasının davalı firma tarafından kötü niyetli olarak tescil edildiğini, hazırlanan dosyanın ve belgenin istenmesi neticesinde, müvekkilinin “…” için 20.12.2018 tarihinde almış olduğu CE belgesi ile davalının dosyasının birebir aynı şekilde hazırlandığının görüleceğini, bu nedenle davalının markanın müvekkilleri tarafından kullanıldığını bilmemesine imkân olmadığını, davalının müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil eden söz konusu kullanımlarının ileride telafisi imkânsız biçimde zarar vereceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin 23.06.2022 tarihli kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve somut uyuşmazlık yönünden davalının, davacıların marka hakkına tecavüz niteliğindeki bir eylemde bulunduğunun ve davacıların davalıdan daha önceki tarihli marka hakkına sahip olduğunun kanıtlanamadığı gözetildiğinde, davacıların SMK.’nın 159 ve HMK.’nın 390. maddeleri uyarınca, haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunduğunu ve davanın esası yönünden kendilerinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin anılan tarafın uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK.’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.