Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1548 E. 2022/1224 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1548 – 2022/1224
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1548
KARAR NO : 2022/1224
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2022
NUMARASI : 2021/338 E. – 2022/188 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09/06/2022 tarih ve 2021/338 E. – 2022/188 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, “…” markasının davacı adına Türkiye’de, Avrupa Birliği’nde, Kosova’da ve ABD’de tescilli olduğunu, davacının bu markalarına dayalı olarak dava konusu edilen … sayılı markanın ilanına itiraz ettiğini, itirazın kısmen kabulünün doğru olmadığını, taraf markalarının birbirlerine benzediğini ve aynı mal/hizmetler kapsamında kullanılacaklarını, bu durumun karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalini doğurduğunu, karşılaştırılan markaların her ikisinde de birebir aynı “…” ibaresinin esas unsur olarak kullanıldığını, bu ibarenin uyuşmazlık konusu olan 29, 30 ve 35. Sınıflara giren emtialar açısından markasal hüviyette ayırt ediciliğinin yüksek olduğunu, söz konusu emtiaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin dikkat/özen/bilgi/ seçicilik seviyelerinin düşük olduğunu, davalı firmanın davacının “…” ibareli tasarımlarını gasp ederek kendi adına tescil ettirmeye çalışmasının yargıya intikal etmiş bir uyuşmazlık olduğunu ve Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/189 Esas nolu dosyada davanın derdest bulunduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK’nın 2021/M-7335 ve 2021/M-7339 sayılı kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, marka başvuruları ile davacı markaları arasında benzerliğin bulunmadığını, söz konusu markada geçen “…” ibaresinin markanın esas unsuru olamayacağını, dava konusu markanın başlangıç kısmında geçen “peyman” ibaresinin de tüketicler nezdinde öncelikli olarak algılanacağını, davalının “…” ibaresini içeren seri markalarının mevcut olduğunu ve bu markaların davacının markasından önceki tarihlerden beri korunduğunu, bu durumun da davalıya dava konusu edilen ibare üzerinde kazanılmış bir hak sağladığını, davacının dava dilekçesinde bahsettiği Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2020/189 Esas No.lu davanın huzurdaki uyuşmazlık ile ilgili olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, karşılaştırılan markalar arasında, karıştırılma/iltibas ihtimalinin bulunmadığı, YİDK kararlarının yerinde olduğu ve iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece verilen davanın reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Kararın süresinde istinaf edilmesinden sonra davacı vekili, 26.09.2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK’nın 2021/M-7335 ve 2021/M-7339 sayılı kararın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat ile davacı, dava konusu haktan maddî hukuk açısından geri dönülemeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir hak talep etmesi kural olarak mümkün değildir. Feragat, bir inşai hakkın kullanılması niteliği taşır, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne gerek yoktur ve dosyaya vardığı anda kendiliğinden sonuç doğurur. Kural olarak davacı, her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Kayıtsız ve şartsız olması gereken feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. HMK’nın 311. maddesine göre feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece davanın reddine karar verilip, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ise de, daha sonra davacı vekili Av…. tarafından verilen 26.09.2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği ve Eskişehir 2. Noterliğinin 19.02.2020 tarih,… yevmiye numaralı vekaletname ile kendisine davadan feragat yetkisinin verilmiş olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin feragat beyanı dikkate alınarak Dairemizce HMK.nun 310/1 ve 2.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 03/12/2021 tarih, 2021/338 Esas- 2022/188 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA;
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davacının davadan feragat etmesi nedeniyle istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 80,70.TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30.TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40.TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 15.000,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına, 7-Davalılar tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir gider bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
9-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 220,70.TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 80,70.TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 03/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip

Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.