Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/146 E. 2023/65 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/146
KARAR NO : 2023/65
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2019
NUMARASI : 2016/383 E. – 2019/323 K.

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Manevi Tazminat

Taraflar arasında görülen davada Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/03/2019 tarih ve 2016/383 E. – 2019/323 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ve … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili, müvekkillerinin … A.Ş’ de işçi olduğunu, iş çıkışı işçi servisi ile evlerine dönerken son durakta şoför davalı …’ın ağır kusuru sonucu 12/05/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili …’nin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve % 61 oranında malul kaldığını, müvekkillerinin karı- koca çalışarak geçimlerini sağladıklarını , üniversiteye giden 3 çocuklarının olduğunu, ayrıca fazla çalışma yaparak kazanç elde ettiklerini, ancak kaza sonrası bunları kaybettiklerini ileri sürerek, müvekkili … için 80.000 TL, müvekkili … için 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinde işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili, manevi tazminat taleplerinin ZMMS poliçesi teminatında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacı …’nin kusurlu bulunduğunu, davacının % 61 maluliyet oranını da kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, kazada yaralanan …’ın eşi …’ın olayda herhangi bir zararının söz konusu olmadığından, tazminat talep edemeyeceğini, davacı …’ ın kaza sonrası iş göremezlik durumunun tespiti gerektiğini, servis şoförünün hiçbir kusuru olmadığını, verilen kusur oranını kabul etmediklerini, gerçek kusur oranının alınacak raporla belirlenmesi gerektiğini, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu kazada ve yaralanmanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 50, davacı …’ın % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın dava konusu kaza nedeniyle bir yıl süre ile mutat iş ve gücünden kaldığı, vücut çalışma gücünden % 67 oranında kaybettiği, davacı …’ın yaralanan …’ın eşi olduğu, davacıların kaza sonrası duyduğu elem, acı, korku ve üzüntüler, olay tarihindeki paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi birlikte gözetilerek davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminat miktarlarının uygun olduğu, manevi tazminatlardan, kazada kusurlu bulunan davalı sürücü … ve davalı … Ltd. Şti.’nin, kaza tarihi olan 12/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu bulundukları, kazaya karışan aracın ZMM sigortacısı olan davalı … şirketinin manevi tazminattan sourmlu olmadığı gerekçesiyle davalı … şirketi aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacı … için 50.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihi olan 12/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, ayrı ayrı davacılara verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusur bulunmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye sbebiyet verdiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınmadığını, ayrıca davacı …’ın manevi tazminat talep hakkının bulunmadığını savunarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini, aksi halde de daha makul bir tazminata hükmedilemsini talep etmiştir.
Davalı …. Şti. Vekili, dava konusu kazanın davacının kusuruyla meyadan geldiğini, hükmedilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, davacı …’ye yaşanan kaza sonrası çalışır raporu verildiğini, kazaya kendi kusuru ile sebebiyet veren davacının eşi lehine tazminata hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu kaza iş yeri servis aracında meydana geldiğinden görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu, davalı … ….Ltd Şti tarafından işletilen ve davalı …’ın sürücüsü olduğu araçta yolcu olarak bulunan davacı …’ın, otobüsten inmek istediği sırada yere düştüğün ve yaralandığı, bu yaralanmanın anılan davacının % 67 oranında maluliyetine neden olduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı … ve davalı sürücünün % 50 oranında kusurlu bulundukları, buna göre manevi tazminat koşullarının oluştuğu, TBK’nın 56/2 maddesi uyarınca, davacı …’nin maluliyeti ağır bedensel zarar niteliğinde bulunduğundan, davacı …’nin eşi davacı … lehine de manevi tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın somut olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun bulunduğu anlaşılmakla, davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca davalılar … ve …’den ayrı ayrı alınması gereken 5.464,80-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 1.361,70-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 4.103,1‬0-TL’nin anılan davalılardan ayrı ayrı tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 26/01/2023 tarihinde HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip