Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/144 E. 2022/725 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
.

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/11/2021
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/11/2021 tarih ve 2020/622 E. – 2021/750 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin 03/01/2017 tarihinde davalının şirket ile gizlilik ve rekabet etmeme sözleşmesinin imzalandığını, yapılan sözleşmeye rağmen davalının birebir aynı iş kolunda bir şirket kurarak faaliyete başladığını ve müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, davalının müvekkili şirkette satış ve müşteri hizmetleri müdürü sıfatı ile çalıştığını, 03/04/2020 tarihinde istifa etmesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini, …….. şirketin Nisan 2020 tarihinden bu yana kurucu ve yöneticisi olduğunu, davalının müvekkili ile yapılan sözleşmeye aykırı hareket ettiğini ileri sürerek, cezai şart bedeli olan 183.942,72 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kurmuş olduğu şirketin ana faaliyet konusu ile davacının şirketinin faaliyet konusunun aynı olmadığını, davacı firmanın yalnızca … adlı firmanın bayiliğini yönettiğini ve onun haricinde başka firmalar ile çalışmadığını, müvekkilinin amcasının vefatından sonra şirketten ayrılarak çalışma hayatına devam etmesi ve kendi mesleği ile ilgili olarak bilgi ve kazanımlarını benzer bir sektörde kullanması rekabet etmeme protokolüne aykırılık olarak düşünülemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, imzalanan protokolün ilgili hükmünde davalının Türkiye’nin tamamını işçi veya başkaca adla çalışması engellendiği gibi kendi adına Türkiye’nin tamamında şirket kuramayacağı kararlaştırıldığı, ….altında düzenlenen 48 ve devamı maddelerinde herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğunun anayasal teminat altına alındığı, 818 sayılı Borçlar Kanunun (6098 sayılı TBK Mad. 445) maddesi uyarınca rekabet yasağının işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve konu bakımından hakkaniyete uygun sınırlamalar içermemesi halinde rekabet yasağı hükmünün geçerli olmayacağı, somut olayda taraflar arasındaki sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin maddesinde coğrafi alan sınırlamasının bulunmaması davalının ekonomik geleceğini kabul edilemez şekilde tehlikeye düşürecek nitelikte olduğundan hükmün batıl sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak da cezai şartın talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde, mahkemece verilen davanın reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Kararın süresinde istinaf edilmesinden sonra davacı vekili, 30.05.2022 tarihli dilekçesi ile davalı … aleyhine açılan DAVADAN VE İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURUlarından feragat ettiklerini davalı yandan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadıklarını beyan etmiştir.

GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat ile davacı, dava konusu haktan maddî hukuk açısından geri dönülemeyecek biçimde vazgeçtiğinden, bu konuda artık herhangi bir hak talep etmesi kural olarak mümkün değildir. Feragat, bir inşai hakkın kullanılması niteliği taşır, karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne gerek yoktur ve dosyaya vardığı anda kendiliğinden sonuç doğurur. Kural olarak davacı, her davadan hiçbir kayda tabi olmaksızın feragat edebilir. Kayıtsız ve şartsız olması gereken feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. HMK’nın 311. maddesine göre feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, karardan sonra davacı vekili Av. Av…. tarafından 30.05.2022 tarihli dilekçesi davadan ve istinaf kanun yolundan feragat edildiği, davalılardan yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmedikleri beyan edilmiştir. Dosyada bulunan Ankara 11.Noterliğinin …. yevmiye nolu vekaletnamesinden davacı vekilinin davadan ve kanun yollarından feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak feragat nedeniyle davanın reddine, davadan feragat nedeniyle davacının istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/11/2021 tarih, 2020/622 Esas 2021/750 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davacının davadan feragat etmesi nedeniyle istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.141,29.TL karar ve ilam harçtan mahsubu ile bakiye 3.060,59.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunulmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 01/06/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.