Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1438 E. 2022/1245 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2022/1438 – 2022/1245
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1438
KARAR NO : 2022/1245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2021/244 E. – 2021/441 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2021 tarih ve 2021/244 E. – 2021/441 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı ile davalılar …LTD. ŞTİ. ve … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin 1980’li yılllarda başlayan faaliyeti ile bünyesinde barındırdığı perde ve ev tekstili üretim tesisileri, pazarlama şirketi ve dünyaca ünlü markaları ile ev tekstili kuruluşları arasında bulunduğunu, müvekkilinin kırmızı zemin üzerine beyaz harfler ile yazılan “…” esas unsurlu, tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı taraf adına da önceden tescilli “…” markalarının bulunduğunu, ilgili markaların 08. ve 21. sınıfta sadece “düdüklü tencere, tava, sini, tas, çaydanlık, demlik, tencere, maşrapa, kevgir, çatal, kaşık, leğen, tepsi, semaver” emtiaları için tescilli bulunduğunu, davalı şirketin sınırsız sayıda renk seçeneği özgürlüğü olduğu halde, müvekkili adına tescilli ve tanınmış … unsurlu markalar ile özdeşleşen kırmızı, beyaz ve gri renk kombinasyonunu kullanmasının ve bunu marka tesciline konu etmesinin, müvekkiline ait markalara yakınlaşma amacı ile yapıldığını, bu hususlar ile ilgili yargı kararlarının da bulunduğunu, davalının 2016/52019 numaralı “……+şekil” ibareli dava konusu marka tescil başvurusundan da bir takım emtiaların çıkarılmasına karar verilmişse de, kalan emtianın dahi müvekkiline ait markalarla karıştırılabileceğini, davalı tarafa ait markanın hitap ettiği tüketici kesimi ile müvekkili şirketin hitap ettiği tüketici kesiminin birbirleriyle örtüştüğünü ve satış kanallarının da aynı olduğunu, davalının “… …+şekil” ibareli marka başvurusunun barındırdığı renkler itibariyle müvekkilinin tanınmış markalarının itibarına zarar vereceğini, müvekkilinin markasının ayırt edici karakterini zedeleyebileceği veya tanınmış markadan haksız yarar sağlayabileceği hususu dikkate alındığında, farklı sınıflarda dahi tesciline karar verilmesinin marka hukukunun genel ilkelerine aykırı olacağını, davalı yanın marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu, buna rağmen müvekkilinin başvuruya itirazlarının 2017-M-9176 sayılı YİDK kararı ile kısmen reddedildiğini, verilen kararın 556 sayılı KHK’nın 53. maddesi delaletiyle 8/1-b, 8/4, 9/b vs ilgili maddeleri ile MK’nun 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı YİDK kararının iptalini ve diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkiline ait başvuru ile davacı yana ait marka arasında iltibasa neden olacak derecede bir benzerliğin bulunmadığını ve aynı emtiaları içermediğini, davacı yana ait marka tescillerinin haiz olduğu emtiaların 20, 22, 23, 24, 25, 26, 27. sınıflarda yer alan tekstil sektöründe kullanılan emtialar iken, müvekkiline ait başvurunun tescil edilmek istendiği malların 07, 08, 11 ve 21. sınıflardaki emtialar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, 2016/52019 sayılı “… …” ibareli davalı markasının kapsadığı “07. sınıf: 07/13 Tekstil makineleri, dikiş makineleri ve bunlarla aynı işleve sahip endüstriyel robotlar. 11. sınıf: 11/10 Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. 21.sınıf: 21/03 Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri. 21/09 Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. 21/10 İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan).” emtiaları ile davacı markalarının kapsadığı mal ve hizmetlerin benzer ve ilişkili emtialar olduğu, taraf markaları arasında bu hizmetler bakımından 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalı markasının kapsadığı “07. sınıf: 07/01 Ahşap, metal, cam ve plastik malzemelerin ve madenlerin işlenmesi, bunlara şekil verilmesi için makineler, takım tezgahları ve bu amaçla kullanılan endüstriyel robotlar, üç boyutlu yazıcılar. 07/02 İş makineleri: dozerler, kepçeler, ekskavatörler, yol yapım ve kaplama makinaları, sondaj makinaları, kaya delme makinaları, süpürme makinaları ve aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. 07/03 Kaldırma, taşıma ve iletme makineleri: asansörler, yürüyen merdivenler, vinçler, aynı işleve sahip robotik mekanizmalar. 07/04 Tarım, hayvancılık, ziraat sektörlerinde ve tahıl/meyve/sebze/gıda işlenmesinde kullanılan makineler ve robotik mekanizmalar. 07/05 Kara taşıtları için olanlar hariç motorlar, elektrikli motorlar, bunların parçaları ve tertibatları: hidrolik, pnömatik kontroller, kara taşıtları için olanlar hariç frenler, balatalar, krank milleri, dişliler, silindirler, pistonlar, türbinler, filtreler; kara taşıtlarında kullanılan ve bu sınıfta yer alan parçalar: taşıtlar için yağ, yakıt ve hava filtreleri, egzozlar, egzoz manifoldları, silindirler, silindir başları, pistonlar, karbüratörler, yakıt dönüşüm cihazları, enjektörler, yakıt tasarruf cihazları, pompalar, valfler, marşlar, dinamolar, bujiler 07/06 Rulmanlar, bilyalı veya masuralı yataklar. 07/07 Lastik sökme ve takma makineleri. 07/08 Alternatörler, jeneratörler, elektrik jeneratörleri, güneş enerjisi ile çalışan jeneratörler. 07/09 Boya makineleri, otomatik boya püskürtme tabancaları, elektrikli, hidrolik ve pnömatik zımbalama makineleri ve tabancaları, elektrikli yapıştırıcı tabancalar, basınçlı hava veya sıvı püskürtücü makineler için tabancalar, elektrikli el matkapları, motorlu el testereleri, dekupaj makineleri, spiral makineler, basınçlı hava üreticiler, kompresörler, araç yıkama makineleri ve yukarıda sayılan makine ve araçlarla aynı işleve sahip robotlar. 07/10 Elektrikli ve gazlı kaynak makineleri, elektrikli ark kaynak cihazları, elektrikli lehim cihazları, elektrikli ark kesme cihazları, elektrikli kaynak makine elektrotları ve bunlarla aynı işleve sahip robotlar. 07/11 Matbaa makineleri. 07/12 Ambalajlama makineleri, doldurma-tapalama ve kapatma makineleri, etiketleme makineleri, tasnifleme makineleri ve yukarıda sayılan makinelerle aynı işleve sahip robotlar ve robotik mekanizmalar (elektrikli plastik kapama/mühürleme cihazları [paketleme] dahil). 07/14 Makine veya motor parçası olmayan pompalar (akaryakıt dolum ve dağıtım pompaları ve bunların tabancaları dahil). 07/15 Doğrama, öğütme, ezme, çırpma ve ufalama için mutfakta kullanılan elektrikli aletler; yıkama makineleri (çamaşır/bulaşık yıkama makineleri, ısıtmalı olmayan santrifüjlü çamaşır kurutma makineleri dahil); zemin, halı veya döşeme temizleme amaçlı elektrikli makineler, elektrikli süpürgeler ve bunların parçaları. 07/16 Otomatik satış makineleri. 07/17 Galvanizle kaplama ve elektroliz (akımla kaplama) makineleri. 07/18 Elektrikli açma kapama mekanizmaları. 07/19 Makine ve motorlar için silindir contaları. 08. sınıf: 08/01 Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. 08/02 Kesici ve dürtücü silahlar. 08/03 Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. 08/04 Makine, cihaz ve taşıt onarımı, inşaat, ziraat, bahçecilik ve ormancılıkla ilgili elle çalışan (elektrikli olmayan ve motorsuz) aletler. 11. sınıf: 11/01Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). 11/02 Katı, sıvı, gaz yakıtlı ve elektrikli ısıtma amaçlı cihazlar: kombiler, boylerler, kaloriferler petekleri, eşanjörler, sobalar, kuzineler; güneş enerjisi kollektörleri. 11/03 Buhar, gaz ve sis (duman) üreteçleri (jeneratörleri): buhar jeneratörleri (kazanları), asetilen jeneratörleri, oksijen jeneratörleri, nitrojen jeneratörleri. 11/04 İklimlendirme ve havalandırma cihazları. 11/05 Soğutucular ve dondurucular. 11/06 Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. 11/07 Sıhhi tesisat ürünleri: musluklar, duş takımları, klozet iç takımları, banyo-duş kabinleri, küvetler, klozetler, evyeler, lavabolar. 11/08 Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. 11/11 Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler.” bakımından ise markaların farklı mal ve hizmetleri kapsadığı ve başvurunun tescilinin mümkün olduğu, davalı şirket vekilinin, müvekkilinin 11.03.1997 tarihli 97/020675 sayılı 08 ve 21. sınıflarda tescilli “… şekil”, 09.06.1998 tarihli 98/019473 sayılı 08 ve 21. sınıflarda tescilli “… şekil”, 26.10.1990 tarihli 2000/28662 sayılı 21. sınıfta tescilli “…”, 15.04.2010 tarihli 2010/24924 sayılı 08 ve 21. sınıflarda tescilli “… şekil” (Tescil tarihi: 31.07.2013), 22.10.2010 tarihli 2010/67905 sayılı 08 ve 21. sınıflarda tescilli “… … şekil” (Tescil tarihi: 11.10.2013), 25.10.2011 tarihli 2011/84502 sayılı 21. sınıfta tescilli “… … şekil” (Tescil tarihi: 01.09.2014), 24.02.2012 tarihli 2012/18039 sayılı 07, 08, 11 ve 21. sınıflarda tescilli “…” (Tescil tarihi: 19.06.2014) markalarından kaynaklı müktesep hakkının bulunduğunu ileri sürdüğü, davalının müktesep hakka dayanak teşkil ettiğini ileri sürdüğü markalarının bir kısmının (2010, 2011 ve 2012 başvuru tarihli olanların), dava konusu başvurunun yapıldığı 05.02.2015 tarihi itibariyle henüz taraflar arasında çekişme konusu olmaktan çıkmadığı, bu sebeple de işbu markaların müktesep hak oluşturamayacağı, davalı ve davacı beyanlarından, işbu markaların taraflar arasında hali hazırda çekişmeli olduğu, müktesep hak oluşturabilecek kadar eski ve çekişmesiz durumda bulunan 97/020675, 98/019473, 2000/28662 nolu markaların da esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu, dava konusu başvuruda ayrıca “…” ibaresi yer aldığından, “… …” ibareli marka başvurusu için davalının eski tarihli tescillerinin devamı ve serisi niteliğinde olmadığı, 556 sayılı  KHK’nın 8/4. maddesi anlamında davacının “…” markasının “ev tekstil ürünleri” üzerinde dava konusu başvuru tarihi itibariyle tanınmış marka olduğu, davalı markasının kapsadığı farklı addedilen yukarıda yazılı emtiaların, tekstil ürünlerinden çok farklı ve ilişkisiz mallar olduğundan, davalının “… …” markasını söz konusu mallarda tescil ettirmesi durumunda, davacının tanınmış … markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanması, markanın itibarına zarar verilmesi veya markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğması ihtimalinin mümkün görünmediği, davalının kötü niyetli olarak başvuruda bulunduğu iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile YİDK’nın 30/10/2017 tarih 2017-M-9176 sayılı kararının davacının itirazının reddiyle ilgili kısım yönünden kısmen 07/13, 11/10, 21/03, 21/09, 21/10 alt gruplar yönünden iptaline, davalı adına tescilli 2016/52019 sayılı “… …+Şekil” ibareli markanın 07/13, 11/10, 21/03, 21/09, 21/10 alt gruplar yönünden hükümsüzlüğüne, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Yargıtay 11. HD. tarafından 2010/84502 ve 2010/67905 numaralı markalar ile müvekkilinin markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında tüm sınıflar bakımından benzer bulunduğunu ve davalının renk unsuru ihtiva etmeyen markalarının kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini kabul ettiğini, buna göre huzurdaki uyuşmazlığa konu markanın da, kapsadığı tüm emtialar bakımından müvekkilinin markaları ile benzer bulunmasının gerektiğini, davalı taraf aleyhine verilen başka birçok yargı kararlarının da bulunduğunu, bu nedenle Yerel Mahkeme tarafından müvekkili şirkete ait markaların kapsadıkları emtialar ile davalı markasının kapsadığı tüm emtiaların benzer bulunması gerekirken, aksi yönde karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … … Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, taraf markalarının benzer ilişkişi mal ve hizmetlerden oluştuğuna ilişkin mahkeme kanaatinin hatalı olduğunu, taraflar arasında daha önce görülmüş ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleşen mahkeme kararlarında açıkça taraf emtialarının benzer/ bağlantılı olmadığının belirtildiğini, Yerel Mahkemenin kararının aksine kısmen iptaline karar verilen 07/13, 11/10, 21/03, 21/09, 21/10’da yer alan emtialar açısından da iltibas şartının gerçekleşmediği gibi müvekkilin söz konusu emtialar açısından müktesep hakkının da mevcut olduğunu, bahsi geçen emtiaların davacı emtialarından ziyade müvekkilinin eski marka tescilleri ile bağlantılı bulunduğunu, müvekkilinin 21. sınıftaki “Ev hayvanları için kafesler ve malzemeler, evlerde kullanılan bitki ve hayvan yetiştirme yerleri (terraryumlar). Fare kapanları, haşarat tuzakları, sinek yakalayıcılar, sinek raketleri (sineklik), tuvalet taşı delikleri için kapaklar. Püskürtmeli hortum başlıkları, sulama süzgeçleri için başlıklar, sulama aletleri, bahçe sulama süzgeçleri, musluklara takılan uçlar. İşlenmemiş cam, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler ve cam tozları (inşaat için olanlar hariç), cam yünleri (izolasyon ve tekstil amaçlı olmayan).” emtialar yönünden tescilli 2010/24924 sayılı marka hakkında davacı tarafından açılan davanın Ankara 2. FSHHM’nin 2013/141 E. sayılı dosyası ile reddedildiğini ve işbu kararın Yargıtay icelemesinden de geçerek kesinleştiğini, bu anlamda anılan markanın taraflar arasında bir çekişme olmaktan çıktığını, ayrıca bu kararda marka tescilinde yer alan 21/09 ve 21/10. sınıftaki emtialar ile davacı emtiaları arasında bir benzerlik/bağlantının olmadığının ve müvekkilinin bu emtialar açısından kazanılmış hakkının bulunduğunun anlaşıldığını, yine 2010/24924 sayılı markanın kapsamında yer alan “Ev hayvanları için kafesler ve malzemeler,” ile davaya konu markada tescil edilmek istenilen “Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları”nın aynı yerlerde satıldığı, birbiriyle bağlantılı olduğu düşünüldüğünde ve müvekkilinin markasının iptaline dayanak gösterilen davacı markalarının müvekkil markalarından sonra olduğu hususu nazara alındığında, “Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları” açısından da iptal koşulunun oluşmadığını, yine “21/03. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri (çatal, bıçak, kaşıklar hariç): yemek servis takımları, kap-kacak, şişe açacakları, saksılar, pipetler, elektriksiz pişirme aletleri.” nin de müvekkilinin önceki tescilli markalarının kapsamında olduğunu, zira söz konusu emtiaların, örneğin yemek servis takımları, kap-kacak, elektriksiz pişirme aletleri olup, bunların zaten züccaciye ürünü olduğundan, müvekkilin marka hakkı kapsamında bulunduğunu, taraf markalarında kullanılan logolar arasında iltibasa neden olacak derecede bir benzerliğin bulunmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, marka ile ilgili Kurum kararının iptali, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalı şirketin 2010/67905 ve 2011/84502 numaralı markalarının tescil tarihleri itibariyle davalı yararına kazanılmış hak yaratmasının mümkün olmadığı, davalı şirket adına siyah beyaz renk unsurları ile tescilli 1998/19473 numaralı önceki markanın ise “……” kelimesinden oluşmakta iken, söz konusu şekil ve renk unsurlarının gri, kırmızı ve beyaz tonlarıyla renklendirilmesi suretiyle yapılan dava konusu başvurunun, davacının “gri çerçeveli ve kırmızı renk zeminden oluşan … … kelimesi” işaretini taşıyan tescilli markaları ile karıştırılmaya yol açacak derecede benzer oldukları, dolayısıyla anılan davalı markasının da davacı markalarına yanaşma kastı taşıdığından, davalı yararına kazanılmış hak yaratmayacağı, dava konusu başvurunun renk kombinasyonu ve harflerin tertip tarzı itibariyla davacının tescilli markası ile ortalama tüketici nezdinde karıştırılma tehlikesi ve haksız yararlanmaya yol açacağı, esasen tüm bu hususların taraflar arasında görülen önceki davalarda verilen Yargıtay 11. HD.’nin 13/02/2017 tarih ve 2015/12678 E.- 2017/729 K., 15/03/2017 tarih ve 2015/12698 E.- 2017/1541 K. sayılı ilamlar ile de açıklığa kavuştuğu anlaşılmakla, davalılar … vekili ile … … Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının “…” ibareli marka tescilleri karşısında, davalının 2016/52019 numaralı “… …+şekil” ibareli marka tescil başvurusunun tescil edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay HGK.’nun 16.07.2008 gün ve 2008/11-501 E.-507 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi Marka Hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmektedir. Yine Yargıtay HGK.’nun 21.09.2005 gün ve 2005/11-501 E.-507 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca iyiniyetin asıl, kötüniyetin istisna olması sebebiyle davalının kötüniyetli olduğunun delil ve gerekçelerinin gösterilmesi gerektiğinden davacı, davalının kötüniyetinin bulunduğunu kanıtlamalı ve mahkemece de bunun delil ve gerekçesi gösterilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta tarafların markalarında kullanmak istedikleri ibarelerin 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olduğu yukarıdaki bente açıklanmıştır. Ayrıca davalı şirketin “…” ibareli 1997/20675, 1998/19473 ve 2000/28662 sayılı markaları varken yeni marka tescillerine yöneldiği, bu sırada özellikle 1998/19473 sayılı “…” ibaresiyle birlikte “…” de içeren markasını yenileyerek, davacının gri, kırmızı ve beyaz renklerle oluşturulmuş ve tanınmışlık kazanan markalarına yanaştıracak biçimde düzenlemeye başladığı, özellikle “…” ibaresinin yazılı bulunduğu kırmızı kuşağın dalgalı biçimini de aynen işaretine yerleştirdiği, yukarıdaki bentte anılan biçimi ihtiva eden 2010/67905 ve 2011/84502 sayılı davalı markalarının da bunlardan olduğu, işbu davanın konusu bulunan davalının 2016/52019 numaralı “… …+şekil” ibareli marka tescil başvurusunun konusu işaretin de aynı mahiyette olduğu, yani davacının gri, kırmızı ve beyaz renklerle oluşturulmuş ve tanınmışlık kazanan markalarına yanaştıracak biçimde düzenlendiği, özellikle “…” ibaresinin yazılı bulunduğu kırmızı kuşağın dalgalı biçiminin de aynen işarete yerleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin öteden beri adına tescilli olan markalarını yenilemek istemesi, ticari yaşamın doğal gereği ve sonucu ise de, yeni marka tescillerine yönelirken, davacı ile birlikte farklı ürünler için eşzamanlı kullandığı tanıtım işaretlerini, kullanımla gerçekleşmiş bağımsızlığını muhafaza edecek biçimde düzenlemesi de bir başka zorunluluktur. Buna rağmen davalı şirket, biçim, renk ve düzenleme tarzı bakımından, tamamen davacının tanınmışlık vasfı bulunan markasıyla ilişkilendirilmeye müsait olacak biçimde dava konusu başvurusunu düzenlemiş, böylece başvurusunun, davacının iş ürünleri, faaliyetleri ve işleriyle ilişkilendirilmesinin yolunu açmıştır. Bu durumda tüketici/hizmetten yararlanıcılar, bildiği güvendiği “…+ŞEKİL” ibareli markayı üreten davacı işletmenin, farklı alanlarda da üretim ve pazarlama yaptığını yahut hizmet sunduğunu düşünmeye başlayacak, sonradan tescil olunan markanın sahibinin, öncekiyle aynı kalite ve güveni tesis eden mal ve hizmet sunamaması durumunda ise hayal kırıklığına uğrayacak, kurulan bu zihinsel bağlantı, tanınmış davacı markasına odaklanan ilgiyi dağıtarak, zaman içinde onun markasının çekim gücünün azalmasına, itibarının erozyonuna ve giderek kaybolmasına yol açacaktır. Davalının bu eyleminin, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan marka oluşturma, tescil ettirme ve kullanmaya yönelik eylemleri bilinçli biçimde gerçekleştirme sayılması gerektiği de açıktır. Bunun ise iyiniyetli bir girişim olmadığı, tescil yetkisi ve hakkının davacının tescilli markasının sahip olduğu imajın transferi amaçlı bulunduğu, dolayısıyla davalının bu eylemiyle marka tescil ettirme hakkını, haksız rekabetinin bir aracı olarak kullandığı, sonuçta ise davalının eyleminin Türk Medenî Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.” şeklindeki ilkeye aykırılık oluşturduğu kabul edilmelidir. Hakkın açıkça kötüye kullanılmasını ise hukuk düzeni korumaz. Dolayısıyla davalı başvurusunun tüm emtia yönünden reddedilmesi, tescil edilmiş ise hükümsüz kılınması gerekir. Esasen tüm bu gerekçeler, taraflar arasında görülüp sonuçlanan Dairemizin 29.11.2017 tarih ve 2017/1068 E.- 1082 K. sayılı kararı ile istinaf isteminin reddine karar verilen Ankara 2. FSHHM.’nin 14.06.2017 tarih ve 2016/364 E.- 2017/253 K. sayılı kararı ve aksi yöndeki Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.12.2017 tarih ve 2016/418 E. – 2017/610 K. sayılı kararını kaldıran Dairemizin 12.04.2019 tarih ve 2018/1000 E.- 2019/438 K. sayılı kararı ile de benimsenmiştir. Anılan kararlar, Yargıtay 11. HD.’nin 01.04.2019 tarih ve 2018/728 E.- 2019/2468 K. ve 21.01.2020 tarih ve 2019/2638 E.- 2020/620 K. ile de onanmıştır.
Bu durum karşısında mahkemece, davalının markasının tesciliyle ilgili temelindeki bu sakatlık nedeniyle, istem konusu tüm mal ve hizmetler yönünden, başvurusunun tesciliyle ilgili itirazın kısmen reddine dair YİDK kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, HMK.’nın 353/1-b.2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalı …Ltd. Şti. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 21/12/2021 gün ve 2021/244 E. – 2021/441 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
3-Davanın KABULÜ ile, YİDK’nın 30/10/2017 tarih 2017-M-9176 sayılı kararının İPTALİNE,
4-Davalı adına tescilli 2016/52019 sayılı “… …+Şekil” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve sicilden terkinine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90-TL’nin mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin davalı …Ltd. Şti. ile davalı …’ndan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …Ltd. Şti. ile davalı …’ndan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 282,00-TL tebligat ve posta masrafı ile istinaf aşamasında yapılan 39,00-TL tebligat ve posta masrafı, 220,70-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcından oluşan toplam 2.341,7‬‬0-TL yargılama giderine, 35,90-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı tutarı eklenerek oluşan toplam 2.413,5‬0-TL’nin davalı …Ltd. Şti. ile davalı …’ndan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıların uhdesinde bırakılmasına,
9-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re’sen taraflara iadesine (HMK m.333),
10-Davacıdan peşin alınan 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
11-Harçlar Kanunu uyarınca davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davalılar tarafından istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
12-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip