Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1437 E. 2022/1244 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1437
KARAR NO : 2022/1244
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : 2021/194 E. – 2021/421 K.

MARKAYI DEVREDEN
DAVACI :
VEKİLLERİ :
MARKAYI DEVRALAN
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/12/2021 tarih ve 2021/194 E. – 2021/421 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından 2014/50320 kod numarası ile “…” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunulduğunu, başvurunun ilanına davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, itirazın YİDK tarafından, davalının 2014/03549, 2014/03656 sayılı ve “…”, “… …” ibareli markalarına ve 556 sayılı KHK 7/1-b ve 7/1-c maddelerine dayanılarak, 29/03/2017 tarih ve 2017-M-1811 sayılı karar ile kısmen kabul edildiğini, oysa müvekkili tarafından “… …” markasının 2012 yılından beri yaygın ve kesintisiz olarak kullanıldığını, müvekkili şirkete ait 2013/72138 numaralı “… …” ve 2014/72143 numaralı “…” markaların bulunduğunu, müvekkilinin markası ile davalıya ait redde gerekçe gösterilen markanın benzer olmadığını ileri sürerek, davalı … kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı Şirket vekili, müvekkilin markanın gerçek hak sahibi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, dava konusu markanın reddedilen dava konusu 9 ve 28. sınıf mallar yönünden, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi gereğince tescil edilemeyecek işaretlerden olduğu ve 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi gereğince ayırt edici olmadığı, “…” ibaresinin 09/03, 28/01 ve 28/02 gruplarındaki mallar yönünden tanımlayıcı olduğundan, bu mallar için taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma olasılığının bulunmadığı, ancak bu malların tescili talebinin 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi yönünden reddedildiğinden, bu durumun sonuca etkisinin olmadığı, taraf markaları arasında 09/02, 28/03, 28/04, 28/05 ve 28/06. sınıf mallar yönünden karıştırılma olasılığının bulunduğu, davalının “…” ibaresini davacıdan önce kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, mahkeme kararının gerekçe kısmında “…” ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olduğu ve 3. kişilerin bu ibareyi kullanmasının engellenemeyeceği, bu ibarenin davalı …’in tekeline bırakılamayacağı belirtilmişken, sonuç kısmında 09/02, 28/03, 28/04, 28/05, 28/06. sınıf emtiaları yönünden markalar arasında karıştırılma ihtimalinin olduğu yönündeki kararının açıkça çelişkili bulunduğunu ve gerekçesiyle dahi uyuşmadığını, tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığını, davalı …’in “…” ibaresini vekil edenden önce kullanmaya başlamasının, davalıya bir öncelik hakkı tanımadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka ile ilgili kurum kararının iptali
istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve dava konusu “…” ibaresinin reddedilen 09/03, 28/01 ve 28/02 gruplarındaki mallar yönünden, 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi gereğince tescil edilemeyecek işaretlerden olduğu ve 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi gereğince ayırt edici olmadığı, reddedilen 09/02, 28/03-04-05-06. sınıf diğer mallar yönünden ise taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip