Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1398 E. 2022/1243 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1398
KARAR NO : 2022/1243
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2021/246 E. – 2021/443 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2021 tarih ve 2021/246 E. – 2021/443 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin 1994 yılından beri hizmet sektöründe “…” markası ile faaliyet gösterdiğini ve bu markayı 2002/03984 sayı ile 30, 43. sınıflarda 01.03.2002 tarihinde başvurusunun yapılarak tescil edildiğini, “… …” markasını da 2016/57382 numarasıyla 30 ve 43. sınıflarda 05.04.2017 tarihinde tescil ettirdiğini, davalı adına tescilli 2015/100565 numaralı “…” ibareli markanın ve 2013/96425 numaralı “… …” ibareli başvurunun, müvekkilinin markalarıyla karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, ortak emtia tescillerine sahip olduklarını, başvuruda kullanılan şekil unsularının da benzerlik taşıdığını ileri sürerek, 2015/100565 nolu “…” ibareli markasının ve tescil altında ise 2013/96425 numaralı “… …” ibareli başvurunun 43. sınıf bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “…” markasını aynı adreste 1999 yılından beri kesintisiz şekilde kullandığını, 10 yılı aşkın süredir davacının dava açmadığını, davacı tarafça ilk olarak 09.11.2015 tarihinde ihbar mektubunun gönderildiğini, davacının 1994’ten beri “…+şekil” markasını kullandığı iddiasına yönelik kanıt sunmadığını, markanın 2002 yılında davacı tarafından tescil edildiğini, davacıya ait 2016/57382 numaralı “… …” markasının 05.04.2017 yılında tescil edildiğini, müvekkilinin markasının ise tescil tarihinin 02.12.2015 olduğunu, bu sebeple davacının 2016/57382 numaralı markasının davada yer almamasının gerektiğini, tarafların markaları arasında benzerlik olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalıya ait 2013/96425 nolu “… …+şekil” ibareli markanın 43. sınıfta yer alan “Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvan bakım evleri hizmetleri.” yönünden 04.06.2015 tarihinde tescil edilmesine karar verildiği, ancak tescilin henüz gerçekleşmemiş olduğu, davalıya ait 2015/100565 nolu “…” ibareli markanın tescil kapsamının 35. sınıf: “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” 43. sınıf: “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” emtialarından oluştuğu, davacıya ait 2002/03984 nolu “…” ibareli markanın 30 ve 43. sınıfta yer alan “Ekmekler, pideler, pizzalar, lahmacunlar…Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler…Baklavalar, şöbiyet, tulumba tatlıları, bülbül yuvaları.Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, çikolata esaslı içecekler …Çaylar, buzlu çaylar. Tapyoka, sago.Makarnalar, mantılar, erişteler… Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: Restoran hizmetleri, self-servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri, kafeterya hizmetleri, cafe hizmetleri, kantin hizmetleri kokteyl salonu hizmetleri snack-bar hizmetleri, bar hizmetleri, ikram hizmetleri (catering), yiyecek ve içecek hizmet araçlarının kiralanması hizmetleri, ev yemekleri hizmetleri, pizzacı, pastahane hizmetleri, pizzalar, yaşpastalar” yönünden tescilli olduğu, davacının 2016/57382 sayılı markasının davalı başvurusundan sonra olması nedeniyle ve tescilde öncelik ilkesi gereğince davalı markasının hükümsüzlüğüne gerekçe olamayacağı, yine davalının 2013/96425 sayılı markasının dava tarihi itibariyle henüz tescil edilmemiş olması nedeniyle hükümsüzlük davasına konu edilemeyeceği, davalının 2015/100565 sayılı ve “…” ibareli markasının mal/hizmet kapsamında bulunan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” emtiasının, davacıya ait 2002/03984 sayılı markasının mal/hizmet listesi kapsamında bulunduğu, 2015/100565 sayılı ve “…” ibareli davalı markasının 35. sınıfta tescilli “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez. bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri ile davacı markasının 30. sınıfta tescilli emtiaları arasında mal/hizmet ilişkisinin olduğu, 35. sınıfta satışa konu olan malların birebir şekilde 30. sınıf altında mal olarak bulunduğu, sonuçta davalı markalarının hizmetlerinin, davacıya ait markaların kapsamındaki mal/hizmetlerle ayniyet ve benzerlik ilişkileri içinde bulunduğu, taraf markalarında kullanılan “…” ibaresinin ayırt edicilik seviyesinin düşük olduğu, davacının ”…” ibareli markası ile davalının “… … …” ibareli markası arasında, bütün olarak bıraktığı genel izlenim açısından benzerlik bulunmadığı, “…” ibaresinin dava konusu 30 ve 43/01. alt grup hizmetlerde ayırt ediciliğinin yüksek olmadığı, 43/01. grup hizmetler yönünden toplumda sıklıkla kullanılan ibare olduğu, davalı markasında ilk bakışta göze çarpan ve markasal algı yaratan kısmın, markadaki diğer unsurlardan daha büyük yazılarak ve ön plana çıkartılarak kullanılan “…” ibaresi olduğu, öte yandan, davalıya ait 2015/100565 sayılı ve “…” ibareli markanın davacıya ait 2002/03984 sayılı “…” ibareli marka ile kapsamlarında bulunan mal/hizmetler bakımından aynılık/benzerlik/ilişkili olmalarına rağmen, işaretler bakımından benzerliğin çok zayıf olması nedeniyle, söz konusu markalar arasında da karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, iltibas ve ilişkilendirme ihtimali tespit edilmediği için tanınmışlık iddialarının değerlendirme üzerinde bir etkisinin olmayacağı, 6769 sayılı SMK m. 6/3 kapsamında hak sahibi olunabilmesi için tescilsiz işaretin “ticaret sırasında kullanılmış” olmasının gerektiği, davacının 6769 sayılı Yasa m. 6/3 anlamında hak elde ettiğini de ispatlayamadığı, somut uyuşmazlıkta dosya kapsamında SMK 6/6 maddesinde koruma altına alınan bir fikri veya sınai hakkın veya eserin söz konusu olmadığı, davalının kötü niyetle başvuruda bulunduğunu iddiasının da ispat edilemediği gerekçesiyle 2013/96425 sayılı marka henüz tescil edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle bu marka yönünden davanın reddine, 2015/100565 sayılı marka yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, dosyada bulunan 11.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda, markalar arasında karıştırma ihtimalinin ve tecavüzün olmadığı şeklinde rapor düzenlendiğini, oysa davalının kullandığı markalara ilişkin Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/278 esas sayılı dosyası ile yargılaması yapılan tazminat davasında alınan 3 adet bilirkişi raporunda, davalının kullandığı markanın müvekkilinin markası ile tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açacağı, davalının kullanımının müvekkilinin marka haklarına tecavüz oluşturduğu, davalı şirket ortağı … adına tescilli 2015/100565 sayılı markadan dolayı “…” işaretine ilişkin münhasır ve esas unsurun “…” olması nedeniyle dava konusu kullanımın tescile dayalı ve hukuka uygun bir kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinin bildirildiğini, bu raporlar incelendiğinde davanın haklı olduğunun anlaşılacağını, mahkemece söz konusu raporların dosyaya celbinin sağlanmadığını ve müvekkilince bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmeden karar verildiğini, bilirkişi raporunun kendi içerisinde de çelişkili olup hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, müvekkilinin “…” markası ile 1994 yılından beri faaliyet gösterdiğini, bu markanın 30 ve 43. sınıflarda 01.03.2002 yılından bu yana tescilli olup, 01.03.2012 tarihinde yapılan yenileme üzerine 01.03.2022 yılına kadar müvekkili lehine tescil ile koruma altına alındığını, bilirkişi raporunda davalının markasının kapsamında yer alan tüm hizmetlerin, müvekkiline ait markaların kapsamındaki mal/hizmetlerle ayniyet ve benzerlik ilişkileri içinde bulunduğunun tespit edildiğini ve bu hususların müvekkilince doğrulandığını, yine esas unsurun ‘‘…’’ ibaresi olduğu kanaatine varıldığını, tüm bu tespit ve değerlendirmelere karşın, davalının 2013/96425 başvuru numaralı markası (… …) ile müvekkilinin 2002/03984 (…) sayılı markasının işaretler bağlamında benzerlik bulunmasına rağmen, mal/hizmetler bakımından ayniyet/benzerlik/ilişki bulunmaması nedeniyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddinin yerinde olmadığını, varılan sonucun raporun içeriği ve açıklamaları ile çelişkili olduğunu, müvekkili ile davalı tarafın markasının karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davalıya ait diğer marka olan 2015/100565 sayılı markanın (…) asıl unsurunun “…” kelimesi olduğunun da söylenemeyeceğini, zira basit bir inceleme ile “…” kelimesinin esasen ayrı bir anlama sahip bir kelime olmadığının, “…” kelime öbeğinin baş harflerinin kısaltması olduğunun anlaşılacağını, dolayısıyla anılan markanın esas unsurunun yine “…” kelimesi olduğunu, bu durumda davalının 2015/100565 sayılı markası ile davacının markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin eskiye dayalı kullanımdan doğan hak iddialarını kanıtlayacak delillerin de dosyada bulunduğunu, müvekkilinin tescilli markalarının da 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesinin 6. fıkrası kapsamında değerlendirilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafından 2015/100565 sayılı başvurusunun, müvekkili adına davalıya gönderilen 09.11.2015 tarihli ihtar mektuptan bir ay sonra, 08.12.2015 tarihinde yapılması karşısında kötü niyetin varlığı yönünde kanaatin oluşmadığı yönündeki sonucun da kabul edilemeyeceğini, zira davalı yanın 2015/100565 sayılı markasına ilişkin başvuru yaptığı tarihte, müvekkilinin markasından haberdar olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalıya ait 2013/96425 nolu markanın tescilinin gerçekleşmediği, davacının 2016/57382 numaralı markasının başvuru tarihinin ise davalının hükümsüzlüğü istenen 2015/100565 numaralı markasından daha sonra olduğu, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta davacının 30 ve 43. sınıf mal ve hizmetlerde tescilli “…” ibareli markası ile davalının hükümsüzlüğü istenen 2015/100565 nolu “…” ibareli markasının karşılaştırılmasının gerektiği, anılan markaların kapsamındaki bir kısım emtialar aynı veya benzer ise de “…” ibaresinin 30 ve 43. sınıf mal ve hizmetlerde ayırt ediciliğinin zayıf bulunduğu, bu durumda davalının 2015/100565 numaralı markasının asıl unsurunun “…” ibaresi olduğunun kabulünün gerektiği, bu itibarla mahkemece anılan taraf markaları arasında ibareler yönünden iltibas ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırıldığından başkaca bir harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip