Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1357 E. 2022/1464 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1357
KARAR NO : 2022/1464
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2018
NUMARASI : 2017/408 E. – 2018/261 K.

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Dairemizce verilen 19/06/2020 tarih ve 2019/162 Esas, 2020/505 Karar sayılı karar, yapılan temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 31/03/2022 tarih ve 2020/7106 Esas, 2022/2650 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkilinin …” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini 03,05,10,11,32. sınıflarda marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına benzerlik, tanınmışlık ve kötü niyet iddialarına dayalı olarak itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, “…” ibaresinin Türk Patent nezdinde tescilli bulunduğunu, başvuru kapsamındaki malların da davacı tescilleri kapsamındaki mallar ile bire bir aynı, doğrudan ilgili ve birbirini tamamlayan mallar olduğunu, 556 sayılı KHK m. 8/3 kapsamında davacının … markaları üzerinde eskiye dayalı yoğun ve yaygın kullanımı neticesinde öncelikli ve gerçek hak sahipliği bulunduğunu, dava konusu markanın tescili halinde m. 8/4 ile aranan (3) koşuldan birinin gerçekleşeceğini, davalı firmanın kötü niyetli başvuru yaptığını, davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 2017-M-7424 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu marka işaretinde asıl ve ayırt edici unsurun “…” ibaresinden oluştuğunu, “…” kelimesinin “buhar, buharlaşmak” anlamında kullanılan yabancı bir kelime olduğunu, “…” ibaresinin ise “…” anlamına geldiğini, davacının da eylem, fiil belirten bu kelimeleri ilk kez kendisinin bulduğunu iddia etmeyeceğini, dava konusu markalar arasında işitsel, görsel ve anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davacı iddialarının yersiz olduğunu, Türkiye pazarında “…” markasının tartışılmaz bilinirliğe/tanınmışlığa sahip bulunduğunu, davalının bu markasını değişik versiyonlarda buharlaşan merhem ürünlerinde, bu özelliğini göstermesi için aynı anlama gelen “… …” ibaresi ile kullanmasının kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 01, 03, 05, 16. sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, davacının mesnet markalarının 03,05,10,11,32. sınıftaki mal ve hizmetleri kapsadığı, dava konusu markaların aynı/aynı tür/benzer oldukları ancak dava konusu marka işaretindeki “…” sözcüğü büyük, kalın ve kırmızı harflerle olmak üzere yazıldığı ve işarette ön planda olduğu, marka işaretinde yer alan İngilizce “…” kelimesinin “buhar, buğu, buharlaşmak” ve yine İngilizce “…” kelimesinin “ovmak, ovuşturmak, masaj yapmak” anlamlarına geldiği,“buharlaşan merhem” ibaresinin karşılığı olarak kullanıldığı, “… …” ibaresinin bu tür mallar bakımından tanımlayıcı bir kelime olmakla herkesin kullanımına açık olduğu, davacı markalarının ise “…” ibaresinin sonuna getirilen ekler ile oluşturulduğu dikkate alındığında bir benzerlik ve iltibas söz konusu olmadığı, “…” ve “…” markalı ürünlerin, ilgili tüketici kesimini oluşturan doktor ve eczacılar tarafından karıştırılmayacağı, dava konusu “…” markasının, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi anlamında tanınmış marka olduğu iddiasının ispatlanamadığı gibi dava konusu marka işaretleri benzer bulunmadığından tanınmışlık iddiasının da somut olaya bir etkisinin bulunmadığı, dava konusu marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından kötü niyet şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi incelemesinin sadece 5. sınıfa ilişkin olarak yapıldığı, bilirkişilerin başvuru kapsamındaki malları sadece ilaç olarak değerlendirmelerinin doğru olmadığını, davacının ürünlerinin bir kısmının ilaç olmadığını ve reçete ile satılmadığını, davacı marka işaretinin esas unsurunu “… …” ibaresinin oluşturduğunu , tarafların markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğunu, davalı kurumun davalı şirketin “… buharlaşan merhem … …” ibareli başvurusunu reddettiğini, “… … …” ibareli başvuruların da reddedildiğini, kurumun önceki kararları ile çelişkili bir karar verdiğini, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dairemizin19/06/2020 tarih ve 2019/162 Esas, 2020/505 Karar sayılı kararıyla, davalı marka başvuru kapsamında yer alan 03. sınıftaki “Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri, Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil)” malları ile 05. sınıftaki “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar” malları bakımından dava konusu marka kapsamlarının benzer oldukları, belirtilen mallar yönünden “… …” ibaresinin malın kalitesini, cins veya vasfını belirtmediği, bu nedenle tanımlayıcı bir ibare olmadığı, taraf markalarında emtia benzerliği bulunan 5/1 sınıf malların tüketicileri doktor ve eczacılar olup, satın alacağı ürünü titizlikle değerlendirebilen bilinçli tüketiciler oldukları, bu nedenle 5/1 sınıf mallar yönünden taraf markaları arasında bir iltibas tehlikesi olmadığı, 5. sınıftaki diğer mallar ile 3. sınıftaki mallar yönünden ise taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunduğu, anılan KHK’nın 8/3 maddesi ile 8/4. maddesindeki şartların davacı lehine gerçekleşmediği, kötü niyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 03. Sınıftaki “Ağartma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri, Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil)” malları ile 05. sınıftaki “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar” malları yönünden YİDK’in 05.09.2017 tarihli ve 2017M-7424 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 31/03/2022 TARİH VE 2020/7106 ESAS 2022/2650 KARAR SAYILI İLAMININ ÖZETİ: Dairemiz kararının taraf vekillerince temyizi üzerine, anılan Yargıtay ilamı ile özetle, benzerlik karşılaştırılması yapılırken davacının itiraza mesnet “…”, “… …” markaları ile davalının “…” ibareli başvuru markasının bütünsel olarak karşılaştırılmasının gerektiği, itiraza mesnet davacı markaları ve davalı başvuru markasında yer alan “… …” ibaresinin Türkçe anlamı göz önünde bulundurulduğunda bu ibarenin, tescilli olduğu sağlık ve temizlik ile ilgili tüm sınıflar yönünden tanımlayıcı olduğu, nitekim bu hususun İlk Derece Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak açıklandığı, ayrıca “… …” ibaresinin, ilgili sektörde farklı firmalar tarafından da markaları ile birlikte kullanıldığı, bu durum karşısında iltibas oluşturacak şekilde benzer olmayan işaretlerin, yanılgılı gerekçe ile “…” ibaresinin karşılaştırmada dikkate alınmaksızın benzer olduğunun kabulü ile istinaf başvurusunun kabulüne ve sonuçta davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle Dairemiz kararının davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Dairemizce uyulmasına karar verilen bozma ilamında da açıklandığı üzere, dava konusu başvuruda yer alan “… …” ibaresinin, sağlık ve temizlik ile ilgili tüm sınıflar yönünden tanımlayıcı nitelikte bulunduğu, ilgili sektörde farklı firmalar tarafından da markaları ile birlikte kullanıldığı, bu itibarla iltibas değerlendirmesinde dikkate alınmayacağı, dava konusu başvurudaki “…” ibaresi ile davacı markaları arasında ise iltibasa yol açacak bir benzerliğin olmadığı, buna göre davacı markaları ile dava konusu başvuru arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 49,30-TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 15.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin uhdesinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yatırılan 267,80 TL temyiz yoluna başvuru harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
6-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan 37,90-TL posta masrafı, 267,80-TL temyiz yoluna başvuru harcından oluşan toplam 305,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip resen taraflara iadesine (HMK m.333),
8-Davacıdan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından istinaf başvurusunda peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
9-Dairemizce bozma ilamı üzerine duruşma açıldığından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2021/2-96 Esas 2021/205 Karar sayılı ilamı gereğince yapılan istinaf duruşması nedeniyle taraflar lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına,
Dair, duruşmaya katılan davacı vekili, davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, yapılan açık yargılama sonucunda 23/11/2022 tarihinde HMK 361 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip