Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1352 E. 2022/1250 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1352
KARAR NO : 2022/1250
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2022
NUMARASI : 2021/575 E. – 2022/449 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVALILAR VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Sözleşmenin İptali

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 18/05/2022 tarih ve 2021/575 E. – 2022/449 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin 31.12.2018 tarihli noter devir sözleşmesi ile aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi de olan diğer davalı …’dan … numaralı patentin % 27,06 payının %87,04 oranındaki kısmını (tüm patentin %23.55 oranlı payını) 870,40-TL bedel ile satın aldığını ve patentin şirket lehine sicile kaydedilerek tescil edildiğini, Patent Devir Sözleşmesi’ni davalı şirket adına…’ın imzaladığını, şirketin 23.05.2019 tarihinde düzenlenen olağan genel kurul toplantı tutanağının 2. maddesinden de anlaşılacağı üzere, …’ın 20.11.2018 tarihinde şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, davalı şirket adına hareket ederek davaya konu edilen patent hakkını diğer davalıdan devralma işlemlerini yapan… hakkında, Ankara 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2012/488 E. sayılı 01.07.2015 tarihli kararıyla iflas kararının verildiğini ve bu kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 28/09/2017 gün ve 2016/1344 esas, 2017/2420 sayılı kararı ile onandığını, karar düzeltme isteğinin de Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/11/2018 tarih, 2017/3151 esas, 2018/5414 sayılı kararı ile reddi üzerine 21/11/2018 tarihinde kesinleştiğini, şirket adına işlemleri yapan…’ın 01.07.2015 tarihi itibariyle iflas etmesi nedeniyle şirketi herhangi bir şekilde temsil yetkisinin de kalmadığını, şirket adına hareket ettiğini iddia eden…’ın patent devir sözleşmesi için notere ibraz ettiği imza sirkülerine göre, şirketin 06.05.2016 tarihli genel kuruluna dayanarak kendisini yetkili olarak belirtmiş ise de, anılan genel kurulun iptaline yönelik Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin 2019/590 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve derdest olduğunu, davalı şirketi temsil yetkisi olmayan kişinin şirketi temsilen yaptığı işlemin bir geçerliliğinin bulunmadığını, diğer davalının ise aynı zamanda şirket yönetim kurulu üyesi olup, davalı şirketin tüm işlemlerini bildiğini ileri sürerek, … numaralı patent ile ilgili olarak 31.12.2018 tarihli noter devir sözleşmesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, iflas kararının kesinleştiği tebligatın, patent devrinden sonra yapıldığını, Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/590 E. sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılmasının gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece dava konusu 31/12/2018 tarihli sözleşmede devredenin davalı …, devralanların … A.Ş. oldukları, noterde yapılan sözleşmenin altında devralan şirketleri temsilen…’ın imzasının bulunduğu, noterlik işlemi sırasında…’ın … A.Ş.’ni 16/05/2016 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile temsil ettiğine ilişkin yetki belgesi sunduğu, ancak dosya içerisinde bulunan davalı … A.Ş.’nin 20/11/2018 tarihli noter tasdikli yönetim kurulu kararında…’ın istifasının kabul edildiği ve bu şirketi temsile …’ın yetkilendirildiği, tüzel kişilerin fiil ehliyetinden söz edebilmek için onları temsil eden kişilerin işlem tarihinde yetkili olması gerektiği (TMK m.50), somut olayda davaya konu sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı şirket adına sözleşmeyi imzalayan…’ın yetkili olmadığı, davalı şirketi temsili yetkili kişinin … olduğu, bu durumda davalı şirket adına yapılan dava konusu sözleşmenin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 31/12/2018 tarihli patent devir sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde, henüz devir işlemi yapılmadan önce dava konusu devir işlemini gerçekleştirmek üzere…’a 25.12.2018 tarihli yetki belgesinin verildiğini, yetki belgesinin dosyaya sunulduğu halde mahkemece bu delillerine neden itibar edilmediğinin gerekçede belirtilmediğini, …’ın iflasının kesinleştiği ve yönetim kurulu üyeliğinden düşmesine neden olan Yargıtay 23. HD’nin 21/11/2018 tarih, 2017/3151 E., 2018/5414 K. sayılı kararının…’a (avukatına) devir işleminden sonra, 02.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, mahkemece bu hususa da değinilmediğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : 1- Dava, patent devir sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Patent devir sözleşmesinin 6769 sayılı SMK’nın 148. maddesinde düzenlenen hukuki işlemlerden olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Sözleşme ile devrine karar verilen haklar da fikri ve sınai haklar kapsamında kalan patent haklarıdır. Bu durumda davacının aktif dava ehliyetinin olup olmadığının ve sözleşmenin iptalinin gerekip gerekmediğinin incelenip değerlendirilmesi görevinin de, 6769 sayılı SMK’nın 156. maddesi uyarınca bu konuda ihtisas mahkemesi olarak görev yapan fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesine ait olduğunun kabulü gerekir. Yargıtayın emsal uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay 11. H.D.’nin 02.07.2014 tarih ve 2013/16535 E.- 2014/12744 K., 24.12.2013 tarih ve 2013/15463 E.- 2013/23476 K.).
Somut uyuşmazlıkta ise davanın ilk açıldığı Ankara 5. FSHHM’nce görevsizlik kararı verilmiş, bu kararın istinaf edilmeden kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince işin esasının incelenmesine girişilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Bu durum karşısında, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmiş, anılan maddenin (a) bendinde açıkça, bölge adliye mahkemesince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan karar verilebileceği düzenlendiğinden, HMK’nın 360. maddesinin atfı ile aynı Kanunun 20. maddesi hükmü uygulanmaksızın dosyanın görevli Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2- İstinaf kararının neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KABULÜ ile Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 18/05/2022 gün ve 2021/575 E. – 2022/449 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;
2-HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca dosyanın görevli Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın bir örneğinin bilgi ve UYAP üzerinden dosyanın görevli mahkemesine aktarılması için Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İstinaf kararının neden ve şekline göre davalılar vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
5-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda yatırılan 80,70-TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine,
7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf kararın tebliği ve harç işlemlerinin yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a.3. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip